Ömrümüzü öyle ramazanlaştıralım ki ölümümüz bayram olsun.
Orucu yaşayarak öyle tutalım ki; ölümümüz iftar olsun.
Sahurda öyle bir sefere çıkalım ki; iftarımız zaferimiz olsun.
Öyle bir iftar yapalım ki; iftarımız iftiharımız olsun, itibarımız olsun.
Ramazan’da rahmet deryasından gönlümüzü öyle dolduralım ki; o rahmet bize on bir ay yetsin.
On bir ayın sultanını öyle ihya edelim ki; o ihya bizi on bir ay inşa etsin.
Bu mağfiret ayında günahlarımıza öyle ağlayalım ki; bu ağlama bizi ebediyyen güldürsün, bir daha ağlatmasın.
Bu rahmet ayında rahmana öyle kul olalım ki; onun rahmeti ,mağfireti ve iki cihan saadeti üzerimize olsun
Bu mübarek ayda inen kerim kitabımızı öyle okuyalım ki; Hz. Cebrail’in kanat seslerini can kulağımız ile duyalım.
Bu kerim kitabı öyle okuyalım, anlayalım, yaşayalım ki; dünyada ve ahirette defterimiz dürülmesin.
Bu ay öyle bir oruç tutalım ki; tuttuğumuz orucumuz tutunacağımız orucumuz olsun.
Bu kerem ikliminde öyle infak edelim ki; rahmanın rızasını hak edelim.
Bu rikkat mevsiminde öyle dikkatli olalım ki; gökte hilali, yerde helali gözetelim.
Bu mübarek ayın kadrini öyle bilelim ki; kadiri mutlak olan zatın katında kıymet bulalım.
Bu ayda zahmete öyle talip olalım ki; rahmete vasıl olalım.
Bu ay kendimizi öyle tutalım ki; on bir ay boyunca bizi kimse tutamasın.
Bu ay hayırda öyle yarışalım ki; hayırlılar ve hatırlılar kervanına karışalım.
Bu ay rabbimize öyle yalvaralım, yakaralım ki; affedilenlerin menziline varalım.
Bu mübarek ayda rabbimize ibadet ve taat etmeye öyle koşalım ki; kulluğun tarifsiz hazzıyla coşalım.
Bu kerem ayında öyle verelim ki; cömertliğin sırrına erelim.
Bu ganimet ayında kendimizi hayırlı işlerde öyle yoralım ki; mizanımızı sevap ile dolduralım.
Kaynak: Yen, Söz Gazetesi
