Yazdan kalma bir sonbahar günü Osmaniye’ye gitmek nasip oldu. Kitap fuarlarına son zamanlarda çok sık gitmemeyi tercih ediyorum. Hem gerçekten yorucu oluyor, çalışmaları bölüyor ki şehir dışı olanlar daha bir zaman alıyor. Yayıncım Osmaniye’den sizi görmek isteyenler var diye arayınca davete icabet etmek gerekir diye düşünerek düştük yollara.
Osmaniye gelişmeye elverişli, verimli topraklar üzerine kurulmuş ve büyük göç almış bir ormanların dibinde, güzel şehir.
Bazen bir okur için gidersiniz. Okuyan bir insan vardır sizin kitaplarınızı. Tek tek cümlelerinizi size aktarır. Şaşırırsınız. Demek dersiniz boşluğa yazmıyorum. Osmaniye’de de böyle okurlarımla karşılaşmak beni sevindirdi diyebilirim.
Ama en çok kitap imzalarken, bir akademisyen de olabilir, bir okulda öğretmenlik yapıyor da olabilir, genç bir adamın heyecanı beni etkiledi diyebilirim. Ensesine kadar uzun saçlarından ziyade geniş alnına düşmüş perçemlerinden damla damla birikmiş terleri elinin yeniyle silerken bir kitap almak istiyorum diyordu. Ben kim için diye sorduğumda sanki çekindi önce söylemek istemedi. Bir arkadaşım için mi demişti şimdi hatırlamıyorum. Ama bu birisi onun için özel birisi idi. İnsanın sevdiğine kitap alması ne güzel diye düşündüm. Kitapları incelemesinden, ara ara kapakları açıp satırları okumaya çalışmasından sevdiğine ulaşacak olan satırlara gözleriyle dokunuyor belki de o satırlarda onunla buluşmayı murad ediyordu kimbilir... Ama oldukça heyecanlı ve seçim boyunca alnından akan terler boynuna doğru yürüyordu artık. Aslında çok da sıcak değildi çadırın içi. Sonunda iki kitap aldı eline. İkisinden birisini seçerken yanındakilerden bir genç ona kâğıt mendil uzattı. Ki artık kumaş mendil kalmamıştır. Tarihe karışmıştır. Alnını silen genç adam artık karar vermiş olduğu kitabı bana imzalatmak için uzattı. Özel birisine ki bu bence onun sevdiğiydi, kitap aradığını anladığım için, “kimin adına imzalayacağız” diye sorma ihtiyacı hissettim. Önce sesi sanki kısık ve biraz daha örtülü bir şeyleri söyler gibi ulaştı kulağıma. İsmi tam olarak alamamıştım. “efendim” diye soruyu tekrar ünleyince daha berrak ve gür bir nida ile sevdiğinin ismini bir şiir mısrası gibi bıraktı oracığa. Ne güzeldir sevenin sevdiğine kitap seçmesi, sonra o kitapla, kitabın içinde geçen her bir cümle ile ortak bir kader örer gibi bir yazgıyı paylaşması.
Böyle işte Osmaniye kitap fuarından uzun uzun yazacağım yazıdan bir anekdot size sevgili dostlar... Coşkulu ve verimli geçen fuar diğer kitap fuarları gibi şirket eliyle yapılıyor. Kendilerince bir seçim yapıyor şirket, belediye ile beraber. Bu seçim daha çok çok satan kitaplar ve yayınevi odaklı olduğu kanaatindeyim. Çünkü ne yazık çoğu kitap fuarında bizim seçkin diyebileceğimiz has okura hitap eden yayınevleri pek bulunmuyor. “Fuara Özel Katiller Serisi, yüzde elli indirim” gibi ifadelerle ve daha çok şiddet içeren kitapların bulunduğu stantlarla karşılaşabiliyorsunuz. Ama yine de kitap fuarları önemli. Tek bir okurla bile muhatap olacaksak bu önem daha bir artıyor diyebilirim. Hasan Aycın’nın tabiriyle ve hep tekrar ettiğim o muhteşem cümle ile: “Hitap muhatabını buluyor” diye bunun önemini belirtebilirim.
Osmaniye gibi Anadolu’nun pek çok ilinde, ilçesinde kitap fuarları oluyor. Tabi böyle etkinlikler şehirler için büyük bir enerji ve hareketliliğe yol açıyor. Son zamanlarda tartışma konusu olsa da kitap fuarlarının, söyleşilerin mutlaka düzenlenmesi gerekiyor.
Öncelikle kendi yayınevim Metamorfoz Yayınlarına, Ünsal Ünlü’ ye ve eşi Naile Ünlü’ ye beni böylesine anlamlı ve verimli bir fuara davet ettiği için vesile olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum. Osmaniye Belediyesi’nin kültüre verdiği değer için, kitaba duydukları saygı için kutluyorum. Ayrıca Osmaniye İlim Sanat Kültür Derneği’ne değerli yönetim kurulu üyelerine özellikle Cevat Bal ve Dürdane Ateş hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum, tüm misafirperverlikleri için. Ayrıca Artı Bilim Koleji Müdürü Muhammed Ali Altunpak hocama değerli eğitimciler; Özge Erdoğan ve Fatma Nur Çoban hanımefendilere göstermiş oldukları misafirperlik için ve bizleri gençlerle buluşturdukları için müteşekkirim…
Kitap fuarları kültürün, kitabın, güzelliklerin taşınması için vesile olsun. Daha çok okumaya, okuyarak anlamaya, okuyarak erdemi, soylu ve temiz yaşantılara taşısın tüm insanlığı temennimiz ve duamız budur.
Kaynak: Milat Gazetesi
