Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


ALTAN TAN


Öhhö, Öhööö! Burdayım! Ölmemişem Hastayım!

Yazarımız Altan Tan'ın "yeni" yazısı...


Halkımızın çok güzel deyimleri var.

Uzun zaman can çekişen ağır hastalar için ‘Ölmüş de salasını okuyan yok!’ derler.

Ölülerin kabre götürülmeleri ile ilgili de (hiçbir asıl kaynakta olmayan) bir hikaye anlatılır:

Ölen kişi mezarlığa gidene ve gömülene kadar ölenin kendisi olduğunu bilmezmiş. Gömme işlemini bitirenlerle birlikte dönmek için ayağa kalktığında başı taşa çarpar ve işte o zaman ölenin kendisi olduğunu anlarmış!

Bizde de ‘ölüp de salası okunmayan’ çoktan ‘ölmüş’ olup da öldüğünün farkında olmayan çokça kişi var.

Bu gibilere özellikle de siyaset erbabı arasında çok rastlanıyor.

‘Horoz ölmüş de gözü çöplükte kalmış’ misali gözleri hala izzet ve ikbal günlerinde.

Heyhat ki giden günler geri gelmiyor ve ölüler dirilmiyor.

Bana bu efkarlı sözleri kimler söyletti diyecek olursanız;

Seçimler yaklaştıkça eski siyaset ulularına bir kan ve can gelmiş olması.

Başta Bülent Arınç olmak üzere, Cemil Çiçek’ten, Ali Babacan’a; Abdullah Gül’den, en son Metin Külünk’e kadar onlarcası cuşu huruşa gelmiş bulunuyor.

Ağızlarından bal damlıyor!

Hak hukuk adalet nidaları gırla gidiyor.

Neler dediklerini, hangi cümleleri kullandıklarını uzun uzadıya anlatarak sizleri meşgul etmek istemiyorum. Medyada yeterince bilgi var.

Benim anlatmak istediğim;

AK Parti günahıyla sevabıyla 20 yıldır iktidarda.

Partide çok önemli görevlerde oldukları dönemlerde ağızlarını açmayan, ülkenin hiçbir sorunuyla ilgili doğru düzgün bir fikir ve proje ortaya koymayan/koyamayan (proje sunabilmek bir zeka ve bilgi gerektirir), kendi tabirleri ile Ankara parsel parsel satılırken gereğini yapmayanların bugün sureti haktan gözükmeleri.

Bu söylediklerime bir itirazları varsa lütfen hangi tarihte (görev başında iken) hangi itiraz ve eleştirilerde bulundukları ile ilgili hiç olmazsa bir sayfalık bir hatırlatma metni gönderebilirler.

Aslında yıllarca en üst görevlerde bulunmalarına ve yaşları da artık kemale ermesine rağmen hala bir tatminsizlik içindeler.

Son nefeslerine kadar önemli ve yetkili olma peşindeler.

Ancak unuttukları bir şey var ki sadece boş ve zamansız (zamanı geçmiş) eleştirilerle büyük adam olunmuyor.

Yiğitlik Pir Sultan Abdal gibi ilk baştan haram sofralara oturmamaktadır.

Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yedikten sonra sofraya söz söylemek ancak ‘çok büyük yiğitlerin’ işi!

‘Öhhöö, Öhhööö burdayım! Ölmemişem hastayım!’ diyorlar ama ölmüşler de haberleri yok!

 

Kaynak: Farklı Bakış

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR