Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


NE YAPILSA YETMİYOR

Ahmet Taş'ın yeni yazısı;


 

Kayserimizde hızla artan korona salgını sebebiyle valilik, belediye ve diğer yetkili kurumlar bir dizi yeni tedbirler aldı ya da kaldırılan tedbirleri yeniden uygulamaya koyuyorlar.

Bir yandan 65 yaş üzeri insanımızın sokağa çıkma ve seyahatine getirilen sınırlamalar, bir yandan bizzat vali, kaymakam, belediye başkanı ve oda başkanlarının denetimleri alınan tedbirlerden sadece bazıları.

Okullarda belli sınıflarda yüz yüze eğitimin başlayacağı şu günlerde çocuk parklarının kapatılması, pazar yerlerine giriş, maske ve mesafe denetiminin hızlanması, kahvehane ve kafeteryalarda denetimlerin artırılması, yolculuklar ve bazı mekânlara girişlerde HES KODU mecburiyeti, hastalığın artış hızını düşürmeye yönelik yeni tedbirler olarak uygulamaya girdiler.

Tüm bu tedbirlere rağmen ne yazık ki sanayi bölgelerimizde, kafeteryalarımızda özellikle gençlerin müdavimi olduğu mekânlarda ne yazık ki maske, mesafe kuralları hiçe sayılarak salgının yayılmasına meydan okuyan çok sayıda insanımız toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Geçen günlerde bir arkadaşımla şehrimizin merkezinde olan Mimar Sinan Parkının batı kısmındaki binalar ile park arasında Tekden hastanesinden ileriye doğru bir yürüyüşümüz oldu. Aman Allah'ım hayretler içerisinde kaldım. Özellikle hukuk büroları ve diğer büroların bulunduğu binaların altında Mimar Sinan Parkı'na bakan kafe ve çay ocaklarında yüzlerce insanın hiç maske takmadan sıfır mesafede çay içip sohbet ettiklerini gördüm.

Acaba dedim burası neresi. Şehrin merkezine Cumhuriyet Meydanı'na sadece 200 metre mesafede korona virüs bulaşmasını önleyici tedbirler burada yok sayılıyor. Bu insanlar kimler, işletmeciler kimler ki hastalığa karşı bu kadar cesur, vurdumduymaz ve umursamazlar. Meydanda, çarşıda denetim yapan emniyet ve belediye görevlilerimiz buraya neden uğramazlar. Buralar akıllarına neden gelmez. Sanırım burada önce işyeri sahiplerini sıkı denetimden geçirmek gerekiyor

GECE BASKINI İLE BİLDİRİM

Geçen günlerde bir arkadaşımızın bu kadarı da olmaz denen şikâyetini dinledim.

Arkadaşımız korona sebebiyle verdiği tahliller pozitif çıkınca (Telefonla bildirmişler) kendisini evinde karantinaya almış. Sağlık yetkilileri de neler yapması gerektiğini telefonla bildirmişler.

Vatandaş gece saat 02.00 civarında zilin çaldığını biraz sonra da kapının vurulduğunu korku ve telaşla kapıyı açtığında iki polis memurunu karşısında gördüğünü söyledi. Polis arkadaşlar gecenin bir yarısında korku ve telaşla kapıyı açan arkadaşa “Eviniz karantinaya alındı.” Bildirimi için geldiklerini söyleyip gitmişler.

Arkadaş diyor ki akşam saat 23.00’a kadar ya da sabah namazı vakti sonrası bu bildirim yapılsa ne kaybedilir. Gece vakti insanların, çocukların koyu uykuda oldukları bir saatte bu tebligat neyin nesidir.

Hukuki mi, vicdani mi, aklıselim mi? Polislerin gitmesinin ardından durumu Cimer’e bildiren mağdur vatandaşın şikâyeti sanırım vali ve emniyete bildirilmiştir. Hizmet asla eziyete, endişeye dönüşmemeli değil mi?

Selam ve dua ile

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR