Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


İsmail Hakkı Güleç


MÜSLÜMAN KİMDİR ÖZELLİKLERİ NELERDİR? 

İsmail Hakkı Güleç'in yeni yazısı


 

Müslüman odur ki; Rabbine (cc) teslim olup, kul ve köle olan, Rabbinden (cc) başka hiç kimseye bağlanıp, dayanıp, güvenip ve sığınmayan, emir alıp kulluk yapmayan, onun izin verdiği doğrultuda hareket eden insan demektir...

Bundan dolayı da, Müslüman mümeyyiz vasıflara haiz, her türlü cahili kir, günah, sapıklık, sapkınlık, asilik, fesat ve fitneden uzak, kendine ve insanlığa ait iyilikler, güzellikler, huzur ve barış üreten insandır... 

Müslüman odur ki; emin, doğru, sadık, güvenilir ve fedakar insandır... Müslüman; bedeli ne olursa olsun sahadaki ve sahnedeki yerini alır ve Rabb'inin (cc) kendisine yüklemiş olduğu, Allah'a kul olma, Resule ümmet olma ve Müminlere kardeş olma rolünü, en iyi bir biçimde sahnede gösterir, uygular... 

Müslüman odur ki; Kulluk ve halife olma misyon ve vazifesini, eksiksiz yerine getirmeye gayret eder, çaba gösterir, mücadele eder... 

Müslüman odur ki; her türlü şeytani, tağuti, nefsi, kaygı, korku ve endişe putlarını yenmiş, tam bir iman, itminan ve ihlas içinde Rabbinin yolunda yürüyen, bu konuda hiç bir teşvik ve takdir beklemeyen, gönlü tok, gözü pek insandır...

Müslüman odur ki; sevgi, şefkat, merhamet, ahlak ve de adalet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, her türlü kin, nefret, düşmanlık, çatışma, kavga ve gürültüden uzak bir insandır... 

Müslüman odur ki; bireysel değil, toplumun menfaatini gözeten, kendisini toplumun iyiliği ve ihtiyaçlarının giderilmesine vakfedip, adamış insandır... 

Müslüman odur ki; sıradan değil, sıra dışı özellik, nitelik ve güzellikleri bünyesinde barındıran insandır... 

Müslüman odur ki; her işinde bireyci,  ben merkezci değil, istişare, danışma ile işlerini yürüten insandır... 

Müslüman odur ki; haz, hız, zevki sefa, yüksek lüks ve konfor peşinde değil, mal biriktirme, servet, saltanat edinme, dünyaya çakılıp kalma derdi, davası ve düşüncesinde değil, bilakis haz ve hızını, arzu ve isteklerini meşru ölçülerde sağlayıp, az ile iktifa eden, çok azıyla yetinen ve bunları ahirete erteleyen insandır... 

Müslüman odur ki; bir başkaları aç, çıplak, fakru zarurat içerisinde bulunurken, kendisi çeşit çeşit nimetler içinde, sefa süren insan değildir... 

Ayrıca da, Müslüman odur ki; kendi ihtiyacı olduğu halde, bu ihtiyacını gidermeyip, kardeşini kendisine tercih eden İnsandır... 

Müslüman odur ki; insanların her türlü dert, sıkıntı, sorun ve problemlerine bigane, duyarsız, duygusuz davranmaz, bilakis insanların ihtiyaç, istek, sorun ve sıkıntılarına en üst düzeyde duyarlı, hassasiyet ehli, ve özverili insandır... 

Müslüman odur ki; günü birlik, anlık, geçici düşünüp, yaşayan insan da değildir. O sürekli uzun vadeli, gelecekle ilgili planları olandır... 

Müslüman odur ki; sadece tarihte kalan, aklı, ruhu, duygu ve düşüncesiyle tarihte yaşayan, günümüzün ödev, görev ve şartlarını anlamak ve idrak etmekten uzak, basiret ve ferasetten yoksun bir insanda değildir... 

Aksine Müslüman; geçmişten aldığı ders ile, yaşadığı döneme damga vuran, geleceğe ise ışık tutan insandır... 

Müslüman odur ki; bir günah işlediği zaman, peşinden hemen tövbe edip, o günahı sildirmek için hemen bir iyilik yapan insandır... 

Müslüman odur ki; Rabbinin sınır, hudut ve kitabın çizgisini, yolunu aşmaktan, azami derecede ürküp, korkan, çekinen ve sakınan insandır... 

Müslüman odur ki; okuyup, araştıran,  gayret edip, bedel ödeyen, insanlığa fikir, düşünce, proje, ahlak ve karakter üreten insandır... 

Müslüman odur ki; örnek ve önder İnsan olarak, Peygamberini (as) esas alır...

Müslüman kadın ise; örnek olarak, Hazreti Fatıma'yı, Hazreti Hatice'yi, Hazreti Aişe annelerimizi örnek alır... 

Müslüman odur ki; her türlü mezhep, meşrep, din, ırk ve dil ayırt etmeksizin, herkese insanca, hak ve hukuka uygun bir davranış içinde bulunur... 


Müslüman odur ki; Rabbini görüyormuş gibi bir ihlas, inanç, iman ve ibadet içindedir... 

Müslüman odur ki; tüm kaygı, korku ve endişesi Rabb'inin rızası doğrultusundadır...O her daim, ben Rabbimi razı edebildim mi? Cennetini kazanabildim mi? Resulüne ümmet, Kur'an'a cemaat olabildim mi? Müminlere kardeş olabildim mi? Gibi şeylerin kaygı korku ve endişesini taşır... 

Müslüman odur ki; Rabb'inin dur dediği yerde duran, yürü dediği yerde yürüyen, koş dediği yerde koşan, ol dediği yerde olan ve öl dediği yerde ise ölen İnsandır... 

Müslüman odur ki, sürekli kendisini yeniler, sabit kalmaz, donuk olmaz, hep hareket halindedir, harekette bereket vardır inancındadır...

Müslüman odur ki; Her gün bir adım daha, her gün biraz daha ileriye, güzelliğe, kardeşliğe, takvaya  ve cennete doğru, her gün bir adım daha adım atıp, yaklaşan kimsedir...

Müslüman odur ki; her türlü ihtilaf ettiği hususlarda, Allah ve Resulü'nü Allah'ın kitabını hakem tayin eder.... Rabbinin kitabında çözüm arar... Çözümü başka yerlerde, başka kanunlarda, başka nizamlarda, başka sistemlerde, başka yasalarda, başka başka mahkemelerde değil, Rabbinin huzurunda ve hukukunda arar... 

Müslüman odur ki; Allah ve Resulü ve onun has kulları olan Müminler, kendisine her şey den, herkesten daha sevgili ve daha sevimli gelir... 

Müslüman odur ki; insanların her türlü dert, tasa, keder, acı, hüzün ve mutluluk gibi durumlarına ortak olur... Onlara karşı bigane, biçare, umursamaz ve vurdumduymaz davranmaz... Her hususta elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır ve bunu da Allah rızası için yapar... 

Müslüman odur ki; boş, anlamsız, maleyani, gereksiz, fütursuz, faydasız,  lüzumsuz ve de  batıl söz ve işlerden yüz çevirir... Daima hakkı konuşur, hakkı düşünür ve hakkın hakim olması için mücadele ve gayret sarf eder, gayret, eder afor sarfeder, adım atar...

Müslüman odur ki; tembellikten, ataletten, korkaklıktan, fakirlikten, cimrilikten Allah'a sığınır... 

Müslüman odur ki; dinin, kitabın sadece bir boyutunu, bir hususunu, bir bölümünü, bir parçasını alıp, diğer bölüm, parça ve boyutlarını es geçip, vazgeçmez... Hayatının tamamında, Allah'a, Resulüne ve Kitabına göre bir ahlak ve yaşantı içindedir... 

Müslüman odur ki; vermiş olduğu sözlere ki; Rabb'ine vermiş olduğu söze, insanlara vermiş olduğu sözlere, azami derecede önem ve hassasiyet gösterir, sözünü çiğnemez, ihlal ve ihmal etmez... 

Müslüman odur ki; insanlara karşı daima anlayışlı, hoşgörülü, sevecen ve sıcak kanlıdır... O kendi şahsına yapılan, bir takım cahillik, kabalık ve kırıcı söz ve davranışları affetmesini de bilir...Onlara anlayış gösterir... Ancak bu Allah'ın haram kıldığı bir husus ise, Resulü'nün men ettiği ve İslam akidesine ters bir durum ise, o zaman işte o zaman, bu Müslüman hoşgörülü, anlayışlı, affedici ve vurdumduymaz davranamaz... 

Müslüman odur ki; hak sahibine hakkını verir... Rabb'inin hakkı, Resulünün hakkı, Ümmetin hakkı, İnsanların hakkı, Kitabın hakkı, cemaatinin hakkı, ailesinin ve çoluk çocuğunun hakkı, eşin, işin, malın, mülkün ve akraba, komşu hakkı ve yolun, davasının hakkı vb... 
Müslüman odur  ki; her hususta hakkı savunur ve hak hukuk hususunda hassasiyet sahibidir... 

Müslüman odur ki; kendisi gibi her hususta aynı düşünmeyen, farklı düşünen, farklı düşünce, meşrep, mezhep, ekol, anlayış, gurup, hizip, parti, inanç ve anlayıştaki, diğer Müslüman ve diğer İnsanlara karşı, "rakip" "düşman" olarak değil, onlara karşı "refik" dost ve kardeş olarak bakar... 

Müslüman odur ki; insanların hatalarını orta yerde, toplumun içinde gündeme getirip, insanları rencide etmez....Kimsenin onur ve gururu ile oynamaz... Kimseyi incitip, rencide edip, alay edip, kimseye hor ve hakir bakmaz... 

Onların, kişiliklerine halel getirici bir davranışta bulunmaz... İnsanların her türlü kişisel mahremiyet, sır, namus ve kötülüklerini setreyler, gizler... Onları deşifre etmez... 

Müslüman odur ki; kendisine bir sır, gizli bir bilgi verildiği zaman, bunu saklamasını bilir ve insanların gizli hallerini araştırmaz... 

Selam ve dua ile...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR