Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Musab Aydın


MALCOLM X-3

Musab AYDIN'IN Yazısı; “Bir toplum da ahlaksızlık varsa orada din yoktur”


Amerika’nın en öfkeli siyahi adamı olarak tarihe geçmişti Malcolm X. Bu öfkesinin saymakla bitmeyecek kadar çok fazla haklı sebepleri vardı. “Sarı benizli beyaz şeytanın” dört yüzyıl önce anavatanları Afrika’da baskınlar yaparak atalarını insanlık dışı yöntemlerle gemilere doldurmuşlardı. Daha bu yolculuk esnasında zincire vurulmuş erkeklerinin gözü önünde kadınlarına saldırmışlardı.  Mütecaviz “Beyaz şeytanın” tecavüzleri Amerika’da da devam etmişti. Dört asır süren bu tecavüzlerin sonucu melez bir nesil türemişti. Malcolm X’in rengi de mütecaviz beyaz dedesinden miras kalmıştı. Açlığa mahkûm edilmiş Siyahiler, işkencenin en ağırına maruz kalmışlardı. Karşı çıkmayı düşünenler ise Malcolm X’in babası ve dört amcası gibi öldürülmüşlerdi. Malcolm X’e atalarından dört asırlık bir öfke miras kalmıştı. Bu sebeple kendisini bataklıktan kurtaran Elçi Elijah Muhammed’e sadakatle bağlanmıştı.

Elijah Muhammed kendisine inanmış olanları disiplinli bir eğitimde geçirmişti. İslam Ulusu üyeleri temiz giyimli, birbirlerine saygılı ve nezaketli davranıyorlardı. Elijah Muhammed, itibarsızlaştırılmış bir halktan, özellikle de Hristiyan siyahilerin aksine, küçük de olsa saygın bir topluluk uluşturmayı başarmıştı. Bu sebeple Malcolm X, Elijah Muhammed’e sadakatle bağlanmıştı. Kendisini bataklıktan kurtaran, sadece Siyahlara özel bir din getiren Allah’ın Elçisi (!) Elijah Muhammed bütün Siyahları da kurtarabilirdi. Ancak cemaat üyelerinin üzerinde atalet, tembellik ve umutsuzluk çökmüştü. “Hiçbir çaba göstermeden Allah’ın kendilerine yeni Müslümanlar göndermesini bekliyorlardı.” dediği cemaat üyelerinin aksine bütün benliğiyle, on iki yıl boyunca zamanını Siyahları, Elijah Muhammed ve İslam Ulusuna çağırmakla geçirmeye karar vermişti.

 

Peygamberlik iddiasındaki Elijah Muhammed’in Dini

Gökyüzünde bir cennet yok diyen Üstad Wallece D. Fard ile karşılaşmıştı Elijah Muhammed.  Cennet de cehennem de bu hayattadır ve siyahiler dört asırdır Amerika da cehennemi yaşıyorlar diyordu. Fard, Siyahlar tanrının özel çocukları olduklarını, hatta tanrı olduklarını iddia ediyordu. İnsan türünden olan fakat tanrılar tanrısı bir tanrı olduğunu ve onun özel adının da Allah olduğunu dillendiriyordu. 1931 yılın da kapı kapı dolaşarak metre hesabı ipekli kumaşlar satan ve kendisini doğulu bir kardeş olarak tanımlayan Üstad W. Fard, Siyahilerin Amerika’ya getirilişini, kökenlerini anlatıyordu. Toplantılar yapıyor ve yoksulları ziyaret ediyordu. Hz. Muhammed’in soyundan, Kureyş kabilesinden olduğunu söyleyen Fard, Kur’an ve İncil okuyordu. Siyahların Müslümanların soyundan geldiğini, Kuzey Amerika vahşetinde yaşamak zorunda bırakılan yitik İslam Cemaatinin, dört asırdır İslam ulusunda ayrı düştüklerini söylüyordu. Onları asıl dinlerine, İslam’a döndürmek için Allah’ın özel elçisi olarak gönderildim diyordu. Fard’a inanarak intisap eden Elijah Muhammed dört yıl süren özel bir eğitimden geçtikten sonra vekil olarak görevlendirilmişti. Elijah Muhammed bu dönemi kalbime doğmayanları öğrendim diye tanımlamıştı. Üstad Wallece 1934 de hiçbir iz bırakmadan ortalıktan kaybolmuş ve o günden sonra akıbetinden hiçbir haber alınamamıştı.

Fard için o yeryüzüne gelmiş en büyük tanrıdır diyen Elijah Muhammed, kendisine gelen bir vahiy ile W.D.Fard ın yeryüzündeki görevinin son bulduğunu artık yeni peygamberin kendisi olduğunu söylüyordu. Allah’tan başka tanrı yoktur ve Elijah Muhammed onun kulu ve Resulüdür diyerek şahadet getirenlere bir de üyelik formu tanzim ediyordu. Askerlik yapmayı reddettiği için dört buçuk yıl hapis yatan Elijah, dördüncü sınıfa kadar okuyabildiğini Allah’ın kendisine öğrettiğinden başka bir şey bilmediğini, her şeyi Allah’ın kendisine öğrettiğini söylüyordu.  Hatta “Kelimeleri nasıl telaffuz edeceğimi dahi Allah bana öğretti.” diyordu. Alkol, domuz, zina, tütün ürünleri ve kumar haram diyen Elijah dans etmeyi de yasaklıyordu. Kısmen de olsa tesettürü emrediyor ve ailenin önemine dikkat çekiyordu. Oruç ve namazın olmadığı bu dinde camii yerine sıralarla dolu Mabedler vardı. Dini kurallara uymayan üyeler, üç aydan başlayarak beş yıla kadar suçun durumuna göre cemaatten uzaklaştırma cezası veriliyordu. Suç işlemekten vazgeçmeyenler ise Elijah Muhammed tarafından, kendisini ebediyen kurtaracak bu dinden bir daha kabul edilmeyecek şekilde çıkarılıyordu. Bu cezaların tek yetkisi Elijah Muhammed idi.

Salon toplantıları organize eden Malcom X, Elijah’tan önce mikrofonu alıyordu. Yarım saati aşan konuşmasıyla salonunda bulunan dinleyicilerin heyecanını artırdıktan sonra kürsüyü Elijah’a bırakıyordu. Astım hastalığı ilerleyen Elijah Muhammed, İslam Ulusunun bütün yükünü Ulusal vekil tayin ettiği Malcolm X’in omuzlarına bırakmıştı. Hitabetiyle, cesaretiyle ve çalışkanlığıyla hayatını Allah’ın Elçisine (!) adamıştı. “Eğer anlatacak bir meseleniz varsa sokaktan ayrı düşmemeniz lazım” diyen Malcolm X, sabahın dokuzda evden ayrılırken bir sonraki gecenin sonunda, sabahın dördünde evine dönebiliyordu. Samimiyeti ve içtenliği ile beyazları dahi etkileyen Malcolm X, Siyahları Elijah’a inanmaları için birçok yeniliğe öncülük ve liderlik etmişti. Sokak yürüyüşleri, salon toplantıları, konferanslar organize ediyordu. Risaleler bastırarak dağıtıyordu, Muhammed diyor ki isimli bir gazeteyi o çıkarmıştı, bu İslam Ulusunun ilk gazetesiydi. TV ve radyo programlarına konuşmacı olarak katılıyor ve birçok üniversite de konferanslar veriyordu.

Bütün zamanını İslam Ulusuna adayan Malcolm X’e ayda sadece yüz yetmiş beş dolar veriliyordu. Paraya hiçbir zaman tamah etmemişti. Oysa İslam Ulusunun üst yönetimi ve Elijah Muhammed, cemaatin ekonomik imkanlarını haksız ve sınırsız bir şekilde kullanıyorlardı. Allah’ın Elçisi (!) Elijah ise zaten hesap sorabilecek herhangi biri değildi. Elijah Muhammed’in özel sekreterliğini yapan yirmi yaşındaki iki genç kız peş peşe hamile kalmıştı. Çocukları doğduktan sonra da onlarla ilgilenmemişti.  Çıkan dedikodular neticesinde bu kadınlar İslam (!) mahkemesine çıkartılmış ve beş yıl soyutlama, uzaklaştırma cezası verilmişti. Onlarda Elijah’a nafaka davası açmışlardı. Bu sebeple cemaat içinden kopmalar başlamıştı.

Malcom X’in kabulleneceği şeyler değildi konuşulanlar. Yasak olmasına rağmen bu kadınlarla görüşmüş ve Elijah Muhammed’in karşısına dikilmişti. Ancak Elijah Muhammed bazı peygamberlere attığı iftiralarla kendisini savunmuştu; “Davud Peygamberi bilirsin, bir başkasının karısına göz diktiğini öğrenmişsindir. İşte o Davud’um ben. Nuh’u okumuşsundur, şu sarhoşu, işte ben onun ta kendisiyim. Lut’u bilirsin, gidip kendi kızlarıyla aynı yatağı paylaşan o adamı okumuşsundur. Onlara helal olan tüm bunlar bana da caiz olması gerekmez mi?” Elijah, insanlara haram kılınanların, Peygamber olarak kendisine helal olduğunu söylüyordu. Verilen cevaplar Malcolm X’in vicdanında karşılık bulmamıştı. Ancak harcanan emeğin ve çabanın heba olmasına da gönlü razı olmuyordu. Büyük bedeller ödeyerek kurdukları teşkilatın dağılıp gitmesini görmek istemiyordu. Kopmaların önüne geçmek için gayretleri bile üst yönetimce aleyhine kullanılmıştı. Malcolm X’in çabalarıyla büyüyen İslam Ulusunun üst yönetimi ve Elijah Muhammed’in, Malcolm X hakkındaki tavırları değişmişti. Elijah’ın kendisinin aleyhinde yaptığı konuşmaları Elijah’ın oğlu Wallce’den ve davacı sekreterlerden öğrenmişti. Malcolm X. “Bir toplum da ahlaksızlık varsa orada din yoktur” diyen Malcolm, bu hadiselerden sonra artık dinden bahsetmez. Konuşmalarında daha çok beyazların zulmü ve siyahilerin özgürlüğü üzerine şekillenmeye başlanmıştı. 1963 yılı sonlarında öldürülen Amerika başkanı için “Kenedy iki yüzlü bir demokrasi uyguladı. Bize vadettiği demokrasiyi aleyhimize kullandı. Beyazların nefreti başkanın başını yedi.” demesini bahane eden Elijah, Malcolm’a doksan gün cemaatinden uzaklaştırma cezası vermişti. Akabinde onu öldürmek için arkadaşlarından oluşan infaz timleri kurmuştu. Ancak onu öldürmek yerine gelip durumu kendisine anlatmışlardı. Olanlardan sonra Malcolm X için hem fiziki hem de duygusal kopuş kaçınılmaz olmuştu.

Malcolm X, intisap ettiğinde, Elijah Muhammed’in İslam ulusuna ait beş Mabedi ve 400 civarında üyesi vardı. Elijah için, Amerika’nın elli eyaletinde yüzden fazla Mabed açmayı başarmıştı Malcolm X. İslam ulusundan ayrıldığında başı boş, laf dinlemez ayak takımından on birlerle ifade edilen, asker disiplinine sahip, saygın temiz giyimli ve nezaketli bir hareket oluşturmayı başarmıştı.

                                                                                                                           “devam edecek”

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR