Ötüken´den başlayan kutlu yürüyüş 4. yüzyılda başlamış çeşitli aralıklarla 11. yüzyıla kadar devam etmişti. Selçuklunun efsane liderlerinden Tuğrul ve Çağrı Bey kardeşler Anadolu sınırlarına ulaşmıştı. 1048 Pasinler Zaferi, Anadolu topraklarında ayak seslerimizin Bizans tarafından duyulmasını sağlamıştı. Sultan Alparslan ile kazanılan Malazgirt meydan Muharebesi, Anadolu´nun tapusunun iman mührümüzle bize geçmesi anlamına geliyordu.
Alparslan´ın Bizans´a gönderdiği iyi niyet elçilerine yapılan muameleler ve Bizans´tan gelen haberler, muhtemel bir savaşı kaçınılmaz hale getiriyordu. Mısır´a doğru hareket halinde olan Alparslan gelen haberler üzerine geri dönmek zorunda kalır ve mevcut durumu tüm yönleriyle değerlendirir. Başta Abbasi halifelik merkezi ve İslam dünyası teyakkuz halinde olup gelişmeleri yakından takip etmektedir. Müslümanlar açısından durumun vahametini çok iyi tahlil eden Abbasi halifesi Kaim-Biemrillah, Sultan Alparslan´ın başarısı tüm İslam beldelerinde Cuma namazında okutulmak üzere Muslayaoğlu Ebu Said´e bir dua metni hazırlatır. 26 Ağustos 1071 günü İslam beldelerinde okutulan duanın bir bölümü şöyledir:
"Allah´ım!
İslam sancağını yükselt ve İslam´a yardım et. Şirki, başını ezmek ve kökünü kazımak suretiyle yok et. Sana itaat için canlarını feda edip kanlarını sana tabi olma hususunda akıtan senin yolunun mücahitlerini, onları kuvvetlendirerek yurtlarını güvenlik ve zaferle dolduran yardımlarından yoksun kılma.
Mü´minlerin emirinin burhanı olan Şehinşahül-azam Sultan Alparslan´ın senden dilediği yardımı esirgeme ki o, bu sayede hükmünü yürütür, şanını sayılır kılsın ve zamanın güçlükleri karşısında kolayca yerinde tutunabilsin. Senin dinini şerefli ve yüce tutabilmek için onu, lütufkâr ve her zaman etkili olan desteğinden yoksun kılma. Onun kâfirler karşısındaki bugünkü günü yarınına da yetsin. Ordusunu meleklerinle destekle, niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır. Çünkü o Senin ulu rızan için rahatını terk etti; malı ve canıyla buyruklarına uymak amacıyla Senin yoluna düştü. Çünkü sen ?Ey iman edenler, can yakıcı azaptan kurtaracak bir yolu size göstereyim mi? Allah´a ve O´nun peygamberine inanıyorsanız onun yolunda, can ve mallarınızla savaşırsınız.? (61/Saff, 10-11)diyorsun. Senin sözün gerçektir.
1071´de Halifenin talimatıyla hazırlanan ve Cuma namazında okunan dua bugünlerde tüm Müslümanların kendi iradeleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti için yaptıkları dualarla buluşmaktadır. 1071´de tüm İslam toplulukları, Selçuklunun İslam Dünyası için ne ifade ettiğini çok iyi biliyor, tüm benlikleriyle beraber Alparslan´ın yanında yer alıyordu. Bugün de tüm İslam Dünyasını teşkil eden milletler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin İslam Dünyası için neler ifade ettiğini çok iyi bildikleri için devletimize, milletimize ve onun kutlu başkanı Reis´imize de dua etmektedir. Dünyanın neresine giderseniz gidiniz, birileri görmek istemese de Müslüman olsun olmasın, insanlık onuru koruma adına söylenecek her sözün başında Reis´imiz gelmektedir. Bunlar durup dururken, yan gelip yatarken, insanlıktan bana ne diyerek olacak işler değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün Balkanlarda varlık mücadelesi veriyorsa, Afrika kıtasının tamamında varlık mücadelesi verip sadece Müslümanların değil; sömürülen tüm mazlum ve mağdurların yanında yer alıyorsa, yüzyıllar önce terk etmek zorunda kaldığı anayurda sırtını dönmüyorsa, oralarda da varlık mücadelesi veriyorsa bunlar nasıl oluyor sorusunun bir tek cevabı vardır: ?Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun kutlu Reis´i 26 Ağustos 1071 Malazgirt ruhuna sahip çıkıyor.? Bunu gören gözlere, duyan kulaklara, hisseden kalplere selam olsun.
Selçuklu Devleti´nin Sultanı, Anadolu topraklarındaki ilk önderimiz Malazgirt Zaferi´nin kahramanı Alparslan´ı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Rabbimizin rahmeti onunla olsun. Kutlu seferde, kutlu dava için yol alan şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Malazgirt Zaferi´mizin 948.yılı kutlu ve mübarek olsun. Kutlu davanın kutlu ruhuna sahip çıkanlara selam olsun.
