Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Selvigül ŞAHİN


Kudüs’ün kandilleri hiç sönmesin

Yazarımız Selvigül ŞAHİN'İN 'YENİ' YAZISI...


 Yüzyılın anlaşmasının yapıldığı zamanlarda Kudüs ne söyler bize… Nasıl bir sesleniş gönderir derin yaralarla, iflah olmaz yalnızlıklarla…

Şimdi oysa, Kudüs derin bir sevda gibi çöreklenmiş yüreklerimize.

Kudüs içli, yaralı ağıtlar gibi her an dudaklarımızda, dualarımızda, bitmeyen umutlarımızda.

En son 2009 da gittiğim Kudüs'e özlemim zaman geçtikçe daha bir arttı diyebilirim. Hayatımın en anlamlı namazlarını Kabe'nin dibinde, Medine'de Efendimizin Ravzası'nın gölgesinde ve Mescid-i Aksa'nın kadim taşlarının üzerinde kıldım. O bayram namazı ki; binlerce Filistinli Müslüman ve dünya Müslümanlarının bir araya gelmesiyle kılınmış, eşsiz şuur ve samimiyetin her yüreğe zerre zerre işlendiği, gözyaşının duaya harmanlanmış halde ırmak olup aktığı bir bayram namazı idi. Unutmadım hiç unutmadım o namazı, o coşkuyu, Filistin 'li mazlum çocukların bayram sevinçlerini, yetimlerin yüzlerine değen bayram esenliğini hiç unutmadım...

Kudüs sevdası yüreğimi yaksa da Rabbim bu kutsal beldeden sonra Avrupa'ya gitmeyi, dünyanın pek çok ülkesini gezmeyi nasip etti. Bu gezilerim sonucunda gördüm ki Kudüs başka bir diyar. Rabbimin kutlu kıldığı, dünya üzerinde nasiplenmiş insanların memleketi. En çok Filistinlileri yakın buldum kendime. Sonra eşim ve büyük kızım gitti. Onlar da çok etkilendiler. Elleri üşüyen Mescid-i Aksa'yı bekleyen kendi yaşıtı bir kıza eldivenlerini hediye etmişti kızım Meryem Zehra ve Filistinli arkadaşı da ona şalını hediye etmişti. Hiç unutmuyorum, birkaç yıl sonra çekmecesinden çıkardığı şalı koklayan kızım "Anne Kudüs kokuyor hala bu şal bunu yıkamayalım" demişti. Babası kızımı adaşı Hz. Meryem'i ziyarete götürdüm diye sevinirken kızımın da çocuk yüreğini eşsiz bir sevinç ve heyecan kaplıyordu biliyorduk. Sonrasında eşim üç defa daha Kudüs'ü ziyarete gitti. Yine bu yolculuğa Kudüs sevdalısı, yüreğini ve tüm varlığını bu sevdaya adamış bir güzel insanla Musa Biçkioğlu’yla gitti. Şimdi Musa Hoca'ya Kudüs yasak. Kudüs'e girmek yasak.

Dostlar Kudüs bizi bekliyor. Cumhurbaşkanımız ne demişti; "Kudüs imkân değil iman meselesidir, imkânı olan herkes Peygamber Efendimizin çağrısına uyarak bu kutlu mabedi ziyaret etmelidir " diyerek Kudüs'e sahip çıkmaya davet etmişti tüm Müslümanları. Bu önemli bir çağrıdır. Şimdilerde yüzyılın anlaşmasının yapıldığı şimdilerde bu çağrı daha bir önem kazanıyor. Bu çağrıya kulak verelim dostlar. Kudüs elden gitmeden, Yahudi'nin postalları mübarek beldeleri çiğnerken, mahremiyete el uzatırken zalimler biz Kudüs'e sahip çıkalım.

Kudüs'e seferlerimiz olsun. Yol bulalım, yol olalım. Gücümüz yettiğince, çoluk çocuğumuzla yollara düşelim bir Kudüs seferi başlatalım. Yıllar önce gittiğimde hac için gelen yüzlerce Hristiyan'ın görünce nasıl da şaşırmıştım. Evet, Hristiyanlar, Yahudiler akın akın Kudüs'e gidiyorlar. Bizler de akın akın Kudüs'e gitmeli oraları boş bırakmamalıyız. İnanın bu hiç de zor ve imkânsız değil yeter ki isteyin gitmeyi Rabbim öyle yollar açıyor ki…

Filistin halkı şimdilerde her zamankinden daha çok hamilere muhtaçtır. Onların o yürek delen duaları, cennet esintili teslimiyet bürünmüş halleri var her daim. Onlar çoktan gemileri yakmışlar. Kavi imanlarıyla, hepsi birer iman bombası olarak Yahudi'nin tam karşısında dimdik duruyorlar. Hiç korkuları yok, biliyorlar ki gidecekleri yer cennet, şehadet soluğuyla bir adım ötede.

Rabbim bizleri Kudüs'e hami eylesin. Rabbim hain Yahudi askerlerinin postallarıyla kirlenen Mescid-i Aksay'ı, Kubbe -tül Sahra'yı korusun. Emin beldelerden bir belde eylesin. Kudüs'te kandiller sönmesin Rabbim. Kudüs'te masum çocukların çığlıklarına karşı, ses veren yürekler, çare olan yürekler ver Müslümanlara Rabbim. Duyarlılık ver Allahım Müslümanlara. Ümmeti bir eyle, cem eyle, bu zulüm karşısında dimdik ve mazlumları savunanlardan eyle Allahım Müslümanları.

Dünyanın süfli ve geçici duraklarında soluklanırken kutlu bir beldede yine o Kutlu Mabedin bekçisi olanlara bizleri yardımcı eyle Allah’ım. Masum çocuk çığlıklarının Kudüs diye arşı Alaya yükseldiği demlerde gönder ebabillerini Rabbim. Gönder görünür ve görünmez ordularını zalimlerin üzerlerine. İşgalci alçaklara fırsat verme Rabbim.

Dostlar Kudüs bizi bekliyor. Dualarımızla, içli yakarışlarımızla Kudüs bizi bekliyor. Ama en çok da o Kutlu beldeye uğrayıp, ziyaretimizi bekliyor Kudüs. Çok geç olmadan, Kudüs elden gitmeden, düşelim yollara, imkânlarımızı zorlayalım, ne çok boş yere akıttığımız, tükettiğimiz paramız var oysa. Biz kutlu bir alışveriş yapalım ve mazlumları ziyaret için düşelim Kudüs yollarına. Eğer imkânımız yetmiyorsa o zaman gücümüzün yettiğince yardım edelim, dua edelim, niyazda bulunalım, secdelere kapanıp Kudüs'ün yetimleri, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için yakaralım Rabbim…

Kudüs bizi bekliyor dostlar bunu hiç unutmayalım.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR