Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


Korona sonrası dünya

Yazarımız Bilal SAMBUR'UN "KONUYA DAİR" ANALİZİ...


İnsanlığın can derdine düştüğü bugünlerde Korona pandemisi sona erdiğinde, insanlığın ve dünyanın geleceğinin nasıl olacağını ciddiyetle düşünmeye ve harekete geçmeye mecburuz. Çocuklarımızı, sevdiklerimizi ve insanlığımızı nasıl bir gelecek beklediği sorusu, herkesi sarsacak şekilde belirsizlik ve olumsuzlukla dolu işaretleri içinde barındıran cevapları üretmektedir. Korona krizi sona erdiğinde insanların, toplumların ve devletlerin daha insani, adil ve ahlaki, siyasal, ekonomik, idari ve ekolojik düzen kuracaklarının hiçbir göstergesi ortada bulunmamaktadır. Korona sonrasında hiçbir şey olmamış gibi insanlığın daha kötü ve yıkıcı yönlere savrulması çok güçlü bir olasılıktır.

Korona Krizi, insanlığın mevcut durumunu koruyarak devam etmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. İnsanlık, hayat tarzını radikal bir şekilde değiştirecek yeni bir sosyal, siyasal ve ekonomik düzen kurmak zorundadır. İnsanlık, Korona pandemisinden “bu düzen değişmeli” dersini çıkarmalı ve geçmişte aynı hataları tekrar etmeyeceği, akla, bilime, ahlaka, adalete, özgürlüğe, çoğulculuğa, barışa dayalı yeni bir dünya kurmalıdır. Aklı, bilimi, ahlakı, adaleti, özgürlüğü, çoğulculuğu ve barışı dışlayan, önemsemeyen veya ihmal eden hiçbir girişim, sahici anlamda bir değişim anlamına gelmeyecektir.

İnsanlık, tarihi bir dönemden geçmektedir. İnsanlık medeniyetinin bugün elde ettiği bütün bilimsel, teknolojik, siyasal, sosyal ve ekonomik kazanımlar, Korona virüsü salgını nedeniyle büyük tehdit altındadır. İnsanlığın uzun süreden beri varoluşsal bir risk altında olduğu gerçeği önemsenmemiş ve ihmal edilmiştir. İnsanlık medeniyetinin küresel ölçekte, insanın gene kendi yarattığı problemler tarafından tehdit edilmesi, ilerleyen süreçlerde çevre ve gıda başta olmak üzere birçok alanda büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağını öngörebiliriz.

Tarihte “Kara Ölüm” ve “İspanyol Gribi” gibi büyük salgınların yaşanması örnek gösterilerek Korona salgınının da atlatılacağı şeklinde iyimser yorumlarda bulunulmaktadır. Bugünkü dünya, eski dünya değildir. Dünyamız, tarihin hiçbir döneminde bu kadar büyük bir nüfusa sahip olmamıştı. Bugünkü dünya nüfusu, içiçe geçmiş, birbiriyle bağlantılı ve milyonlarca nüfuslu mega şehirlerde yaşamaktadır. Korona, bütün dünya nüfusunu tehdit etmekte, insanları nüfusun geri kalanından kopartarak karantinaya zorlamaktadır. Korona pandemisi, insanların gelecekte daha küçük ve sakin yerlere yönelmesine, mega şehirlerin küçülmesi şeklinde yeni bir yönelime neden olabilir. Ama bu süreçte insanlığın büyük kayıplar vermesi hiçbir şekilde şaşırtıcı olmayacaktır. Geçmişte yaşanan salgınlar örnek gösterilerek bugünkü Korona pandemisi karşısında tarihten teselli beklemek, hiçbir şekilde sağlıklı değildir.

Korona pandemisi, bütün dünyada büyük bir panik ve korku halinin doğmasına neden olmuştur. Bu panik ve korku hali içinde sağlıklı bir felsefe, ahlak, bilim, antropoloji ve sosyoloji tartışması yapılmamaktadır. Bugünlerde modern bilim ve teknolojiyi eleştirmek ve günah keçisi ilan etmek, çok yaygın bir trend haline gelmiştir. Bilim ve teknoloji, insanı güçlü yapmaktadır. İnsan, bilim ve teknolojinin kendisine sunduğu imkanları ölçülü, verimli ve dengeli bir şekilde kullanma şeklinde bilgece bir tavır içinde değildir.

Bilim ve teknolojinin insan hayatındaki önemi artarak devam edecektir. İnsanlık bugün umutla bilimsel araştırma merkezlerinden ve laboratuvarlarından Korona virüsüne karşı kullanılacak aşının bulunduğuna dair haberi umutla beklemektedir. Bilim ve teknoloji, insan için vazgeçilmezdir. İnsan, bilim ve teknolojinin kendisine sağladığı güçleri, makul, dengeli ve ölçülü kullanma konusunda kendisini olgunlaştırmalı ve geliştirmelidir.

Post-Kovid dünyasında, insanlar arasında temas ve ilişki minimuma düşecektir. İnternet kullanımı, ana faaliyetimiz olacaktır. Yapay zeka, robotlar, e-ticaret, e-eğitim, e-tıb, online konferans ve aktiviteler hayatımızın en önemli konuları haline geleceklerdir. Biyo-teknoloji, bugünün ve geleceğin en önemli çalışma alanıdır. Analitik düşünen, farklı fikirleri olan, teknoloji ve bilim alanlarında kendilerini yetiştirmiş insanlar, gelecekte aranan bireyler olacaklardır. İnsanlık, bugün en çok özgün ve yaratıcı fikirlere ihtiyaç duymaktadır. Korona virüsü dahil karşılaşılacak bütün riskler, ancak fikirle, bilgiyle, çalışmayla, teknolojiyle ve bilimle aşılabilir.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR