Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


Korona günlerinde sosyalizm

Yazarımız Bilal SAMBUR'UN "KONUYA DAİR" ANALİZİ...


Koronavirüs salgını başladığından beri sosyalist çevreler asıl virüsün kapitalizm, alternatifinin ise sosyalizm olduğu klişesini sürekli olarak tekrar etmektedirler. Kapitalizmin krize girdiği sanılan her anın da sosyalizmin kendisine alan açıldığını sanması, yeni değildir. Ekonomik olayların dışında tamamen bir sağlık krizi olarak Çin’in Wuhan kentinde başlayan salgını, kasıtlı, bilinçli ve sistematik bir şekilde sosyalistler, kapitalizmin krizi olarak sunmaktadırlar. Sosyalist yazar ve düşünürler, koronavirüs salgınını sosyalist ütopyanın gerçekleşmesi için bütün imkanları ve kanalları oluşturduğu şeklindeki yanılgıya olan inançlarını ifade etmektedirler. Koronavirüs sürecinin sosyalizm için altın bir dönem olduğunu sürekli tekrarlayan illüzyonist Sosyalistler, vahşi kapitalizmi bütün yaşananların sorumlusu ilan etme şeklinde tek bildikleri klişeyi tekrar etmekten öte bir şey söylememekte ve yapamamaktadırlar. Sosyalistler, korona günlerinde kapitalizmin asıl virüs olduğunu söylemekten öte hiçbir anlamlı, verimli ve ufuk açıcı bir perspektif sunamamışlardır. Sosyalistler, kapitalizm yıkılmalı, sosyalizm gelmeli demektedirler. Ancak kapitalizme git demekle kapitalizm gitmemekte, sosyalizme de yol açılmamaktadır.

Koronavirüs salgınının dünyayı varoluşsal bir tehditle yüz yüze getirdiği bugünlerde sosyalizm, vahşi kapitalizmi günah keçisi ilan etmenin dışında özgürlüğe, hukuka ve barışa dair tek ciddi ve somut bir şey söylememektedir. Kapitalizmin krizi denilen durumlar, aslında sosyalizmin sefaletinin ve çaresizliğinin ortaya çıktığı hallerdir. Kapitalizmin krizi denilen hallerde sosyalizm denilen ütopya eşitlik kavramını istismar ederek kendisini yeniden üretmeye çalışan yanılgılar ve yanılsamalar yolundan başka bir şey değildir.

Koronavirüs salgını, dünya devletlerinin sağlık alanında küresel bir sağlık krizine hiçbir hazırlık yapmadıklarını ortaya koymaktadır. Sosyalizmin tanrısı olan devlet, koronavirüs karşısında çaresiz kaldığı gibi, krizleri yönetme konusunda da yetersiz olduğunu göstermiştir. Koronavirüs krizi karşısında kapitalizmi suçlamanın dışında anlamlı hiçbir şey ortaya koymayan sosyalizm, devlet kurumunun başarısızlıklarını ve yetersizliklerini sorgulamamaktadır. Koronavirüs krizi, devletlerin vatandaşlara şefkatle sığınacakları limanlar olmadıklarını göstermiştir. Bazı dünya devletleri, salgın süresince vatandaşlara bazı ekonomik yardımlarda bulunmalarına rağmen, bu yardımların geçici veya kalıcı mı olacağı belli değildir. Koronavirüs salgını, küresel sağlık, gıda ve çevre krizleri gibi büyük sorunlar karşısında dünya devletlerinin kendilerini sorgulamalarını ve reorganize etmelerini zorunlu kılmaktadır. Devletin herkese bedava ve kaliteli toplumsal sağlık sistemi sunması gerektiğini söyleyen Sosyalizm, bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda hiçbir tatmin edici öneri ortaya koymamaktadır. Ayrıca devleti sağlık, eğitim ve ekonomi gibi alanlarda aktör haline getirmenin neden olacağı devlet otoriteryanizmi ve totaliteryanizmi tehlikesini sosyalizm umursamamaktadır.

Sosyalizm, korona günlerinde kapitalizm konusunda çok klişe eleştirilerini bol bol tekrar ederken, çözüm olarak devrim ütopyasını göstermektedir. İnsanlığın karşılaştığı sorunlardan ve krizlerden ancak sosyalist devrimle çıkılacağı iddia edilmektedir. İnsanlık için tek umudun sosyalist devrim olduğunu söyleyen sosyalizm, insanlığın bugün karşı karşıya olduğu ekonomik, sosyal, ekolojik ve siyasal sorunların karmaşıklığını anlama kapasitesinden mahrum, gerçeklikten kopuk bir yanılgılar dünyasında yaşadığını göstermektedir. Devrimi insanlığın tek umudu olarak sunmak, aslında sosyalist totaliteryanizm şeklinde kabileci bir barbarlığı dayatmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Sosyalizm, insanlık için kendisini devrim yoluyla dayatan tek yol olma sapkınlığından kurtularak normalleşmenin yollarını bulmalıdır. İnsanlık, özgürce, akılla, bilimle ve çalışmayla sorunlarını çözme kapasitesine ve yeteneklerine sahiptir. Sosyalizm ideolojisinin, insanlığın sorunlarını çözme kapasitesinin önünü kapatmasına ve köreltmesine alan açmak, insanlığı köleliğe ve barbarlığa götüren bir yolu açmak anlamına gelmektedir.

Koronavirüs salgını, ekonomik olmayan nedenlerden dolayı ortaya çıkmış bir krizdir. Koronavirüs krizi, mevcut sosyal, siyasal, ekolojik ve ekonomik sistem ve kurumlar konusunda yeniden düşünmemizi gerekli kılmaktadır. Sosyalistlerin, her şeyi kapitalizmin krizi, günahı veya suçu olarak kolay açıklayacakları bir durum ortada bulunmamaktadır. Sosyalizm, korona günlerini ideoloji ve ortodoksi zamanları olarak anlamaktadır. Ortodoksi ve ideoloji zamanları olarak koronavirüs krizi okunduğu için sosyalizm, kapitalizmi suçlamaktan öte ortaya hiçbir ciddi düşünce ve perspektif koyamamıştır.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR