Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


“KORKUNÇ HABER” KUDÜS’ÜN İŞGALİ

Seyyit Ahmet Uzun; Yıl 1187 Selahaddin Hıttin’de büyük bir zafer kazanmıştı.


 

Yıl 1187 Selahaddin Hıttin’de büyük bir zafer kazanmıştı. “Kudüs işgal altında ağlarken ben nasıl gülebilirim?”  diyen büyük sultan kısa sürede Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmuştu.

İslam dünyasında büyük bir sevinç yaşanırken, Haçlı dünyası yas içindedir. Zamanın papası lll. Urban bu haberi alınca kederinden ölür.

Haçlı dünyası büyük bir şaşkınlık yaşamaktadır. Onlar için Kudüs Müslümanlar tarafından işgal edilmiştir. Ve bu kutsal şehir tekrar onlardan alınmalıdır.

Peki bunun için Hıristiyan dünyası ne yapmaktadır? Protestolar, gıyabi cenaze namazları, bildiriler veya etkisi olmayan yürüyüşler mi düzenlemektedir?

Hayır!

Papa Vlll. Gregory Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethedilmesini Tanrı’nın bir tokadı olarak değerlendirerek, bütün Hıristiyan dünyasını ayağa kaldıracak bir ferman yayınlar; Audita tremendi “Korkunç Haber” adıyla yayınlanan bu fermanda Kudüs’ün Hıristiyan dünyasının işlediği büyük günahlardan dolayı başlarına bu felaketin geldiğini ve bunun Tanrı’nın bir tokadı olduğunu bildirir.

Hıristiyan dünyasının işlediği büyük günahlar ve Tanrı’nın tokadı…

Şimdi biraz düşünme zamanı değil mi acaba? Şu an halklarında Müslüman olan ülkelerin içinde bulunduğu duruma baktığımızda Papa Vlll Gregory’nin belirttiği durumlar bizlerde de yok mu? Yaşadığımız büyük günahlar, kendi içimizdeki anlaşmazlıklar, savaşlar, Kudüs’ü işgal eden ve Kudüs’ün kendilerinin hakkı olduğunu iddia eden Siyonizm’i daha da cesaretlendirmiyor mu acaba?

Bizim parçalanmışlığımız onların gücüne güç katmaktadır.

Ve Papa Vlll Gregory yayınladığı Korkunç Haber fermanıyla Hıristiyan dünyasını lll. Haçlı seferi için ayaklanmaya çağırmaktadır. Selahaddin’i ise şeytandan ilham alan bir pagan, bir terörist olarak değerlendirmektedir. (Kendilerinin 1099 yılında Kudüs’ü işgal ederken kadın, çocuk, yaşlı demeden büyük bir katliamla yok ederek tecavüzlerde bulunması, 70 bin insanı katletmeleri ne canilik ne teröristlik ne de barbarlıktır. Onlara göre Müslümanların öldürülmesi büyük bir ibadettir.) Ve Kudüs için yola çıkacak kişilerin cennetle ödüllendirileceğini dile getirerek bu seferin büyük bir ibadet olduğunu belirtmektedir. Bu fermanın üzerine Hıristiyan dünyasının dört bir yanından haçlı zihniyeti ibadet aşkıyla, cennet niyetiyle akın akın yürümeye başlamıştır.

Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethi sonucu, Latin dünyanın tepkisi toplu ayaklanma ve Kudüs’e doğru büyük bir sefer düzenleme şeklinde karşılık buluyordu.

Sesli zombiler değildi Hıristiyan dünyası.

Karşılığı olmayan gürültüler çıkararak sadece vicdani tatmin sağlayan yürüyüşler, bildiriler değildi yaptıkları. Basbayağı bir savaştı Kudüs’ün işgaline karşı verdikleri tepki.

Evet Papalık Hıristiyan dünyasında bir gücün, birlikteliğin ortak hareketin adıydı. Ve Papanın fermanı sonrasında yaşanan olaylar aslında dini bir otoritenin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından oldukça dikkat çekiciydi.

Ve şimdi de Vatikan, Katoliklerin dini otoritesi olarak yaşamaya devam etmektedir. Hıristiyan dünya bu dini otoritenin başkanlığında birlikte hareket edebilmektedir.

Papa fermanı yayınladıktan sonra ilk önce Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa büyük bir ordu hazırlayarak hemen harekete geçer. Onu takip eden Fransa Kralı Philippe Auguste ve İngiliz kralı Richard’da ordularını hazırlayarak Kudüs’e doğru harekete geçerler.

Kralların seferi olarak tarihe geçen bu lll. Haçlı Seferi aslında dini otoritenin farklı dünyaları nasıl bir araya getirdiğini göstermesi açısından önemli bir ipucudur.

İslam dünyası ise işte tam bu noktada bunun eksikliğini büyük bir ölçüde yaşamaktadır. İslam dünyasını harekete geçirecek bir liderin, bir halifenin olmayışı büyük bir kaos ve karmaşaya neden olmaktadır.

Müslüman halklar aslında içinde taşıdığı iman heyecanıyla harekete geçmeye hazır bir yanardağdır. Ancak onu ateşleyecek bir fitilin, bir çakmağın olmayışı sadece kendi eksenlerinde bölgesel etkisiz tepkiler göstermelerini neden olmaktadır.

Ve Selahaddin lll. Haçlı ordusunun Kudüs’ü işgal etmesine izin vermemesine rağmen Akka kuşatmasını önleyemez. Çünkü Akka önlerine, Fransa, İngiltere, Danimarka, İtalya, Almanya, Macaristan gibi ülkelerden gelen haçlılar büyük bir kuşatma oluşturmuştu.

Papa fermanında, bu savaşa katılanların mallarının kilisenin korumasında olacağını, bu uğurda ölenlerin ebedi hayatta cennetle ödüllendirileceğini, borçlarının silineceğini belirtiyordu.

Akka, Selahaddin’in ve Bahaddin Karakuş’un savunmasına rağmen düşmüştü. Kudüs’ü ele geçiremeyen haçlılar Akka’yı işgal etmişlerdi.

Ve tarihe Arslan Yürekli Richard diye geçen zalim ve acımasız alçak kral Akka’da bulunan iki bin yedi yüz erkek ve üç yüz kadın ve çocuktan oluşan Müslüman esirleri Selahaddin’le anlaşmasına rağmen kalenin önünde gözlerini kırpmadan boğazlamışlardır.

Bir işgalin kısa öyküsü…

Peki şu an Kudüs bir evengelist tarafından İsrail’e peşkeş çekilmekte ve sözde İslam dünyasında sadece kınama ve lanetleme gelmektedir.

Ve Kudüs, İsrail’e hediye edilirken bazı sözde İslam Arap ülkelerinin desteği ise bir ihanetin en önemli belgesi olarak tarihe not düşmektedir.

Tarih bunu unutmayacaktır.

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Berkin Yılmaz
2.02.2020 14:38:42
Çok anlamlı bir yazı olmuş hocam yüreğinize sağlık

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR