Malumunuz Çin’de bir virüs çıktı ve tüm dünyada yayılarak küresel bir mesele haline geldi. Şu an dünyanın bir numaralı gündemi korona virüs. Küresel anlamda bütün ülkeler bu virüsle mücadele’de seferber olmuş durumda.
Çin’de binlerce kişi bu virüs yüzünden hayatını kaybetti ve dünyanın değişik ülkelerinde de kayıplar yaşandı ve yaşanmaya devam etmektedir. Virüs tüm dünyayı sarıp endişeye sevk ederken farklı farklı senaryo ve komplo teorileri de akla gelmiyor değil. Bu virüs belli bir süre sonra ülkemize sıçrayarak ülkemizde de görülmeye başlandı. Yetkili makamlar bu virüsle mücadele konusunda baştan beri gerekli önlemleri almada toplumsal sorumluluklarını en güzel bir şekilde yerine getirdiklerine olan inancım tamdır.
Fakat gel gör ki toplumun içinde çok farklı tipler küresel bir kaos haline gelmiş olan bu ne olduğu belli olmayan (Biyolojik saldırı da olabilir-kendiliğinden gelişen mikrop türü de olabilir) virüsten daha tehlikeli girişimlerde bulunmuş ve toplumumuzu derinden yaralamışlardır.
Gerek dezenfekte ve diğer temizlik ürünlerinde olsun ve gerek diğer ürünlerde olsun aşırı fiyat artışı ile fırsat kollayarak kaosa kaos ekleyerek toplumsal felaketlere kapı aralama girişiminde bulunmuşlardır. Bunun başka bir izahı olamaz. Aslında dünya tarihi bu türlerle doludur ve günümüzde de bu türlerin sayısı bir hayli fazla.
Bu tür felaketlerin tahrip gücü ve bedeli ne olursa olsun gelip geçicidir. Fakat karaborsacı ve fırsatçılığın tahribatı zihinsel anlamda büyük tahribatlar yaratır. Bu kaos yaratılmış bir kaos da olabilir kendiliğinden gelişen bir kaos da olabilir. Hiç fark etmez. Önemli olan bu virüs kaosuna karşı toplumların nasıl duracağı ve ne şekilde mücadele vereceğidir. Gerek önlem almada ve gerek yetkili organların ortaya koydukları icraatları açısından ülke olarak şu an bir çok ülkeden kat kat ilerideyiz.
Bizler toplum olarak üreten değil sürekli tüketen bir toplumuz. Bu açıdan çok dikkatli düzenli ve planlı hareket etmeliyiz. Çünkü bu kaos beraberinde her şeyi getirebilir. Bu ekonomiden tutun da siyasi sosyal teknolojik sağlık ticaret ve diğer alanlarda da büyük kırılmalara neden olabilir.
Halkımızın bilinçlendirilmesi gerekir. Fırsatçılara ve kara borsacılara prim vermemesi gerekir. Yetkili organların bu tür firmalara kişi kurum ve kuruluşlara karşı anında harekete geçmesi ve gerekli önlemlerin alınması toplumsal kargaşa ve kaosu önlemede çok önemlidir. Bu birinci önceliğimiz olmalıdır.
Toplumları ayakta tutan yagane güç insandır. İnsanın kaosa sürüklenmesi toplumun kaosa sürüklenmesidir. Toplumun kaosa sürüklenmesi ise felakete ve yıkıma zemin hazırlar ve yok olmaya doğru giden bir hal alır.
Bizler gerek İslami ve gerek insani anlamda sorumluluklarımızın farkında olmalıyız. Bu topluma ve dünyaya sahip çıkmalı ve örneklik teşkil etmeliyiz. En ufak bir virüs kaosuna karşı tökezlememeli ve yere çakılmamalıyız. Birer karaborsacı olup korona virüsün ve küresel emperyalizmin değirmenine su taşımamalıyız.
Geleceğe sağlam ve emin adımlarla yürüme adına gelebilecek her türlü doğal felaket yapay felaket ve düşünsel felaketlere karşı toplumsal alt yapının hazır olması büyük önem arz etmektedir. Bizler buna hazırlıklı olmalıyız.
Evet! Dünün karaborsacıları ve fırsatçıları kaybetti ve tarihin çöplüğünde yerlerini aldılar ve aynı şekilde bu günün karaborsacıları ve fırsatçıların da aynı akibete uğrayacakları kesindir. Toplumsal yardımlaşma ve dayanışma içerisinde bulunan insanları ise tarih ve insanlık hayırla yad edecektir. Virüsü fırsata çevirip halkına ihanet edenleri ne toplum affeder nede Allah affeder. Fırsatçılık ve karaborsacılık bir ihanettir. Bundan vazgeçiniz.
