Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Kadrin kıymetini Bilen Aşıklara

Seyit Ahmet Uzun'un yeni yazısı;


Biz insanlar çoğu zaman kaçırdığımız fırsatlara yanar ve ah eder dururuz. Bunun en önemli nedenlerinden birisi de anı yaşayamayışımız ve elimizdeki imkânların kıymetini bilmeyişimizdir. İşte o çok değerli zaman ikliminde teneffüs edeceğimiz ve kaçırdığımızda belki de ah edeceğimiz hava Kadir gecesidir.

Bir sevdadır yüreğimizde küllenen. Menfaatlerin, çıkarların kirlettiği ve üstünü örttüğü bin aydan hayırlı bir iklimdir. Küçük hesapların, koltuk kavgalarının, ayak kaydıran kasırgaların estiği bir iklimde Kadrin kıymeti ne kadar bilinebilir?

Bu gecenin sevdalısı sevgililerin en sevgilisi kadrin kıymetini bilmek için bir bedelin ödenmesi gerektiğini belirtir. Kendisi ayaktadır elleri saygıyla bağlanmıştır yücelerin en yücesinin önünde. Başı secdedir, eğilirken yücelen aşkın adına. Aşka can kurbandır. Canlar maşuka fedadır. Birileri saygıyla bağlanırken alçalan değerlerin kaprisleri karşısında, gece ayakta bir yolculuk vardır yücelerin en yücesine.

İşte o kutlu insanı bu geceyle ilgili vasfederken ümmül müminin Hz Aişe sultan şöyle demektedir;
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde. Geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izârını da bağlardı." (1)

Yürek çarpar aşkın nefesini hissedince. O gece tüm gecelerden ayrı bir değerdedir Nebinin yüreğinde. Ümmete en büyük hediyelerden birisidir, aşkın nefesini duyumsamak için yüreğin derinlerinde. Kendimiz için istediğimiz güzelliği ailemiz için de istemek ve onların da gönül bahçelerinde iman güllerinin açmasına çalışmak en sevgilinin öğütlerinden birisidir. Seviyorsanız O yücelerin en yücesini yüreklerinizin derinliklerinde, bir nefeste siz olun çoluk çocuğunuzun iman coğrafyasına. Çünkü rahmetin sürgün edildiği kalplerden sevgi güneşi doğmaz.

O gece serinliktir yüreklere bir rahmeti ilahi olarak. Ey sevgili serinliğinle söndür yüreklerimizdeki kin ateşini. Nasıl ki İbrahim’e serin olduysa ateşin rahmetinle, bizlere de bu geceyi serinlik kıl ey Rabbim! Yüreğimizin zaaf yangınlarıyla bedenimizi saran bencillik, kibir, servet, makam, mevki ve şehvet ateşlerini söndürsün.

Kim istemez sevgilin bir cilvesiyle sarhoş olmayı, Onun önünde sema yapıp, kapısının eşiğine yüz sürmeyi, ellerine doldurduğu nurlarla tövbe kirlerini gidermeyi. Asıl nedir bilir misiniz günahın en büyüğü; sevgilinin sevgisinin sürgün edilişidir yürek ülkemizden. İşte bir fırsat belki de bir daha yaşayamayacağımız ve elde edemeyeceğimiz bir değerdir Kadir gecesinde esen af meltemi. Sevgi iklimine yönlendirilen bir levhadır aşkı kadir.

Yine onun en yakınında bulanan ümmül müminin şöyle demektedir o gecenin künhüne vakıf olanlar için; "Ey Allah`ın Resülü, dedim, şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi:

“Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet."(2)

Aslında benim bu duadan anladığım nedir biliyor musunuz, af erdeminin insan coğrafyasına sevgi rüzgârı olarak estirilmesidir. Allah affı seviyorsa siz de affedici olun ki o da sizi sevsin. Çok namaz değil belki de çok sevgi ve daha çok merhamettir bu gecenin insan yüreklerinde estirdiği meltem.

Gecenin rüzgârına kapılıp alınları secdeden kaldırmayan, sabaha kadar dua eden, gözyaşı döken ve ayakta kalanlar sevgilinin huzuru ilahiyesinde, sabah olduğunda unutuyorlarsa döktükleri gözyaşlarını, nefretleri merhametlerine galebe çalıyorsa, bir mazlumun ahına sağır oluyorlarsa, gözyaşları yetimin ağıtına eşlik etmiyorsa varsın kalsın bu sevda yüreklerde bir yangın olarak.

Belki bir gün bir volkan gibi patlar da yakar tüm nefretleri, kinleri, gururları, bencillikleri, dedikodu ve gıybetleri. İşte o zaman bencillik yanar da aşk doğar yürek ikliminde.

Aşkı doğurmayan gecelerin yorgun geçen saatlerinden sana sığınırım ey sevgili en sevgili.

KADİR GECENİZİ EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR TÜM İNSANLIK VE İSLAM ALEMİNE HAYIRLAR GETİRMESİNİ DİLERİM.


1- Buharî, Fadlu Leyleti`l-Kadir 5, Müslim, î`tikâf 8, (1175); Ebu Dâvud, Salât 318; (1376); Tirmizî, Savm 73, (796) ; Nesâî, Kıyâmu ` 1-leyl 17, (3, 218).
2- Tirmizi, Da`avât 89, (3508).

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR