Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Özellikle son yıllarda medya kuruluşları nitelikli Ramazan programları yapmakta adeta birbirleriyle yarışıyor. Elbette hayırlı yarışların sonucu son derece hayırlı oluyor. Bundan dolayı son birkaç yıldır sahur ve iftar programlarını kemal-i keyif ve dikkatle takip ediyorum; takip etmekle kalmıyor o irfan dolu sohbet ve muhabbetlerden hasıl olan ibret ve hikmet dolu söz, kıssa ve hatıraları ajandama da not ediyorum. Okuyacağınız satırlar, bu yıl Ramazan ayında gerçekleşen sohbet ve söyleşilerden bir kısmını ihtiva ediyor. On bir ayın sultanı Ramazan'a ekran ve sayfalarında hatırı sayılır derece de yer veren bütün medya kuruluşlarını, özellikle bu yıl için TRT'yi ve sahur program sunucusu Ali Bektaş'ı, Ramazan sayfalarındaki özgünlüğü dolasıyla da Milli gazeteyi tebrik ediyorum. Bu girizgâhtan sonra sadede gelip notlara geçebiliriz.
DİN, BİLİM, FELSEFE
Korona günlerinde maalesef din ve bilim yine çok tartışıldı. Bu süreçte bilim üzerinden dine hayli hücum edildi. 11 Mayıs 2020 tarihinde Karar Gazetesine mülakat veren Diyanet İşleri eski başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, konuya esaslı bir nokta koydu. Görmez hoca şöyle dedi: “Bu tür afetleri bilim açıklar, felsefe akıl süzgecinden geçirir, düşündürür, din ise anlamlandırır.”
ORUÇ ve AMERİKA
Mahmut Toptaş Milli Gazete'deki köşesinde Türkiye'de yapılan iki ayrı anketi bir noktada birleştirerek şöyle diyor: “Türkiye'de oruç tutanlarla, Amerika'yı sevmeyenlerin oranı aynı, %85”
ORUÇ
Mevlana der ki: “Oruç, sana ölümsüzlük suyu ikram eden bir testidir. Onu asla kırma!”
AĞAÇ İLE DOSTLUK
İbn-i Arabi derki: “Gölgesinde oturduğun ağaç ile dost oldun demektir. O ağacın dibine bir kova su dökte, dostluğun gereğini yerine getir.”
Prof. Dr. Süleyman Derin, TRT1 Sahur Programı, 05.05.2020
ALLAH'I HATIRLAMAK
Aynı programda Süleyman Derin İmam-ı Rabbani'den öyle bir söz naklediyor ki bir ömür düşünülse yeridir. “Öyle insanlar vardır ki bin sene yaşasalar bir an olsun ALLAH'ı hatırlarından çıkarmazlar. Öyle insanlarda vardır ki yine bin sene yaşasalar bir an olsun ALLAH'ı hatırlamazlar.”
İSTANBUL'UN EZANLARI BE KUZUM!
11.05.2020 tarihinde katıldığı TRT sahur programında Hüsrev Subaşı anlatıyor: “TRT'nin siyah beyaz yayın yaptığı senelerdi. Bir muhabir Ramazan ayı ile ilgili röportaj yapıyordu. Mikrofonu önceden İstanbul'da yaşayıp göç eden Musevi bir kadına uzatarak şöyle sordu: “Gittiğiniz yerde buralarda olupta yaşadığınız şehirde olmayan ne var? Musevi kadın soruya şu cevabı verir: “İstanbul'un ezanları ve Kuzum!”
SIRADIŞI BİR KAPİTALİZM TANIMI
25.04.2020 tarihinde Habertürk'te katıldığı bir programda Yusuf Kaplan öyle bir kapitalizm tanımı yaptı ki hakikaten ilginç: “Dijital kapitalizmde hiçbir dine, devlete ve cinsiyete yer yoktur.”
OSMANLI NEDEN YAŞIYOR?
Yine aynı programda Yusuf Kaplan Osmanlı'nın şahsında devletler için uzun yaşamanın sırlarını şöyle özetliyor: “Osmanlı kapitalizme direndiği için fiziken çökmüş yine bu direnişi sebebiyle hala ruhen yaşamaktadır.”
Kaynak: Yeni Söz Gazetesi
