Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Yusuf YAVUZYILMAZ


İSLAMIN SOL YORUMU OLABİLİR Mİ? -HASAN HANEFİ VE NURETTİN TOPÇU ÖRNEĞİ- (2)

Türkiye´nin içine düştüğü bunalımdan çıkması için ruhçu bir sosyalizmi öneren Nurettin Topçu ?Ne İçin Sosyalizm? adlı makalesinde, yaptığı öneriyi gerekçelerini göstererek temellendirmeye çalışmaktadır.


İSLAMIN SOL YORUMU OLABİLİR Mİ? -HASAN HANEFİ VE NURETTİN TOPÇU ÖRNEĞİ- (2)

Nurettin Topçu ülkemizde İslam sosyalizmini temel alan görüşleriyle, sol İslamcılık üzerine fikir yürüten ender düşünürlerden biridir. İslam´ın genel olarak sağ ideoloji tarafından ifade edildiği, solun genel olarak İslam´a mesafeli durduğu ve sağ- sol çatışmasının yoğun olduğu dönemlerde Topçu´nun görüşleri uzun süre dar bir çevrede etkili olmuştur. Son dönemlerde başlayan İslami sol tartışmaları gözleri yeniden Nurettin Topçu´nun çalışmalarına yönlendirmiştir. Topçu´nun İslam ve sosyalizmle ilgili görüşleri ?Ahlak Nizamı´ adlı eserinde incelenmiştir. ?Topçu´nun ?Müslüman Anadolu Sosyalizminin genel esasları, komünizmin ve kapitalizmin dışında, ahlaki esas olarak, sosyal adalet, milliyetçilik ve maneviyatçılığa dayanmaktadır.? (Erkan Perşembe, İslamiyat, cilt: 5, sayı: 2) Topçu´yu tıpkı Hanefi gibi bu düşünceye iten asıl neden ülkesinin ve İslam dünyasının içinde bulunduğu sorunlar ve bu sorunların ruhçu bir sosyalizm ile çözüleceğine duyduğu inançtır. ?Ruhçu bir sosyalist düzene muhtaç oluşumuzun sebepleri; işsizlik, haksızlık ve bunların hepsinin önünde, bizi eğilmeye mahkûm eden kudretsizliktir; bunların yanında, bizleri herhangi bir yönde kurtuluşa götürebilecek otoritenin yokluğudur.? (Topçu´dan aktaran Erkan Perşembe agm)

Türkiye´nin içine düştüğü bunalımdan çıkması için ruhçu bir sosyalizmi öneren Nurettin Topçu ?Ne İçin Sosyalizm? adlı makalesinde, yaptığı öneriyi gerekçelerini göstererek temellendirmeye çalışmaktadır.

/resimler/2019-3/10/1242229919247.jpg

?Otuz milyonluk bir milletin emeğinin, kırk bin Yahudi´nin midesine esaretten kurtarılması için.

Bin yıllık Müslüman- Türk kültürünün, batılı uşaklarının okullarının eşiğinde kurban edilmekten kurtarılması için.

Havasında hep yabancı ideolojilerin kaynaştığı fikirsiz, davasız, vicdansız üniversitelerden vatanı kurtarıp millet üniversitelerini kurmak için.

Komünizm ve masonluk gibi yabancı ideolojilerden Müslüman Türk´ün ruhunu korumak için.

Milleti cahil şeyhlerin soyguncu gayretlerinden, millet radyosunu da bizzat vatan içinde esaretten kurtarılması için.

Her türlü hokkabazlığı yapan basına dava ve mesuliyet bağışlamak, onu ciddi bir müessese haline getirmek için.

Partici ve politik adamların sefil ihtiraslarına son vermek ve halkı ağaların patronların, istismarcı sınıfların elinden kurtarmak için.

Hayatı kumar bahşişi olmaktan çıkarıp aklın ve ahlakın idaresine sokmak için.

Her türlü piyangonun ahlaki ve iktisadi bir bela olduğunu öğreterek ortadan kaldırmak için.

İş hayatında lüzumsuz birçok makamı ve sayıları çok sayıda olan parazitleri ortadan kaldırmak için.

Batının yaşantısına hayran, vicdansız milyonerlerin ağırlığından insanları kurtarmak için.

Halkı aç gözlü hekimlerin ihtiraslarından, yoksulları hastane kapılarında sürünmekten kurtarmak için.

Köylü ile şehirlinin dertleriyle kalplerini birleştirmek ve İnsanı ruhsuz yaşamaktan kurtarmak için.

Küçük ticaret erbabını kurtararak ona haklı ve huzurlu bir kazanç sağlamak için.

İş hayatını her türlü dalavereden kurtararak adalete dayalı bir düzen kurmak ve ticaret hayatını Yahudilerin elinden kurtarmak için.

Sokaklarda işsiz dolaşan gençliğe iş sahası bulmak, gayesiz ve emelsiz gençliği ruhi ve ahlaki gayelerin hizmetine sokmak için.

Türk vatanında yalnızca Türk kültürünü hâkim kılmak için.

Maddenin ve ruhun bütün değerleriyle bütün iktidarı doğrudan doğruya millete mal edecek koruyucu ve güdücü, iktidar sahibi bir devlet iradesiyle ruhları canlandırmak için.

İkbal hırsıyla yanıp da yoksulların göremeyen kör gönüllerin gafletinden halkı uyandırmak ve hakkı çiğnenen fakirlerin affını gerçekleştirmek için.

Nihayet her varlığı kendi nefsi için tasarlayan kemirici egoizmden ruhları kurtararak onları da Allah´a ulaştıracak merhameti canlandırmak için. ruhçu bir sosyalizm kurmak gerekmektedir.? (Nurettin Topçu, Ahlak Nizamı, Dergah yayınları, 170-174 özetlenerek)

/resimler/2019-3/10/1243377889480.jpg

Ancak şurası bir gerçektir ki, sosyalizmi kurmak, sosyalizme karşı çıkan kuvvetler bulunduğundan kolay değildir. Zira ruhçu bir sosyalist düzenin kurulması, haktan ve adaletten beslenmeyen insanları rahatsız edecektir. Topçu´ya göre sosyalizm Türk toplumunda yanlış değerlendirildiği için ona karşı düşmanlık beslenmektedir. Sosyalizmi yanlış değerlendirilmesinin nedenleri şunlardır:

?1) Sermaye sahiplerinin, servetlerine sıkı sıkıya sarılmaları ve sosyalist çevrelerin çalışanların haklarını korumaları nedeniyle zengin çevrelerden gelen düşmanlık;

2) Şehir, köy ve Yahudi ağaların sömürücü düzeninin sarsılmaması yönünde sosyalizme gösterdikleri düşmanlık;

3) İslamı kalkan yaparak camii kapılarında dini yayınlar ticaretine, hac yollarından mevlithanlığa kadar dini servet biriktirme yolu olarak kullananların sosyalizme karşı gösterdikleri düşmanlık;

4) Ülkemizdeki sözde düşünürlerin sefalet çekenlerden uzak yaşamları nedeniyle sosyalizme karşı oluşları ve liberal iktisatçı yazarların sosyalizme gösterdikleri düşmanlık;

5) Menfi propaganda nedeniyle sosyalizmin halk ve okuyanlar arasında komünizm ve anarşizmle bir tutulmasından kaynaklanan düşmanlık;

6) Yahudi sermayesinin sosyalizme karşı yürüttüğü düşmanlık;

7) Fakirlerin zenginlerin malına imrenerek bakmaları ve bir gün zengin olacakları hayal etmeleri nedeniyle sosyalizme duydukları düşmanlık;

8) Sosyalizmle komünizmin cahil halk tarafından aynı şekilde algılanmasının yol açtığı düşmanlık;

9) Bizdeki İslam kültürüne bağlı zümrelerin İslam´ı yüzeysel ve ters anlamaları noktasında sosyalizme beslenen düşmanlık? (Türkiye´de Siyasal Fikir Hareketleri, H. Bayram Kaçmazoğlu, Birey yayıncılık)

Sosyalizme karşı çıkan kuvvetleri sıralayan Topçu, kendi tanımıyla sosyalizmi İslam´ın ta kendisi olarak değerlendirir. Topçu´nun savunduğu ?Hareket? ekolüne göre Türkiye´nin kurtuluşu liberal ekonomi ve demokraside değil, devletçilik ve sosyalizmle beslenen İslam´dadır. Orhan Türkdoğan, ?Ziya Gökalp Sosyolojisinde Bazı Kavramların Değerlendirilmesi? adlı esrinde, Nurettin Topçu´nun kaynağını Kur´an´dan alan sosyalizm anlayışının temel ilkelerini şöyle sıralar:

?1) Mülkiyet hakkı boş bırakılamaz.

2) Devlet herkese iş vermek, iş yaratmakla görevlidir.

3) Dış ticaret devletleştirilmelidir.

4) Devlet İktisadi istismarı, siyasi ve dini istismarla birlikte ortadan kaldırmalıdır.

5) Bankalar ve sigortalar devletleştirilmelidir.?

Topçu devletin kapitalist iş adamları ve Yahudi sermayedarlar, milletin de özünü kaybetmiş İslami anlayışlarla işgal edildiğini savunur. Topçu´ya göre devleti ve milleti zalimlerin elinden kurtaracak tek güç otoriter milliyetçi sosyalizmdir. Demokratik yönetim biçimlerini eleştiren Topçu, devamlı eleştirel değerlendirdiği demokrasinin karşısına İslam ve devletçilikle kaynaşmış sosyalizmi koyar.

Sosyalizm-İslam tartışmalarında en büyük zorluk, sosyalizmin felsefi anlamda materyalist bir arka plana dayanmasıdır. Bu durumda akıl üstü bir kaynak olan vahiyle temellendirilen İslam düşüncesi ile sosyalizm arasında epistemolojik anlamda derin bir çelişki vardır. Ancak söz konusu düşünürlerin sosyalizmi bir bilgi ve tutum olarak İslam´ın karşısına koymadığını belirtmek gerekir. Topçu´ya göre ?sosyalizm, çiğnenmesi halinde Allah´ın da affetmeyeceğini bildirdiği kul hakkının müdafaasıdır.? (Nurettin Topçu, İsyan Ahlakı, Dergah yayınları) Topçu sosyalizmi, İslam´ın ta kendisi, milleti kurtaracak tek yol, milliyetçiliğin zorunlu olarak dayanması gereken bir ideoloji olarak görür. ?Ahlak Nizamı? adlı eserinde parayı, insanı nefsine esir eden cehennemi kuvvetlerin en belalısı olarak değerlendiren Topçunun asıl hedefi kapitalist üretim biçimi ve ondan türeyen konformizmdir.

Ulaştıkları sonuçlar tartışmaya açık olsa da her iki düşünürün yenilik arayışı önemsenmelidir. Vardıkları sonuçlar elbette tartışmaya açıktır. Özellikle Hasan Hanefi´nin antropolojik bir yaklaşım oluşturabilmek için İslam inancının sınırlarını zorladığı görülecektir. Aynı şekilde Nurettin Topçu´nun sosyalizmi bilinen anlamının dışına taşıyarak İslam´la uzlaştırma çabası fazlasıyla problemlidir. Ancak İslam dünyasının içinde bulunduğu olumsuz durumdan kurtarmak için samimi bir çaba içinde olduklarına kuşku yoktur. Yeni fikirler, düşünceler, teoriler alışılmış olanın dışında epistemolojik, etik ve ontolojik bir referans oluşturmaya çalıştıkları için, geleneksel kalıplar içinde düşünmeye alışmış kimseler için sarsıcı olabilirler.

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR