Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Nezir ERGENÇ


İslam iddiadır; Müslüman ise müddet!

Yazarımız Nezir Ergenç'in "yeni" yazısı...


Sıklıkla gündeme gelir ve ehli tarafından tartışılır, müzakere edilir: İslam’ın özellikle modern felsefe ve ideolojilere karşı bir cevabı var mıdır? 

Mesela Deizm için ne der, modernizme karşı tutumu nedir, ulus devlet ve milliyetçiliğe karşısında ümmet fikrini nasıl güncelleyecek…? 

Elbette bu ve benzeri soruları şu şekilde de sorabiliriz: Deist, modernist, ateist, ulusçu …lara karşı Müslümanların tavrı ne olacaktır veya ne olmalıdır? 

Ben, bu sorular karşısında esastan yani usulden bir yaklaşımın sergilenmesinden yanayım. Her şeyden önce bir Müslüman/İslamcı olarak bir aksiyom yani bir önkabule sahibim: İslam bir iddia’dır ve Müslüman da Müddei. 

İddia terimi arapça “Da’va” kelimesinden türemedir. Da’va davet yani çağrı demektir ki Dai yani çağrıcı ise Alemlerin yaratıcısı olan Allahtır. Müslüman ise bu davayı kabullenmekle birlikte aynı zamanda bunu bir dava haline getirip bir yaşam tarzına dönüştürerek savunan yani Müddei kişidir.

Da’va, davet, iddia, Müddei terimlerinin Türkçedeki karşılığı Sav, Savunma, Savma; Yunancadaki karşılığı ise These, Tez’dir.

Tekrar edersek: İslam Da’va, Tez, Sav söz konusu olduğunda bizatihi kendisidir; İslam dışında dünyada ne kadar fikir, düşünce, felsefe, ideoloji varsa bunların tümü Antithese/antitezdirler. 

Bu şu anlama geliyor: İnsanı yaratan Allah insan için en uygun, en doğal, en kolay, en basit, en faydalı yaşam felsefesi/hikmetini bir Da’va /tez/sav olarak peygamberleri aracılığıyla gökten yeryüzüne haber vermiştir; bunu bilir, bunu kabul ederiz. 

Ayrıca: Müslüman bir Müddei olarak İslam’ı fikrî, ahlakî, siyasî, iktisadî ve içtimaî olarak yaşama dahil ve müdahil kıldığında O’na karşı oluşturulan bütün antitezler susuz kalmış bitkiler gibi solar, ayaklar altında yenmiş ekine dönerler. Bir başka anlamı da bu antitezleri bilmek ve fakat onları ciddiye alıp İslam’ın karşısında muhatap kılmamak gerekir. 

Peki, bu antitezlerin bu kadar etkili olmalarının bir anlamı yok mudur? Elbette, Güneşe karşı gözlerini kapatanlar ya da karanlık dehlizlerde yaşayanlar için Güneş yok hükmünde vehmedilir ve bu vehim bir gerçekmiş gibi anlatılır. Müslüman Müddeillere düşen görev ise herhalde/herhalukarda( her hal ve işte/durumda) insanları karanlık dehlizlerden çıkmaya ve gözlerini güneşin aydınlığına açmaya ikna etmek olmalıdır: Tabi ki öncelikle kendi dehlizlerimizden çıkmak ve gözlerimizi aydınlığa açmak ilk önceliğimiz olmalıdır.

Hak gelince Batıl zail olur.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR