Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


Irkçılığı anlamak

Yazarımız Bilal Sambur'un "yeni" yazısı...


İnsanların ve toplumların birbirleriyle olan ilişkilerini belirleyen kavramların başında ırkçılık gelmektedir. Irkçlılık, temelde bir ırkın diğer ırklardan üstün olduğu sapkınlığı üzerine icat edilen hastalıklı bir kimlik, ideoloji, inanç ve yapıdır. Bütün insani sorunların temelinde ırkçılık bulunmaktadır. Erkeğin kadından, Arabın acemden, beyazın siyahtan, Avruplalının Asyalıdan, yerlinin göçmenden üstün olduğunu savunan her türlü düşünce, inanç ve kültür ırkçıdır. Irkçılık düşüncesinin temelini, üstünlük ve egemenlik sapkınlığı oluşturmaktadır. Irkçılıkla mücadele etmek için her türlü üstünlük ve egemenlik pisliğinden, yozluğundan ve çürümüşlüğünden kendimizi arındırmamız gerekmektedir. Üstünlük ve egemenlik sapkınlığından arınmadan ırkçılıkla mücadele etmek mümkün değildir.

Irk kavramının karşılığı olarak İngilizcede race (race kelimesi latince rati teriminden gelmekte olup soy ve tür anlamlarına gelmektedir) terimi kullanılmaktadır. 16 yüzyıldan itibaren ırk terimi, ortak biyolojik ve fizyolojik özelliklere sahip olduğu vehmedilen toplulukların yakınlıklarını ve akrabalıklarını ifade etmek için kullanılmıştır. Irk kurgusunda belirleyici olan biyolojidir. Biyolojiyi esas alan ırk kavramı, ırkçılık şeklinde bir ideolojiye, kimliğe ve inanca dönüşmüştür. Irkçılık ideolojisi ve inancı, bir insan grubunun doğal ve özsel olarak sahip oldukları bazı özelliklerden dolayı kendilerini diğer toplumlardan üstün olarak vehmetmeleri, bu üstünlüklerinden dolayı diğer toplumlara egemen olmanın ve sömürmenin kendilerinin imtiyazı olduğu yanılsaması içinde olmalarıdır. Hiçbir toplum, bir diğerinden üstün değildir. Hiçbir toplumun diğer toplumlara hükmetme ve sömürme şeklinde bir imtiyazı bulunmamaktadır. Irkçılıkla mücadele için hakimiyet ve sömürmenin bir azınlığın imtiyazı olduğu sapkınlığına kesin bir şekilde karşı çıkılması gerekmektedir.

Irk kavramı, insanlık ailesinin çoğulculuğunu ve farklılıklarını ifade eden bir kavram veya yaklaşım değildir. Irk kurgusu, insanlık ailesinin farklı kollarını üstünlük derecelerine göre hiyerarşilere ve kategorilere ayırmaktadır. Irk, insanlığın birbirini yok etmesine neden olan en tehlikeli kurgudur. Din, cinsiyet, kültür, tarih, renk, cesaret ve güç açılarından insanlar arasında üstlük-altlık ilişkisinin kurulması, üstün insanlar ile ve daha az insan olanlar şeklinde hastalıklı kategorilerin ve yapıların ve anlayışların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bütün insanlar, insan olmak açısından eşittirler. Hiç kimsenin insanlığı, gerekçesi ne olursa olsun tartışılamaz. İnsanlık onuru ve statüsü, düşük ve alt olarak nitelenebilecek bir pozisyona indirgenemez. Hiçbir insan, farklılıklarından dolayı öteki barbar, kötü, vahşi veya ilkel görülemez. Din, dil, renk ve cinsiyet farklılıkları ileri sürülerek insanların birbirlerine eşit olmadıkları iddia edilemez. İnsanlar arası sosyal, siyasal, ideolojik, ekonomik eşitsizliklerin hiçbiir doğal değil, yapaydır. Doğal olan şey, bütün insanların birbirine eşit ve özgür olduğu gerçeğidir. Irkçılık, insan onurunu, eşitliğini ve özgürlüğünü ortadan kaldırmayı amaçlayan tehlikeli ve yıkıcı bir yanılsamadır.

Beyazlar, siyahlardan üstün değildir. Hiçbir insan toplumu, bir diğerini köleleştiremez ve istismar edemez. Siyah, kadın, Afrikalı, Afganlı, Kürt, çingene, mülteci ne ad verilirse verilsin, hiçbir insan grubu, insanlığın yüz karası olarak gösterilemezler, Bütün insan toplulukları, insanlığın yüz akıdırlar. Irkçılığın, bazı toplumları insanlığın yüz karası haline getirme çabasına şiddetle karşı çıkılmalıdır. Kadınıyla ve erkeğiyle hepimiz, insanlık ailesinin yüz akıyız. Bütün insanların, insanlığın gelişimine katkı sunan, yapıcı ve sorumlu çalışmalarla insanlığın yüz akı olacak bir hayat sürme şeklinde bir sorumluluğu bulunmaktadır.

Irkçılık, insanlar arası bütün farklılıkları istismar etmektedir. Medeni, saf, üstün, eril, cesur, güçlü, beyaz, doğru, güzel olduğunu vehmeden gruplar, kesimler ve milletler, barbar, melez, aşağı, korkak, akılsız, siyah, çirkin ve yanlış olduğunu vehmettikleri insan topluluklarını istismar ve iğfal etmişlerdir. Irkçılık, insanın insanı istismarı ve iğfal etmesidir. Irk ayırımcılığı, egemenlerin imtiyazlarını şiddet yoluyla korumaları ve aşağı olarak görülen kesimlere baskı ve zulüm yapmaları için gerekli ve zorunlu görülmüştür. Modern dünyada katliamlar ve soykırımlar, ırkçılık ve ırk ayırımcılığı adına yapılmıştır. Irkçılık ve nefret birbirinden ayırdedilemez. Irkçılığın olduğu yerde, insandan ve insana dair her şeyden nefret etmek vardır. Irkçılık ve nefret söyleminin, toplumsallaşması, kurumsallaşması ve güçlenmesi hepimiz için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Irkçı ve nefret içeren her türlü söylemden, suçtan ve davranıştan kaçınmak için ırkçılık ve nefretin birbirini beslediği ve büyüttüğü gerçeğinin farkında olmalıyız.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR