Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ramazan DEVECİ


İnsanı Tanımak ve Kamil İnsan Olmak

Allah insanı topraktan yaratmış ona kendi ruhundan üflemiştir.


 

Allah insanı topraktan yaratmış ona kendi ruhundan üflemiştir. İnsanın fıtratında, topraktan gelen nefsani nitelikler olduğu gibi, İlahi ruhtan kaynaklanan ilahi özelliklerde vardır.

Fıtrat; İnsanın yaratılıştan gelen özellikleridir.  

Bir şeyin başlangıcında yarmak, kazmak anlamına gelen ve “fatr” kökünden türemiş olan fıtrat kelimesi, “ilk yaratılış” manasına gelir.

İbni Manzur Lisanul arab adlı esrinde “fıtrat”ı şöyle tanımlar: Yaratılış, yapı, karakter, tabiat, mizaç,

Muhiddin İbni Arabi “fıtrat” sözcüğüne "bir şey üzerine yaratılmak" manasını vermektedir.

İnsan, nankördür, insan acelecidir, insan inatçıdır, insan bencildir, insan cimridir. Bu ve benzeri kötü vasıflar kerim kitabımızın insanı tanıtırken belirttiği ifadelerdir.

İnsan cömerttir, insan fedakardır, insan iyilik severdir, bu ve benzeri ifadelerde inanın fıtratındaki iyi vasıflardır.

İşte bu fıtrattan dolayıdır ki biz çok iyi insanlara tanık olduğumuz gibi, çok zalim ve kötü insanlara da tanık olabiliyoruz.

Hatta aynı insanın çok iyi vasıflarına tanık olduğumuz gibi, çok kötü vasıflarında tanık olabiliyoruz.

Ali Şeraiti insanı tanımanın önemini belirtirken şöyle der; “Her türlü medeniyeti vücuda getirmeden önce, her kültürü ve her öğretiyi insan için ortaya koymadan önce insanı tanımalıyız. Ama ne yazık ki insandan başka her şeyi tanıyoruz”

Dr. Alexis Carrel İnsan denen meçhul; isimli eserinde insanın tanımanın zorluğunu anlatır, ve bugün bilim adamlarının insanı tanıyamadığını ifade eder.

Muhiddini Arabi “Nefsini bilen rabbini bilir” derken bir anlamda insanı tanımanın Allah’ı tanımayı getireceğini ifade etmiş olur.

Bediüzzaman insanı küçük bir kainat olarak nitelendirir.

Tüm bu ifadeler insanı genel olarak tanımanın zorluğunu anlatır. İnsanı genelde tanımak ne kadar zor ise, özelde de tanımak o kadar zordur. Çok yakın tanıdığımızı zannettiğimiz kimi dostlarımızın, bazı davranışlarını gördüğümüzde hayal kırıklığına uğruyor ve onu hiç tanımamışım meğer o benim zannettiğim gibi biri değilmiş diye biliyoruz. Genel olarak insan gerçeğini ne kadar iyi tanırsak, özeldeki hayal kırıklığımız o kadar az olur.

Atasoy Müftüoğlu’nun anlatımında “Tanışmak, birlikte başlamaktır, birlikte bitirmektir. Birlikte solumak, birlikte duymak, birlikte yürümek, birlikte dayanmak, birlikte katlanmaktır tanış olmak. Tanış olmak, birlikte bütünleşmektir. Yürekleri birbiri içinde eritmeksizin tanışmak olmaz. Gövdelerin birbirini tanımasına, tanışma demek olmaz. Tanışmak, katılmaktır, katmaktır, yüklemektir ve yüklenmektir. Katılmıyorsanız, katmıyorsanız, yüklemiyor ve yüklenmiyorsanız, tanışmıyorsunuz demektir.” Üstadın bu sözleri insanı genel olarak tanımaktan çok özel tanışmaları birlikteliklere götürmeyi anlatır.

Kuran bize iyi ve kötü vasıfları ile insanı tanıtır. Bunlara girerek yazıyı fazla uzatmayı düşünmüyorum. Benim asıl vurgulamak istediğim nokta aynı insanın, çok yüce davranışlar, çok büyük fedakarlıklar gösterdiği gibi, çok adi, çok basit davranışlarda göstere bildiği. Bunun örneklerini çevremizde belki de kendimizde görebiliyoruz. Bu durum insanın fıtratında var. Bir anlamda böyle bir tavır belki de çok anormal görülmemelidir.

Dostoyevski’nin Suç ve Ceza kitabının kahramanı Roskolnikov üç kuruş para için yaşlı bir kadını canice öldürdükten sonra, işlediği cinayetin nedeni olan paranın tamamını sokakta gördüğü muhtaç bir kadına verebiliyor.

Esasen gerçek hayatta da insanlar Roskolnikov’dan çok farklı değiller.

Bazen ahlaklı ve erdemli davranışlarına tanık olduğumuz insanların, başka zamanlarda menfaat için, para için yada başka duygu ve düşüncelerle çok büyük yanlışlar içerisine girdiklerini görebiliyoruz.

Dolayısı ile çok iyi olduğunu düşündüğümüz insanların bazen büyük yanlışlar yapmalarına şaşırmamamız gerekiyor.  

Sonuçta her iki durumda insanın fıtratında var.

Şeytan insanın fıtratındaki kötü vasıfları gün yüzüne çıkarmaya çalışırken

Peygamberler insanın fıtratındaki güzel vasıfları insanların hayatlarına hakim kılmaya çalışırlar.

Sonuçta İnsanların, hayvanların, bitkilerin, yerin, göğün, hasılı her şeyin yapısı ve işleyişi fıtrata göredir.

İnsan dışındaki tüm varlıkların fıtratlarında zıt karakterler olmadığı için fıtratlarının özellikleri arasında iç mücadele yaşamazlar. Ve seçim yapacak iradeleri de yoktur.

İnsan dışındaki diğer yaratıklar seçim yapmadan fıtratlarının gereğini yaparlar. İlahi iradenin kendilerine verdiği görevi yerine getirirler.

Ağaçlar fıtratları gereği uygun ortamlarda meyve verir, arılar fıtratları gereği uygun ortamlarda bal yaparlar.

İnsan ise fıtratında zıt karakterler taşıdığı için seçim yapacak iradeye de sahiptir. İnsan iradesi ve tercihi ile iyilikleri ve kötülükleri yaşatabilir.

İnsanda sonuç olarak fıtratının gereğini yapar. Ama sahip olduğu irade insan fıtratının gereklerinde tercih hakkı vermiştir. İradesinden kaynaklanan tercih hakkından dolayı insan sorumlu bir varlıktır.

Yarın hesap gününde insanın iyiliklerinin karşılı cennet, kötülüklerinin karşılığı cehennem olarak karşısına çıkar.

Hesap gününün varlığı insan için, fıtratındaki iyiliklere yönelmeyi zorunlu kılar ki İnsanın yaratılış amacı insanı, kamil insan kılmaktır.

Kamil insan; Fıtratındaki iyilikleri güzellikleri erdemleri özümseyerek, fıtratındaki kötülükleri yok etmekle, artık o kötü davranışları yapamaz hale gelmekle mümkün olur.

İrfan ehlinin nefsi öldürmek dediği şey bu olsa gerek; Yani fıtraten yalan söyleyemez, kötülük yapamaz hale gelmek, yani Kuran’ın ey mutmain olmuş nefs dediği insan olmak yani kamil insan olmak.

Kamil insan olmak, bir anlamda Ali gibi olmak, Fatıma gibi olmak demek. Bin kez zulme uğraşanda bir kez zulmetmemek demek. Sana kötülük yapana iyilik yapmak demek. Fıtratından kötülükleri silip atmak demek.

Kamil insan fıtratındaki tüm kötülükleri silebilir mi tamamen silmek herhalde mümkün olmaz. Hayat devam ettiği müddetçe imtihan devam ettiği müddetçe tamamen silemez. Ancak fıtratındaki kötülüklerin etkisini azaltabilir diye düşünüyorum.

Rabbim bizleri fıtratındaki iyilikleri güzellikleri özümseyerek yaşatan kötülükleri ise fıtraten yapamaz hale gelen kamil insanlardan eylesin.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR