Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


İlahlaşma ve hiçleşme

Yazarımız Bilal SAMBUR'UN "YENİ" YAZISI...


Dünyada işlerin çok ters gittiği çok açık bir gerçektir. Trump, Netanyahu, Putin ve Şi Cinping gibi adamlar, dünyanın daha da kötü bir yer haline gelmesini sağlamaktan başka bir iş yapmıyorlar. İsrail, düzenlediği bir suikastle nükleer fizik alanında çalışan bir kişiyi, İran’da öldürdü. Bu suikast, Ortadoğu’da işlerin çok karışacağının başlangıcıdır. Yeni Biden yönetiminin, küresel sistemi toparlayıp toparlamayacağı konusundaki belirsizlik sürüyor. Dünya, COVID-19 pandemisi konusunda henüz bir umut görmüş değildir.

Demokrasi, barış, özgürlük ve hukuk konusunda dünyada küresel bir dayanışma başlamış değildir. Güç, iktidar ve servet sahipleri, statükonun bozulmaması için her türlü mekanizmayı devreye sokuyorlar. İnsanlar, Maradona üzerinden öfkelerini, bastırılmışlıklarını ve çaresizliklerini yansıtmaya çalışıyorlar.

Adaletin, barışın ve özgürlüğün yokluğu, dünyada baskıyı, sefaleti, çatışmayı ve demokrasi karşıtlığını güçlendiriyor. Önümüzdeki dönemde dünyanın her yerinde yeni çatışmaların ve savaşların çıkacağını öngörebiliriz. Militarizmin küresel ölçekte güç kazanacağını söyleyebiliriz.

Militarizme, baskıya, sefalete ve anti-demokrasiye karşı küresel bir umudun çıkmaması, mevcut durumun kader olup olmadığı sorusunun gündeme gelmesine neden olmaktadır. Dünyadaki mevcut bataklığı yaratanlar, iktidarlarının, güçlerinin ve servetlerinin ayakta kalmasının tek seçenek olduğu konusunda dünyayı körleştiriyorlar, köreltiyorlar ve çürütüyorlar. Irkçılığa, cinsiyetçiliğe, yabancı düşmanlığına ve antidemokrasiye karşı oluşan her türlü hareket, zorla dağıtılmaktadır. Küresel statüko güçlerinin, kendilerine karşı oluşacak her türlü muhalefeti ve alternatifi dağıtması, onların en büyük başarısıdır.

Statüko güçlerinin her gün yeni krizler çıkarmaları, dünyayı yönettikleri anlamına gelmemektedir. Bugünkü iktidar sahipleri, dünyayı yönetememektedirler. Irak, Afganistan, Suriye, Akdeniz ve Libya sorunları bütün yakıcılığıyla durmaya devam etmektedir. COVID-19 pandemisine karşı geliştirilen aşıların dünyada nasıl kullanılacağı henüz bilinmediği gibi, birçok ülkenin bu konuya ayırt edeceği kaynağı da yoktur. Sağlık, güvenlik, eşitlik ve ekonomi alanlarında tam bir çöküş durumu yaşayan dünyada her alanda tam çoraklaşmayla karşı karşıyayız. Dünya ve insanlık taşlaşıyor.

Dünyadaki mevcut insanlık durumunun ciddi bir eleştirisinin yapılması gerekmektedir. Dünyayı içinden çıkılmaz sorunlara boğanların hesap vermeleri ve sorguya çekilmeleri gerekmektedir. COVID-19 Pandemisindeki sorumsuz ve keyfi politikalarından dolayı dünyayı felaketle baş başa bırakan Çin yönetimi, hiçbir şey olmamış gibi hareket edebilmekte, hatta kendisini virüse karşı başarılı model olarak pazarlayabilmektedir. Yalana, güce ve paraya dayanarak toplumlara hükmetmek, insanlığın mevcut durumunu kötürüm hale getirmektedir.

Dünyada artan çoraklaşma, statüko güçlerinin insanlığın değişmez kaderi olduğu anlamına gelmemektedir. Statüko güçleri parçalanmakta, zayıflamakta ve dağılmaktadırlar. İsrail’deki Netanyahu hükümeti, İran’la yeni çatışma alanları yaratarak çöküşünü durdurmaya çalışmaktadır. Trump’ın ırkçı ve ötekileştirici söylemleri, toplumda büyük bir demokratik tepkiyle reddedilmiştir. Macaristan gibi ülkelerde aşırı sağcı söylemler, kitleler üzerindeki cazibesini kaybetmeye başlamıştır. Ekonominin ve dış dünyanın gerçeklerine çarptığı zaman popülizmin ürettiği hamakat ve hamaset tuzla buz olmakta, toplumlar antidemokrasinin, ötekileştirmenin ve çatışmanın çözüm olmadığını daha iyi fark edebilmektedirler.

Bugün dünyada yalandan, güçten ve paradan beslenen yapılar, kişiler ve otoriteler, kendilerini mutlak tek güç, referans kaynağı ve anlatı olarak dayatmaktadırlar. İnsanlar, artık küresel iktidar sahiplerinin taklitleri ve takipçileri olmak istemiyorlar. Trump, dört yıllık iktidarı boyunca herkesi kendisini taklit etmeye zorladı. Trump’ın kaybetmesinin dünyada olumlu karşılanmasının nedeni, insanların Trump’ı taklit etme dayatmasına duydukları tepkidir. İnsanlar, küçük bir Trump olmak istemediler. İnsanlar, Trump dahil dünyadaki hiçbir güç ve iktidar sahibini taklit etmek istemiyorlar. İnsanlar, sadece kendileri olmak istiyorlar. İnsanlar, hiç kimsenin kendi üzerlerinde ilahlık taslamasını istemiyorlar.

İnsanlar üzerinde ilahlık taslayacak kadar azgınlaşan kişiler ve güçlerin, insanlığa sunacakları hiçbir programları, pratikleri ve düşünceleri yoktur. Kendini ilahlaştıracak kadar insanlıktan sapanlar, sadece kendilerini yüceltmektedirler. İlahlaştırma sapkınlığı, bütün insanları hiçleştirmekte, işlevsizleştirmekte ve etkisizleştirmektedir. İnsanlık, kendisini hiçleştiren, bir kişiyi veya azınlığı yücelten ilahlaştırma sapkınlığına hiçbir şekilde ihtiyaç duymamaktadır. Mevcut insanlık durumunun çöküşünün arkasında ilahlaşma sapkınlığı bulunmaktadır. İlahlaşma sapkınlığına karşı farklılıklarını koruyanlar, hiçleştirilmeyi ve değersizleştirilmeyi kabul etmeyenler, insanlığın taşlaşmaması için yeni bir umut oluşturabilirler.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR