Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


Her gün ramazan, her gün bayram

Yazarımız Bilal Sambur'un "yeni" yazısı...


Oruç ibadetinin icra edildiği Ramazan ayını sabırla ve metanetle tamamlamanın mutluluğu ve coşkusu içindeyiz. 30 günlük oruç ibadetini fiziksel ve ruhsal açıdan yerine getirdiğimiz için Allah’a şükürler olsun. Ramazan bitmeyen bir zamanın adı olduğu gibi, bayramda yaşadığımız her anın adıdır. Hayatı Ramazan ve bayram olarak yaşamak şeklinde sahici bir meydan okuma önümüzde durmaktadır. 30 günün tamamlandığı anda, önümüzdeki bütün günleri ve ayları Ramazan ve bayram bilinciyle, tazeliğiyle ve coşkusuyla tecrübe etmek için seferber olmamız lazımdır.

Sağlık ve ekonomik sıkıntılarla boğuştuğumuz bu zamanlar, bütün insanlar için zor ve karanlık bir dönemdir. Bayram, bu zor dönemin çetinliğinin ve karanlığının mutlaka biteceğine dair umudumuzu ve coşkumuzu canlı tutması açısından büyük önem taşımaktadır. Bütün yokluklara, virüslere ve kıtlıklara rağmen yaşasın hayat, yaşasın bayram demekten vazgeçmemeliyiz.

Bayram ve yaşama umudu, bütün karanlık ilişkilerden, hesaplardan ve davranışlardan uzak durmamızı gerektirmektedir. Yaşama ve bayram coşkusunu, akılla, bilimle, bilgiyle, barışla, emekle, üretmekle, hukukla, ahlakla ve maneviyatla sürdürebiliriz. Akıldan, bilimden, hukuktan ve ahlaktan kaçınarak yaşanılacak bir hayatın, Ramazanı ve bayramı idrak etmesi mümkün değildir. Bayram, aklın, ahlakın, hukukun, maneviyatın, barışın ve esenliğin kutlanmasıdır.

Bayramı engin bir yaşama coşkusuyla yaşamak için hayatı, insanı, doğayı sevmemiz lazımdır. Hayata tutkuyla bağlı olanlar, bayramı aşk olarak yaşarlar. Bayram yemeği, hediyesi, motivasyonu, paylaşımı, ilişkisi, mesajı, anısı, anlamı, kısacası bayrama dair her şey aşk olarak yaşanılmalıdır. Bayram, nerede o eski bayramlar deyip geçmişe özlemle bakmak değildir. Bayram, şu anı tutkuyla yaşamak ve geleceğe hazırlanmak için seferber olmaktır.

Bayram, insanın aşkın olan özünün ete kemiğe bürünmesidir. İnsana, doğaya ve canlılar alemine baktığımızda Allah’ın huzurunda yaratılış kitabını derinliğine tefekkür etme, anlama, duyma ve hissetme sanatının adı bayramdır. Bayramı bir sanat olarak idrak etmek, yaşama sanatının olmazsa olmazıdır. Yaşama sanatı, bilgiye, nezekete, temizliğe, adalete, hikmete, kardeşliğe, yardımlaşmaya dayalı olarak icra edilmesi gereken en üst düzeydeki uğraştır.

Bayram, “Fiziken ayakta, ruhen yatakta, psikolojik olarak nerdeyim bilmiyorum...” modunda olmak değildir. Bayram, fiziken, ruhen ve psikolojik olarak hayatta olmayı ve dünyada olduğunun bilincinde olmak demektir. Bayramda bütün yollar hayata ve dünyaya çıkmaktadır. Sahip olduğumuz hayatın ve içinde yaşadığımız dünyanın değerini anlamamız lazımdır. Hayat ve dünyanın sahip olduğumuz en değerli sermaye olduğunu bilerek hayata ve dünyaya saygı prensibine sadık olarak yaşamalı, ilişkiler kurmalı ve özgürce doyasıya hayatı yaşamalıyız. Hayat, şikayetle, bıkkınlıkla ve ataletle yaşanmaz. Hayata özgürlük, özgünlük, hareketlilik ve yenilenme yakışmaktadır.

Yaşama sanatı olarak bayramı tecrübe etmek ve dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi için sürekli iyilik peşinde koşmalıyız. Hukuka, ahlaka, sanata, felsefeye ve bilime katkı sunmak en büyük bayramdır. Ahlaklı, akıllı ve adil yaşayanlar, insanlığa katkıda bulunabilirler. İnsanlığın felsefe, bilim, sanat, ahlak, hukuk ve maneviyat alanlarında gelişmesine kendi bireysel hikayelerimizle katkı sunmak hepimizin sorumluluğudur. Çıkarlarımız, ideolojilerimiz, kimliklerimiz ve kültürlerimiz ne olursa olsun sürekli olarak insanın ve insanlığın safında yer almalıyız. İnsanlığı birbirine düşman eden her türlü cehaletten, ataletten ve fanatizmden uzak durmak, Ramazanla ve bayramla öğreneceğimiz yaşama sanatının asli unsurlarıdır.

Hayatın her anının bayram olduğunu Can Yücel, Bayram adlı şiirinde anlatmaktadır: “Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan.../ Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık.../ Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır./ Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek.../ Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır/ "Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır/ Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram.../ Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, Akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi/ Sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır/ Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek Bayram/ Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur/” Hayatın ve insanın değerini bilmek dileğiyle hayırlı bayramlar diliyorum.

Kaynak: Milat Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR