Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Mahmut Olgun


HAYAT BİRLİKTE GÜZELDİR

Mahmut Olgun'un Yazısı;


                

Bir çiftliğin müstesna bir köşesinde “Bin aynalı büyük bir oda” vardı.

Bir gün köpeklerden bir köpek bu çiftliğe girdi. Kapıyı açık gördü ve bir odanın içine girdi. Oda da dört yanı aynalı olan “Bin aynalı” odaya girdi.

Baktı ki odada bin tane köpek daha var. Çok korktu.

Köpek hemen karşı vaziyet aldı, tüylerini kabarttı. Kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırdı. Ve korkutucu hırıltılar çıkararak keskin dişlerini gösterdi…

Bir de ne görsün! Bin köpeğin bini de tüylerini dikmişler, kuyruklarını da bacaklarının arasına sıkıştırıp, dehşet veren hırıltılar çıkarıyorlar ve hepsi de kesici dişlerini gösteriyorlar.

Köpek bütün diğer köpeklerin kendisine düşman olduklarını ve hemen kendisine saldırmak üzere olduklarını zannederek korktu. Saldırıya uğramadan odadan kaçtı. Çiftlikten de çıktı, uzaklaşıp gitti.

O andan itibaren o odadaki bütün köpeklerin kendisi için amansız birer düşman olduklarını düşünüyordu.

Ve bir daha ne çiftliğe ne de odaya yaklaşmadı. Çünkü orası, onun için tehlikeli düşmanlarla doluydu.

Günler sonra bir başka köpek, aynı odaya misafir oldu. O da önceki gibi bin aynalı odaya girdi.

Birlerce köpeği aniden karşısında bulunca, çok sevindi, neşesinden sağa sola hoplayıp, zıpladı, kuyruğunu sallayıp diğer köpekleri oynamaya çağırdı.

Aynadaki binlerce köpek de aynen onun gibi davrandılar. Çünkü aynadakiler onun görüntüleri idi. Çok sevindi. Neşe ve heyecan içinde kendisinin bir anda birlerce dostunun olduğunu düşündü.

Sonra bu durum üzere neşe ve sevinç içinde odadan çıktı. Çiftliğin bahçelerinde gezindi. Odaya tekrar dönmek istiyordu. Çünkü odayı dostlarıyla dolu bir mekân olarak biliyordu.(alıntı-hikâye)

İnsanlık duygusunun kaybolduğu bir dünyada ve özellikle gözlerin madde ve menfaatten başka şeye bakmadığı, doğanın dengesiyle oynandığı bir dönemde insanlık büyük bir sınavla karşı karşıya…

 

Her ne kadar insan karakter çeşitlerinin bol olduğu bir dünyada yaşıyor olsak da, böyle bir zamanda ve süreçte karşımıza genellikle iki tür insan şekli ve çeşidi çıkmakta…

Bunları, toplumsal düzeni bozmaya çalışanlar ve toplumsal sorumluluk alarak toplumu inşa etmeye çalışanlar olarak kategorize edebiliriz.…

 

Evet! Dünyanın kendilerinden ibaret olduğunu zanneden, sadece kendisini düşünen ve kendisini gören menfaatperest bukalemun tip…

Cemiyet batmış, insan ve insanlık ölmüş umurlarında değil…

Onlar için varsa yoksa maddi çıkar...

 

Bu taife dünya’ya olan meyilleri sebebiyle olacak ki herkesi kendilerine düşman bellemekte…

 

Fakat gel gör ki cemiyette adını şanını dahi bilmediğimiz öyle şahsiyetler de var ki adeta toplumun can damarları…

 

Onlar adeta cemiyeti ayakta tutan birer çınar…

 

Her türlü toplumsal sorumlulukta en önde yol alan ve bir mum misali bir çıra gibi etraflarını aydınlatarak cemiyete ruh olan, kan olan, can olan, ana olan, baba olan, kardeş olan, yar olan, derman olan ve maya olan…

 

Onlar, cemiyetin yani toplumun selameti ve huzuru namına dünyalarını ve gerekirse ahiretlerini dahi feda edebilecek kadar ferağat sahibi insanlardır…

 

Hali hazırda biz iyi ile kötüyü ayırt edebilmeli ve cemiyetin menfaatleri doğrultusunda iyilerden taraf sesimizi yükseltmeli ve medenice karşı tavır geliştirmeliyiz…

 

Peki, bu gün bu zorlu süreçte bu virüsle mücadelede bizim yaptığımız, medeni bir tarz ve aynı zamanda İslam’i ve insani bir toplumsal kurallar şekli nasıl olmalı?

 

Kısaca özetlersek;

Sosyal mesafe…

Hoşgörü…

Empati…

Sempati…

Saygı…

Sevgi…

Maske takma…

Genel temizlik…

Hapşırma kuralları…

Yere tükürmeme…

Evde kal… 

Kişisel temizliğimize dikkat... v.b

 

Evet! Bu tür durumlarda dil, din, ırk farkı gözetmeksizin hep birlikte planlı ve programlı bir şekilde aile hayatından başlayarak toplumun bütün katmanlarında ve hayatın her alanında bu kurallara uymalı ve uygulamalıyız…

 

Burada ben, sen, o yok…

Hepimiz varız…

Bu dünya hepimizin…

Bu toplum, bu cemiyet bizim

Çünkü hayat birlikte güzeldir.

Cemiyeti ayakta tutan birlikteliğimizdir…

Cemiyet batarsa, hepimiz batarız…

 

Hepimiz biriz, hepimiz aynı gemideyiz ve hiç kimse yalnız değildir…

Ve hiç kimse kendini yalnız hissetmesin!

Biz hayata olumlu ve güzel baktığımız müddetçe birbirimize yeteriz!

Ve ey insan! Sen kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştıran ve korkutucu hırıltılar çıkararak keskin dişlerini gösteren yaratık gibi hayata bakmamalısın…

Çok sevinmeli, neşeden sağa sola hoplayıp, zıplayan, kuyruğunu sallayıp diğer yaratıkları oynamaya çağıran yaratık gibi hayata bakmalısın…

O’nun için,

Önce Allah,

Sonra da sen, teselli kucağı olmalısın!

Kucak dolusu sevgiler,

Kucak dolusu hürmetler,

Kucak dolusu selamlar!...

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Mustafa ELDEN
5.04.2020 00:04:00
Kaleminize sağlık

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR