Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Haddini Bil Erol Mütercimler

Masal Terapisti Seyit Ahmet Uzun'un yeni yazısı;


 

 

Ben İmam Hatipliyim, gönül dostluğunu öğrendim okulumun sıralarında. İnsanı sevmeyi, insanca yaşamayı öğrendim okulumun sıralarında.

İffeti öğrendim sonra okulumun  sıralarında, kadın erkek demeden insanlığa yaraşan.

Herkesin birbirine ayna olduğunu öğrendim insanlığın eşsiz rehberinden. Allah'ın peygamberi otururken, kötülüğüyle meşhur birisi gelir. Hakaret eder, kötü söz söyler. Ama o güzel İNSAN tebessüm ederek bekler. Ve "doğrusun" der. Ebu Bekir öfkelidir. Ama saygısızlık etmek istemez. Susar. Sonra iyiliğiyle bilinen biri gelir. Övgüler dizer Allah'ın peygamberine. Yine tebessüm vardır dudaklarında. Ona da: "doğrusun." der. Şaşkındır Ebu Bekir. "Ey Allah'ın peygamberi ikisine de doğrusun  dedin. Biri övgü dolu, biri sövgü dolu sözler söyledi. Nasıl olur?"

"Herkes kendine yakışanı söyler. Nasıl görüyorsa kendisini aynada, öyle söz söyler. Aslında bana söylediği sözler aynada gördüğü kendisinedir."

Evet, Erol Mütercimler duygu ve düşünce dünyasını İmam Hatipler üzerinden dile getirmektedir. Acaba aynada gördüğü kendisini mi tarif etti? Bizde bir söz vardır. "Dervişin fikri neyse zikri odur."

İmam Hatipliler devletin resmi eğitim öğretim kurumudur. Her kurumda olduğu gibi  buradan mezun olan insanlardan bazılarının da ahlaki düşüklüğe sahip olması mümkündür. Ancak bu münferit olaylardan yola çıkarak bir camiayı bütün olarak ahlaksız olarak değerlendirmek en basitinden büyük bir insafsızlıktır ve ahlaksızlıktır.

Tikel olaylardan yola çıkarak tümel değerlendirmeyi normal gördüğümüz zaman hiçbir kurumun temiz olmadığını söyleme  cesaretine  sahip olabiliriz.

Kolejlerden veya  diğer liselerden mesela   Gazi Osman Paşa Plevne Lisesi'nden mezun olup ahlaksızlık yapan iki örneği al ve "kolejlerden, liselerden mezun olanlar iffetsiz, namussuz, şerefsiz  cinsi sapıktır. Bu okullar sapıklar yetiştiriyor." de. Gör bak neler oluyor. Ülke de yer yerinden oynar. İnsanları böyle değerlendirme hadsizlik cesaretini nereden buluyorsun diye adama sorarlar. İşte bu camiada şimdi soruyor: Bu hadsizliğinin kaynağı nedir Erol Mütercimler? Tuttuğun çeteleyi açıkla!" demezler mi?

İmam Hatipliler olarak böyle çirkin bir değerlendirme yapmaktan Allah'a sığınırız. Ne Gazi Osman Paşa Plevne Lisesi'nden ne de başka kolej ve liselerden mezun olan insanlarımızı bir bütün olarak hedefe koyup onları kötülemeyiz. İnsanlarımızı bir bütün olarak kötülemek  bize yakışmaz ve yakışmadığı gibi, bizim işimiz de haddimiz de değildir. Biz haddimizi de hakkımızı da biliriz.

Bir kurumun hepsini hedef alacak söylemler ancak o kuruma karşı içinde kin, nefret, haset ve düşmanlık besleyenler tarafından gerçekleştirilir.

"Ey inananlar, birbirinizi bırakıp da başkalarını dost edinmeye kalkışmayın. Onlar, size zarar vermekten, kötülükte bulunmaktan geri kalmazlar, sizin zahmete düşmenizi dilerler. Düşmanlıkları, ağızlarından dökülen sözlerden açıkça belli olur, yüreklerinde gizledikleri düşmanlıksa daha da büyüktür. İşte, aklınızı başınıza almanız için size bu delilleri açıkladık." (3/Al-i İmran/118)

İnananlara düşmanlık tarihin her döneminde olmuştur ve olmaya devam edecektir.

 

İşte kalbinde Allah korkusu olmayan, insana saygısı bulunmayan, herkesi kendi iç dünyası gibi gören birisi kalkıp utanmadan koskocaman bir camiayı hedef alıp ahlaksızlıkla itham edebiliyor.

Ahlaksızlık, bilmediğin, tanımadığın insanları bir bütün olarak ahlaksız görmektir.

Evet, koskocaman bir camianın içinde tabi ki olumsuz özellikte insanlar bulunabilir. Olumsuz örnekleri ele alıp eleştirse, bu davranışlar ahlaksızlıktır, cinsel sapıklıktır dese kimse çirkinliği savunma içine girmeyecektir. Ama bu camiaya olan kinini ağzından salyalar akıtarak bütünü hedef alırsan işte o zaman bu camia sana gereken cevabı verir. 

"Haddini bil Erol Mütercimler!" der.

 

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR