Özellikle üniversite öğrencileri başta olmak üzere orta öğretimde okuyan öğrenciler için de ailesinin ikamet ettiği şehrin dışında okuyan öğrenciler için yurt bir ihtiyaçtır.
Ülkemizde eğitim devletin kontrol ve denetimi altında yapılmaktadır. Ailesinden uzakta ya da yatılı okullarda okuyan öğrenciler içinde devlet ve özel kuruluşlar barınma için yurt hizmeti vermektedir. Devlet, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) vasıtasıyla, özel sektörde cemiyetler, vakıflar ve yurt şirketleri yolu ile bu hizmeti götürüyorlar. (İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı, İnsan Vakfı, Önder ve benzeri) Bu alanda hizmet üreten ve her yıl kapasitesini ve hizmet kalitesini artırma gayreti içinde bulunan kurumlardır.
Gençlik ve Spor Bakanlığının verdiği bilgiye göre 2000'li yıllarda 190‘lar civarında olan KYK yurt sayısı bugün 800’leri aşmış durumdadır. Özel yurtların sayısı ve yatak kapasitesi de her yıl artmakta ve hizmetlerine de kalite eklenmektedir.
Bunların yanında devlet, aldığı bir kararla kamu yararı belgesi olan kurumların yurtlarında barınan öğrencilerin yurt ücretlerinin yarısını karşılamaktadır. (Adalet ilkesine aykırı bir uygulama olmasına rağmen) Bu uygulamada bu yurtlarda barınan öğrencilere ayrı bir avantaj sağlamaktadır.
İlkokul, orta dereceli okullar ve yüksekokullar, 2 yıla yakın süren ve birçok sıkıntıları da beraberinde getiren korona salgını döneminde uzaktan eğitim vermesinin ardından hükümetin aldığı normalleşme kararı ile bu yıl yüz yüze eğitime açıldılar.
Okulların yüz yüze eğitime başlaması ile birlikte ülkemizde özellikle yüksek öğretim öğrencileri için yurt bulma sorunu gündeme geldi. (Aynı durum ailesinden ayrı yerde okuyan ortaöğretim öğrencileri için de geçerli) Bu konuda bazı siyasi partiler ve sivil toplum kurumları sokaklarda oturma eylemleri dahil değişik gösterilerle seslerini duyurmaya çalışırken bazı vatandaşlar da ulaşabildikleri yerlere şikayetlerini iletmeye çalışıyorlar.
Olayın aslına baktığımızda ne felaket tellallığı ile ne de gereksiz kaygı ile çözülecek bir problem ortada yok. Asıl problem daha okul açılmasına haftalar var iken öğrenci yurtlarının da önemli bir kısmı okul açılmasından günler önce hazır hale gelmek için büyük çaba içinde iken bazı felaket tellalı siyasiler, sivil toplum kurumları ile ne yaptığını bilmeden bunlara takılan kaygılı vatandaşların algı operasyonu ile gereksiz gündem yaratma çabasıdır.
Bir sivil toplum yetkilisi olarak Bartın, Bursa, Ankara ve Kayseri gibi şehirlerden yurt bulma amacı ile beni arayan vatandaşların kız ve erkek öğrenci yurdu ihtiyacı için yaptığımız çalışmalarda hep olumlu sonuçlar aldık ve öğrenciler yurtlara yerleştiler. Hatta şunu söyleyebilirim ki kamu yararına belgesi olan bazı yurtların doluluk oranı%50’yi bile bulmamaktadır. Üstelik KYK yurtlarında da yedek durumda olanlar okul açılmadan asıl listeye geçerek yurda yerleşecek duruma geliyorlar.
Felaket tellallığı yapan siyasilerimiz ve sivil toplum kurumlarımız bu çıkışlarından karlı olacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Göreceksiniz okullar açıldığında yurtlarda, öğrenci evleri de tam doluluk oranına ulaşamayacaklardır. Felaket tellallarının da harcadıkları enerji yanlarına kar kalacak ve mahcup olacaklardır.
Selam ve dua ile
