Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


Felsefik-Fikirsel Alt Yapı

Bu ümmetin yüzyıllardır umudunu çektiği bir medeniyet hayali var.


Bu ümmetin yüzyıllardır umudunu çektiği bir medeniyet hayali var. Sadece Müslümanlar açısından değil, dünyanın yaşadığı insanlık krizi açısından baktığımızda; İslam medeniyet hayali elzem bir okunu olarak gündemimizde duruyor. Lakin İslam toplumlarının fikirsel kriz yaşadığı bu toplumda nasıl bir medeniyet doğacak, ne zaman, kimler oluşturacak sorularının cevapları bulunmuş değil. Bu sorulara cevap everecek felsefik-fikirsel-tarihsel-psikolojik-sosyolojik ve bilimsel bir bilinç düzeyi ile hak-hukuk-adalet ölçülerinin kişilerin ve toplumların şahsında oluşmadan-yerleşmeden, bu sorulara cevap vermekte zor gibi?

Eğer bir toplum teşekkül edecekse bunun ilk basamağı o toplumu oluşturacak yapının, felsefik-fikirsel alt yapı alt yapısının oluşturulması gerekiyor. Güçlü toplumlar kendiliğinden, gelişi güzel oluşmamıştır. Medeniyetler, güçlü bir fikirsel bir alt yapının ürünüdürler.  Bunun içinde aklın koordine ettiği hikmet, basiret-feraset gibi çıkarımların oluşacağı derin bir okuma ve tefekkür safhasının olması; sorgulama, eleştirici yaklaşım, araştırmacı ruh, aykırı seslerin olduğu ortamlarda kelami-felsefi- tartışmaların yaşandığı, farklı yaklaşımların sergilendiği bir sürece girilmesi gerekiyor.  İslam toplumu bu noktada güçlü kaynaklara sahip. Çünkü Kur´an ve Sünnet gibi akla yol gösterecek iki kılavuz var. Marifet burada, zamanın ruhuna uygun bir toplumsal alt yapının gerekliliklerini, ihtiyaçlarını, sorunlarını çözebilecek fikri bir alt yapı oluşturmak. Buda ancak felsefik-fikirsel alt yapı ile olur. Bunu yapacak kişilerin medeniyet tasavvuruna dair derinlikli bir okuma, engin bir bilgi, basiret ve feraset gerektirecek bir bakışa, hikmetle yoğuracak bir akla, irfan ile hemhal olmuş bir kalbe, Allah´a teslimiyeti özümsemiş bir ruha ihtiyaç duyacak. Allah´ın yardımını unutmadan sünnetullah çizgisinde hareket ederek, Allah´ın kendisine yollar göstereceği eşiğe toplumları getirmesi gerekiyor.

?Fikirlerini değiştirmeyenler, yalnız ölülerle, delilerdir.? ( Lowell ) sözü fikri mücadelemizin, hikmetsel arayışımıza ışık tutabilir. Hakikat birdir ve değişmez ama hakikate giden yolların sonsuzluğu var mıdır? Sorusu felsefe ve kelam tartışmalarının alanındadır. Cenap Şehabeddin´nin  ? Niçin mi fikir değiştiriyorum; çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil? sözü, bir medeniyet yolculuğunda felsefik-fikirsel alt yapıda dogmatik fikirlerden çok, yenilikçi ama hakikatle yoğrulmuş fikirlere yolculuğu ifade etmeli. İslam düşünce siteminden gelen, ilke ve prensiplerini bilerek hareket eden bir akıl; toplumların girdiği fikirsel krizlere çare olacak, toplumların sorunlarına dair ufuk açıcı çözümler üretmeli. William Shakespeare´nin ?Sağlam fikirlerden, kuvvetli hareketler doğar.? Söz ise güçlü medeniyetlerin ne üzerine kurulduğuna dair fikir veriyor. ?Hep birlikte Allah´ın ipine (İslâm´a) sımsıkı yapışın?? (Ali İmran -103)  ayeti sağlam fikrisel alt yapının kaynağını belirlerken, aynı zamanda sağlam toplumsal alt yapıya dair uyarılarda bulunuyor.
?Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah´tan daha iyi hüküm veren kim vardır? (Maide-50)? ayeti ise felsefik-fikirsel alt yapının meşru zeminini belirliyor.

Felsefenin İslam´daki karşılığı olan kelami-hikmetli yolculuk doğru bir zeminde yapılmalı. İlim geleneğinin derin izlerini taşımalı. Önüne gelenin fikirsel açmazlarını sunduğu ortamlardan, kısır döngülerin yaşandığı tartışmalardan, aklının ve ilminin üstünlüğünü kabul ettirici tavırlardan, nezaket-zarafet ile merhamet ve hikmetten uzak dil ve üsluptan çok, bu iş için ömür tüketmiş olan, bu konuda yetkinlik ve yeterlilik derecesi noktasında olumlu izlenimleri taşıyan, ilim erbabının iffet ve hayâ elbisesini taşıdığına inanılan kişiler olması, fikirlerin zıtlığından çok, fikirlerin dayatmacılığından uzak değerli kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Bu konunun uzmanlığını diploma ile değil, yetkinlik ve yeterlik, ilim vasfına sahip, toplumların sorun teşkil eden konulara yönelik çözüm aradığı kaynaklarda dil yeterliliğine sahip, derin ve nitelikli okuma ile bu işin erbabı olacağına dair kendini yeterli gören değerli şahsiyetler üzerinden yürümeli.

 Bu ortamlarda sadece belli ülkelere ve zatlar ile değil, İslam medeniyetinin oluşmasında, bu konuda dünya çapında söz sahibi kim varsa, söz hakkı tanınmalı. Yabancı kişilerin medeniyetler üzerindeki düşünceleri alınmalı ve eleştiril bir dil ile okunmalı. Bunun için tarihimizin ve ilim geleneğimizin iyi bilinmesi gerekiyor.  Her düşünce mektebine konuşma kürsüsü verilmeli. Bunun için büyük çapta, şehir hastanelerinin bölümleri gibi büyük bir üniversite kurulmalı. Bu üniversite maddi sorunlardan uzak olmalı ve donatım-donanım açısından her şeye cevap vermeli. Bağımsız-özgür bir yapıda, sivil bir duruş çizgisi içinde varlık göstermeli. Ümmetin geleceğine dair somutsal adım atılacak fikirlerin ana merkezi olmalı. Burada toplumların geleceğine dair plan ve programlar konuşulmalı.

Bu en zorlu başlangıç aynı zamanda en uzun soluklu sürece gebe olabilir. Tartışmalar, kişileri bu sorumluluktan soğutmamalı-uzaklaştırmamalı? Taassuptan, asabiyetten uzak bir yaklaşım sergilenmeli. Kişilerin fikirleri yarıştırma, fikirleri çarpıştırma-kızıştırma yeri olmamalı. Bu ortamda herkes ilim adına her şeyini ortaya dökerken, sorunların çözümüne dair yaklaşımları uygun bir dil ve üslup ile sunmalı, anlamak ve anlaşılmak için çaba sarf etmeli. Kişilerin niyetlerine, imanına dair cümlelerden uzak durulmalı?

Oluşturulan felsefik-fikirsel alt yapının toplum ile buluşma safhası, her safhada eğitim ile olur. Eğitim toplumların bir misyon ve vizyon kazanmanın temel aracıdır. İlahi öğreti bu temel öğretiyi es geçmemiş ve eğitime önem vermiştir. Ama eğitimden önce güçlü bir medeniyet için başka bir alt yapının oluşması gerekiyor? Diğer yazımızda ona değineceğiz?  

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR