Kurtuluş Savaşı yıllarıydı. İngiliz subaylar nezaretindeki Yunanlılar, 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı işgal ettiklerinde ordunun başında Yunan Kralı’nın oğlu Sofokles bulunuyordu. Bursa’yı işgal eden Sofokles’in ilk işi Osmanlının kurucularının mezarlarına saldırmak olur. Osman Gazi’nin türbesine girer ve “Kalk ey koca sarıklı, koca Osman! Kalk da torunlarının halini gör! Kurduğun devleti yıktık. Seni öldürmeye geldim!...” Ordu fotoğrafçısına şöyle seslenmişti: “Çek bakalım bir Bursa hatırası…” Sofokles, çektirdiği fotoğrafı Atina’ya gönderirken arkasına şunları yazar: “Ordularımız Bursa’ya hâkimdir. Şu anda Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman ayaklarımın altındadır. Bizans’ın intikamını aldım.” Kurtuluş Savaşı’ndan birkaç yıl sonra büyük Türk milletine çağdaş ve uygar diye yutturulmaya çalışılan batının ne mal olduğunu Yunan Kralı Venizelos’un oğlu Sofokles’ten öğrenmiş olduk.
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi 1 Ağustos 1326’da vefat etti. Vefatından 594 yıl sonra Osman Gazi’nin türbesini tekmelemek acaba hangi çağdaşlığın(!) dışavurumudur? Pensilvanyalı Zangoç’un dediklerini hatırlıyorsunuz değil mi? “Haçlının ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. İlişmemiş Haçlılar.” Zangoç bunları demişti. Yunanlıların işgal sırasında yaptıkları rezillikler bu yazının konusu olsaydı yazacak çok şeyler vardı.
Şimdi gelelim Yunanlı Sofokles’in tekmesinden, Yunanlıların bizden biri dedikleri İmamoğlu’nun tekmesine. İstanbul’un fethinin 567. Yılı kutlamalarının en önemli etaplarından birisi Ayasofya Camii’nde Fetih suresinin okunmasıydı. İçerden dışarıdan epey sancılananlar oldu. Fetih suresinin okunmasının yankıları devam ederken İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesine doğru eli arkadan bağlı gitmesi, türbeye doğru giderken (ekrandan göründüğü şekliyle) sol ayağını sallaması türbeye tekme atmak olarak yorumlandı. Görüntülerde açıkça bir ayak sallama vardı. Belki bir böceği kovmak istemiş olabilir gibi hüsnüzan edelim. İşin ilginç yanı konu günlerce sosyal medyada tartışılırken çıkıp demiyor ki: “Ne tekmesi arkadaşlar, nasıl böyle düşünebilirsiniz, ben bir haşeratı kovmak istemiştim.” Böyle veya benzer bir açıklama da yapmıyor. Elini arkadan bağlayarak yürümesi hiç hoş olmadı. Biz de şurada veya burada öyle yürüsek doğru olur mu diye kıyaslama yapacak değiliz. Ayıp, ayıp. Kime ait olursa olsun bir mezarın veya bir türbenin ziyaretine gitmenin de bir adabı, edebi vardır. Bir Yahudinin cenazesi geçerken ayağa kalkma nezaketi gösteren bir peygamberin ümmeti olduğumuzu unutmayalım.
İmamoğlu’nun cenaze namazlarına ait farklı görüntüleri var. Hoca efendilere bakışlarına dikkat edin. Bir de gayri Müslimlerle ilgili toplantılarda onların din adamlarına olan bakışlarına bakın. Birincisinde yüzünün mimiklerinde her türlü olumsuzluk varken, ikincisinde ise tam bir hayranlık içeren bakışlar var.
İmamoğlu, İstanbul’un Fethi’nin 567. yıldönümünde Ayasofya Camii’nde fetih suresinin okunmasının gölgesinde kalmamak için Fatih’in heykelini dikmekten bahsetti. Bunun da Atatürk’ün arzusu olduğunu söyledi. Fatih’in heykelini dikerek türbesinde yaptığı saygısızlığı kapatacağını zannetti. İmamoğlu haklı. Havalar çok sıcak deyip türbe ziyaretine şortla da gidebilirdi. Kim bilir daha neler göreceğiz?
Bütün bunların sorumlusu fotoğrafa bütüncül bakmayı beceremeyen gayrimemnunlardır. Kendilerince Reis’e ders vermeye kalkıştılar. Siz de İmamoğlu için bizden biri diyorsunuz, Yunanlılar da bizden biri diyor. Biz ise, Allah’a hamdolsun ki “Müslümanlardanız” diyoruz.
29 Mayıs 1453’te İstanbul’un fethiyle Bizans İmparatorluğu’na, 15 Ağustos 1461’de Trabzon Rum İmparatorluğu’na son vererek, Anadolu’daki iki büyük imparatorluğu tarih sahnesinden silen Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerine yapılan saygısızlığı ve yapanları şiddetle kınıyorum. Eğer ortada Fatih’in türbesine atılan bir tekme var ise o tekmeyi İmamoğlu değil, onu belediye başkanı yaparak o türbeye gönderenler attı.
Allah’ım!
Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesine tekme sallayanlardan, elleri arkasında yürüyerek edepsizlik yapanlardan beriyiz.
