Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


EY GENÇLİK! ANILMAYA DEĞER BÜYÜK BİR ŞEYSİN

Ey Gençlik!  İslamın Gençliği... Anılmaya değer bir iş yapmanın, kayda değer bir hayat yaşamanın zamanı gelmedi mi? Kendini sakın meçhullere atma. Çünkü Sen, anılmaya değer büyük bir şeysin...


İnsan ahlaklı olmaya “mecbur” bir varlıktır. Aynı zamanda buna "memnun" bir varlık ta olmalıdır. Kendisinden zuhur eden saçmalıkları "özgürlük" veya bireysel "tercih" olarak sunması, ahlaksızlığını meşrulaştırmaz, birlerine buradan ekmek çıkmaz. Evrensel ahlak değerlerini hiçe sayan eğilimlerin kurallarla yasalaşması, kendini bilmezlerin "saygı " duruşları sergilemesi, "insanın kişisel hayatıdır, başkasını ilgilendirmez" sözlerini de geçerli kılmaz. İnsan, kendinden öte bir varlık olarak, yaşadığı toplum içinde kendi eylemlerinden sorumlu bir varlıktır. Bazı insanlardan zuhur eden kötülüklerle, diğer vicdan sahibi insanların bu sorumluklarını yerine getirerek kötülüğün yayılmasına engel olmalıdırlar.

Kötülük kuşkusuz bir tercih ürünüdür. Niyetle gelen bu eylemlerin oluşturduğu uygunsuz ortamlara her kesimin dikkat kesilmesi gerekmektedir. Bu tür ortamların neye gebe kaldığını iyice düşünmelidir. Nasıl bir zemin oluşturduğuna dikkat kesilmelidir. İnsanın bulunduğu ortamlar- yaşacağı zemin kaygan olunca, insanın kötülüğe doğru kayması içten bile değildir.

Sözün burasında; günümüzde en büyük sorunsallığımız da gençlerimizin uygun olmayan ortamlarda boy gösteriyor olmasıdır. Gerçek-sanal alem içinde geçen bu gençlerin hayat seyirleri, bir toplumun geleceği açısından endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Okuma zafiyeti, eleştiri biçimi, sorumluk duygusu, toplumun değerlerine yaklaşım biçimi, anne-babasına karşı tavırları, ahlakla olan ilişkisi, kendisine olan yaklaşım biçimi, hakikate olan bakış açısı, Allah'a olan kulluk bilinci ne yazık ki umutlarımızı başka baharlara bırakacak bir nesli işaret etmektedir.  Buradan siyasi-toplumsal-ailesel bir çok faktör bulunması karşın; gençlerimizin içinde bulunduğu süreci sükunetle tefekkür etmesi aciliyet noktasına ulaşmıştır.

Birçok mazeretimiz, itirazımız, isyanımız olabilir ama hakikatle olan  ilişkimiz bizi(beni) ilgilendirmelidir. İlahi düsturun bize öğrettiği şey; tek başına da olsan dosdoğru olmandır. Ta ki ölüm seni buluncaya kadar Allah için hakkı-adaleti-erdemi ayakta tutman; yaşadığı süre içinde imanını-ahlakını-iyiliğini hayatta konu ve konuk etmendir. Zamanımız hüsran zamanı. İçinde bulunduğumuz hayatlar beton gibi soğuk. İnsani ilişkiler her zamankinden daha çok kirlemişliğin içinde. Her şey zamlanırken insanlığın değeri düşmektedir. Makam hırsı, mevki telaşı, zengin olma rüyası her zamankinden daha çok revaçta. Dinini-imanını hayat konuk edenlere nazaran kendi menfi hayatlarına bir şekilde iliştirenler daha çok çoğalmış. Omurgalı duruşlar, şahsiyetli kişiliklerin üzeri ya çoktan çizilmiş ya da çizik yemiş durumdadır.

Tüm bunların içinde senin kendini yalnız hissetmen doğal olabilir ama kimsesiz değilsin. Rabbim seni terk etmedi. Seni unutmadı da... Sana varlığı bahşeden Rabbin, aslında sana bu zamanlarda her zamanınkinden daha yakındır. Bunu görmeyişinin sebebi, hayatına çekilen tüm ideolojik sahte perdelerdir. Kötülük perdesini kaldır ki iyiliğin nasıl hayatına aktığını göresin. Vahye konu ve konuk ol. Kur'an'a gönlünü aç. Aklına hikmeti sal. Hayatına iyiliği, güzelliği işle. Tek başına nasıl yaparım diye düşünme. Sen iyiliğe niyet et...İyi olanlar elbet bir gün seni bulacaktır.

Bakma sen modern hayatın haz'a-hız'a ait tüm dürtülerine, bireysel-nefsi hayata dönük cazibeli algı operasyonlarına... Sanki kendinden başka hayat yokmuş algısına. Onun mutlu hayat serüvenlerinde hep meçhule giden söylemlerine fazla da kulak asma. Bunları boşa çıkartacak bir duruşa ve şahsiyete sahip olmak senin kendi geleceğinin hayrınadır. Sadece senin değil tüm insanlığın hayrınadır.  

Doğrudur... Allah'tan başka kutsallık etiketleri insanlığın sonunu getirmektedir. İnsan kutsal bir varlıktır. Lakin onu kutsal kılan üzerine taşıdığı ilahi, imani ve ahlaki değerledir. İnsanda ahlaki değer namına bir şey olmadıkça, anılmaya değer bir varlıkta ortada yoktur. “Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.”(Furkan, 25/44.)

Ey Gençlik!  İslamın Gençliği... Anılmaya değer bir iş yapmanın, kayda değer bir hayat yaşamanın zamanı gelmedi mi? Kendini sakın meçhullere atma. Çünkü Sen, anılmaya değer büyük bir şeysin...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR