Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


En Büyük Darbe İradenize Vurulur

Aziz Darıcı´ın ´yeni´ yazısı...


 

En büyük darbe iradeye vurulan darbedir. Bu darbeyi fark etmeyen bireyler, biat kültürünün etkisi altında sürüklenip dururlar. Kendisinden talep edilen şeylerin, kendisi tarafından "5n 1k soruları" tabi tutulması pek düşünülmez. Çünkü birileri bizim yerimize karar vermiş, düşünmüş, taşınmış ve sizin iyiliğiniz adına karar vermiştir.  Bu saf niyeti taşıyan yaklaşımımız belli süre tolere edilir tarafı olsa da dışarıdan farklı uyarıcı mesajlar geldiği halde bu mesajların dikkate alınmadığı gibi karşı atak cinsinden iftirayla beraber kin ve nefrete dönüşmesi, durumun vahametini gösteriyor.

 

Her şeyi yaratan Allah bile söz konusu seçim iradesi olunca kişiye tercih hakkı tanırken,  insanların bir tek tercihle mühürlendirilmesi akıl işi değil. Gerçi sorun zaten aklımız nerede... Kime teslim... Kimin hizmetinde... Nasıl çalışıyor... Nereden besleniyor... Niçin-Neden yapmalıyız...

 

Müslümanlarında ki bu sorunun cevabı  "Allah ve Resulünün Hizmetinde" doğal olarak alınacaktır. Peki bu cevabın hayattaki karşılı var mı?

 

15 Temmuz ihanet darbesi "Allah Rızası" gözeterek yapıldığının düşüncesi azımsanmayacak kadar az değil. Alnımızın secde de oluşu, yüreğimizin ve aklımızın secdeye gittiği-secdede olduğu anlamı taşımıyor. Gaybe konu olan bazı şeylerin tespiti elbette zor ama zahiri olarak değerlendirmeye tabi tutmak gerek. Allah için yapılan her eylemin sonucu hayır üretmesi gerekiyor. Kısa vadede görünmese bile uzun vadede bu böyledir. Bunun sonucunda insanların iyi ve güzel olarak bundan faydalanması, mutlu ve huzurlu olması gerekiyor. Bizim eylemlerini, stratejilerimizin, hedeflerimizin yüzyıllardır pek hayır ürettiği yok.  Yerel güzelliklerin kendi cennet bahçelerindeki huzuru, İslam toplumlarının mutluluğuna ve geleceğine dair bir şeyde katmış değil.  Kendilerinin sınırlandırılmış düşünce kalıpları ile evrensel olmayan yaklaşım ve davranış biçimlerinin oluşturacağı hayat hikâyeleri tarihe mal olmuyor maalesef.

 

Büyüme adına, makam - mevki adına ya da cemaatçi kodlar adına yapılan tüm çalışmaların sonunu hayır olarak görmek bizim gibi toplumlarda ki karşılığı tevil ve yorumlarla beraber "vardır hey şeyde bir hayır"  ya da " vardır bir hikmeti"  gibi cümlelerdir.  İnsanların belli çıkarsal amaçlar adına değerlerinden vazgeçerek, bunun sonucunda Cenneti temenni etmesi hakikaten psikolojik bir tahlil gerektirir. Makam kazanma adına saklanan seccadeler, kılınmayan namazlar, açılan başörtüler, araba bagajlarında saklanan mahremiyetimiz- Ehli Beytimiz... Farklı olduğundan, farklı düşündüğünden, farklı yaklaşım sergilediğinden, kendisine benzemediği için dışlanan, iftira atılan, karalanan, izzet ve şerefi ile oynanan ve kendi cennetlerinden kovulan-uzaklaştırılan birçok insan...

 

Siyaseten herkese eşit mesafedeyiz mesajların Allah ve toplum nezdindeki tokatı çok acı olmasına rağmen hala revaçta olması, kendilerini tanımladıkların yerin çok uzağında bir hayatsal pratiğe sahip birçok kesimin hala bildik yaklaşımlar sergilediğini maalesef görmekteyiz. Bu coğrafyaların acılardan, darbelerden geçen bir toplum olmasına rağmen yürüklerindeki korkuların tesiri altında "Aman bize bir şey olmasın" yaklaşımı ancak bu kadar yol kat edilir... Tek merkezden yönetilme, tek merkezli çalışma, belli ortamlar tarafından yönlendirme yaklaşımları bizim toplumumuz tarafından benimsenmiş durumda. Bunu besleyecek "İslam Halifesi" temel yaklaşımı bu sosyolojik fotoğrafı anlatmaya yetmez. Çünkü ortada bir hakikat, İslam´ın neşvünema bulmasının yanında,  bunu yapacak kişi ve kesimlerin bu yeterliliği, bilgisi, hayattaki örnekliği ve liderlik vasıfları gibi bir dizi soruların aşılması gerekiyor. Buna dair bir izlenim, yaklaşım, hareket sağlanmış değil. Bir halife olsa dahi ortada bir ümmet var mı ki?  Sorusu ayrı bir cevabı gerektiriyor.

 

Aştığı söyleyen insanların toplumları sürüklediği felaketleri görüyoruz. Fiziksel darbelerin izleri silinebilir ama zihinsel darbelerin izleri kolay kolay silinmez.  Tekrardan bir 15 Temmuz ihanetini yaşamama adına iyisi mi irademize sahip çıkalım ( bireyselcilik yorumuna kapalıdır)... Çünkü ahirette Allah´a tek başınıza ve kendi aklınızla hesap vereceksiniz...

 

15 Temmuz direnişini kutluyor, bu darbeyi yapan zihniyeti lanetliyor,  şehit olan insanları rahmetle anıyoruz. ..

..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR