İstediğiniz kadar arayın, baştan söyleyeyim ki düşük faizli kredi yok.
En azından size bana yok.
Şener Şen’in İlyas Salman’a söylediği gibi ‘Vardır ama yoktur!’
Vardır diyen beri gelsin, gelsin de derdimize derman olsun.
Bildiğiniz gibi son birkaç yıldır Türkiye yoğun bir şekilde faiz tartışmaları ile çalkalanıyor.
Faiz-döviz ve enflasyon üzerine bilen bilmeyen herkes ahkam kesiyor.
Hoş bilenlere de pek rastlanılmıyor ya neyse!
Faiz sebep midir, sonuç mudur?
Dövizle faiz neden bu kadar kan davalıdır?
Enflasyon dövizin dayısı mı yoksa halası mı kızıdır, çözebilene aşk olsun!
Kim kimin neyi ise neyi!
Bu curcuna içinde ortaya çıkan bir netice var ki;
Hükümet girdiği ters yoldan dönmemekte, döviz ve enflasyon da düşmemekte ısrar ediyor.
Hep birlikte tam yol ileri gidiyorlar. Hayatı fakir fukaraya zehir zıkkım ediyorlar.
Akıbet ne olur Allah bilir!
Bu arada Hükümet kamu bankalarında (Halk, Ziraat, Vakıflar…) faizleri düşük tutuyor.
Devlet bankalarında %14-15 seviyelerinde olan kredi faizleri özel bankalarda %30-40’larda.
‘Çok güzel işte daha ne istiyorsunuz?
‘Enflasyonun resmi olarak bile %70’lerde olduğu bir ülkede Hükümet sizin için daha ne yapsın?
‘Koşun kamu bankalarına alın alabildiğiniz kadar kredi’ diyorsanız dünyadan haberiniz yok demektir.
Bankalara koşarak gidin, gidin de bakalım size verilecek kredi var mı?
Kağıt üzerinde var, ancak fiiliyatta yok.
Çok şanslı ve bahtı açık biri iseniz yine Şener Şen’in ikinci replikte dediği gibi ‘Yoktur ama size vardır!’
Bir anda kapılar açılır, bize yok olan size var olur!
Velhasıl kelam sade vatandaşlar ne yöne dönse çıkmaz sokak.
Üstelik her gece televizyonlarda arzı endam eden onlarca allame içinde bu işlerin nasıl düzeleceğini bizim anlayacağımız bir şekilde anlatan tek bir Allah’ın kulu da yok.
En azından akıllı uslu bir teşhisle kısa orta ve uzun vadeli somut, anlaşılır bir reçete önümüze konulsa, dört nala o yana doğru koşmaya başlayacağız.
Şu an ne yazık ki şaşkın ördekler gibi ortalıkta dolaşmaktan başka yaptığımız bir şey yok.
Kaynak: farklı Bakış
