Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ramazan DEVECİ


Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup…

Yazarımız Ramazan Deveci'nin "yeni" yazısı...


Alemlerin rabbi olan, merhamet edicilerin en merhametlisi sevginin ve rahmetin kaynağı Allah’a hamd olsun… Önderimiz rehberimiz sevginin ve rahmetin öğretmeni efendimize Allah’ın yüce Resulüne selat olsun. Resulün temiz Ehl-i beytine sevgi ve rahmetin örneklerine selam olsun. Ve selam anneme, benim için sevgi rahmet ve vefanın somut insana dönüşen şekli olan güzel insana selam olsun…

Sevgili Annem

Senden ayrılalı yedi yıl oldu. Sensiz geçen yıllar…. Yıllar geçtikçe yokluğunu daha çok hissediyor, her geçen gün seni daha çok özlüyorum. Sana sarılmayı, seninle konuşmayı ama en çokta dualarını özledim annem. Seninle birlikte geçirdiğimiz geceleri, geceleri kıldığın teheccüt namazlarındaki dualarına şahit olmayı özledim…

“Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı” demiş ya şair. Allah’tan gelene boynumuz kıldan ince. Ölüm hayatın en büyük gerçeği. Onun için ölümleri sabırla karşılıya biliyoruz.  Ancak ayrılık zor geliyor anam… Gerçi Şakir Kurtulmuş “Ölüm acısını unutmak mümkün değil. Bakmayın siz, “unutulur” diyenlere...” diyor. Sonuçta zor gelen bir şeyler var. İster ölüm acısı diyelim ister ayrılık acısı…

Biliyor musun annem ayrılığının bu kadar zor olacağını seni bu kadar çok özleyeceğimi düşünmemiştim. Dualarından mahrum kalmanın beni bu kadar etkileyeceğini hiç ama hiç düşünmemiştim.

Hastalığın zor günlerinde acıların dayanılmaz olduğunda hep tevekkülle Allah’tan geliyor oğlum ne yapalım diyor Allah’a sürekli şükrediyordun. Ve bizlere Allah’tan gelene razı olmayı öğretiyordun annem. Ne kadar öğrenebildik, özümseyebildik Allah’tan razı olmayı bilmiyorum ama, bana Allah’tan razı olmak nedir diye sorsalar annem derim. Benim için o sorunu cevabı sensin annem.

Evet vefat ettiğin gün hayat sigortamın bittiğini, dua kapımın kapandığını hissettim ama etkisinin bu kadar olacağını tahmin edemezdim.

Biliyor musun annem… Senden sonra hiçbir şey eskisi gibi kalmadı. Her şey, herkes değişti değişiyor sanki. Dünya değişti ülkeler değişti. Zalimler daha zalim mazlumlar daha mazlum şimdi. Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik değişti.  Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik, hiçbir şey ama hiçbir şey eskisi gibi değil anne. Her şey seninle güzelmiş.

Yada hiçbir şey değişmedi de ben senden sonra hiçbir ilişkiden eskisi gibi tat almaz oldum. Ne muhabbetler ne sohbetler eskisi gibi tat vermez oldu. Benim hayatım seninle güzeldi annem. Hayatımdaki her şey ama her şey seninle daha anlamlı idi. Okumak yazmak bile seninle güzeldi. Sen varken çalışmalarım daha bereketli, ibadetlerim daha anlamlı idi.

Keşke seninle daha çok vakit geçirebilseydim. Keşke ömrünün son günlerin de hep ama hep benim yanımda kalabilseydin. Keşke sana hiç ama hiç Ramazan’ım nerede kaldın dedirtmeseydim. Veysel Karani gibi biran olsun yanından hiç ayrılmadan sürekli sana hizmet etseydim. Veysel Karani gibi anneye adanmış bir hayat yaşasaydım… Bana sarılmanı şefkatle sarılıp öpmeni özledim annem…

Ben gerçek sevgiyi sende gördüm annem, zamanın yılların değiştiremediği eskitemediği sevgiyi. Senin sevgin, bende çocukluğum da nasılsa vefat ettiğin günde aynı idi. Vefat ettikten sonrada aynı şekilde artarak duruyor yüreğimde. Biliyorum ki senin bana olan sevginde ben çocukken nasılsa ben büyüyüp dede olduğumda da aynı şekilde duruyordu.   

Yılların eskitmediği, değiştirmediği sevgi o kadar az ki annem. Yıllar birçok şeyi olduğu gibi sevgiyi de tüketiyor, tüketemediğini ise azaltıyor eskitiyor. Halbuki sevgi ekmek parçası değildi paylaşmakla eksilmez, buzdolabına koymasak ta bozulmazdı. Sevgimize ve sevdiklerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Sevginin merkezine Allah’ı koyarak zalimler dışında herkesi ve bütün yaratılmışı sevmek gerekiyor.

Dostluğa kardeşliğe arkadaşlığa sahip çıkmak vefalı olmak gerekiyor. Ancak ne kadar vefalıyız bilemedim. Vefa görmesen de vefa göstermeyi sende gördüm. Ve senden öğrenmeye çalıştım. Vefa’nın İstanbul’da bir semt adı olduğunu düşünüyor insanların çoğu. İmam Ali “Kimseden vefa görmesem de vefa göstermeye devam edeceğim” diyor. Sen böyle demesen de böyle yaşadın annem sendeki Fatıma ahlakına, Ali ahlakına, ehli beyt ahlakına her zaman şahit oldum.

Yaarımız Ramazan Deveci ve Mrhume annesi...

Dünya’dan ahirete mektup göndermenin bir yolu var mıdır bilmiyorum. Gelip mezarının başına okusam mektubumu duyar mısın? Duyarsın değil mi annem? Eğer duymasaydın mezarına seninle konuşmaya geldikten sonra, sanki seni işittim der gibi rüyama gelir miydin, beni duydun değil mi annem onun için rüyama geldin. İyi ki geldin annem.. Biliyor musun annem seni rüyada da olsa görmek bana iyi geliyor. Keşke daha sık gelsen rüyalarıma. Eskiden olduğu gibi konuşsan benimle dua etsen bana…

Dualarını o kadar muhtacım ki. Bazen mezarına seni ziyaret etmeye geliyor seninle konuşmak dertleşmek istiyorum. Ama sana ne anlatacağımı bilemiyorum. Dünyadaki olan olaylar ilgini çeker mi duymak ister misin bilmiyorum ki. İslamcılardaki değişimi, dünün ümmetçi insanlarının bugün milliyetçileşmesini, dindar insanların adalet ve özgürlük imtihanlarında güven kaybına uğrayıp, çok kötü bir sınav vermelerini duymak ister misin? Ya da Dünya Müslümanlarının hala birlik, vahdet anlayışından çok uzak olduklarını, Kudüs’ün, Merscid-i Aksa’nın esaretinin devam ettiğini, işgalci İsrail’in hala Filistin’de eşsiz zulümler işlediğini duymak ister misin bilemiyorum.

Can annem seninle mezarda dünyayı, dünyada olanları konuşmakta istemiyorum.  Sonuç olarak seninle yeterince konuşmadan, konuşamadan dua ederek geri dönüyorum. Ama seninle konuşmaya dertleşmeye o kadar ihtiyacım var ki.  

Sana dua ediyorum senin için rabbimin rahmetini diliyorum, rabbimin sana ve babama ilahi ikramlarda bulunmasını diliyorum, annem ancak şunu çok iyi biliyorum ki ben senin duana daha çok muhtacım keşke eskiden olduğu gibi bana dua edebilsen. Biliyorum sen oradan da evlatlarına dua ediyorsundur.  Ama sağlığındaki gibi, dualarına şahit olmak gibi, olmuyor be annem

Bildiğim bir şey varsa dünyanın senden sonra daha kötü olduğu. Zalimler daha zalim mazlumlar daha mazlumlar şimdi. Keşke çocuklarımıza daha adil bir dünya bırakabilseydik. Keşke biz hayatımızda adaletin sesi olabilseydik. Keşke Müslümanlar olarak adalet konusunda daha iyi bir örneklik oluştura bilseydik. Keşke İslamcı olduğunu söyleyenler olarak, düşmanlıklara ve yakınlıklarımıza bakmadan, adaletten yana bir duruş ortaya koyabilseydik. Keşke İmam Ali gibi insanlığın adalet sesi olabilseydik….

Bana gelince annem kendimi İmam Ali gibi yalınız hissediyorum.. İmam Ali gibi bu adaletsiz dünyada adaletsizlikleri, dertlerimi kuyulara mı anlatsam bilemedim..

Sahi annem ahiret hayatı nasıl bir şey, insan ölünce nelerle karşılaşıyor. İmam Ali’yi, Hz. Fatıma’yı yada Peygamberimizi görebildin mi?

Hepsine selat ve selam olsun. Rabbim seni onlara komşu eylesin inşallah.. İmam Ali’yi, Hz. Fatıma’yı yada Peygamberimizi ve babamı görürsen, görebilirsen hepsine, çok selam söyle..

Rabbim sana ve babama ilahi ikramlardan bulunsun ve sizleri rahmeti ile kuşatsın inşallah..

Rabbime emanet ol anam canım benim…..

Kaynak: Ekran Gazetesi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR