Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


İsmail Hakkı Güleç


DOSTLUK - 2

Yazarımız İsmail Hakkı Güleç'in "yeni" yazısı...


Çözüm, Allah (cc) bir dert, problem, sıkıntı vermişse ya da siz bir değerinizi(dostluk gibi) kaybetmişseniz, o sorun, sıkıntı ve problemi çözmeniz için, size yüzde doksan dokuz da, çözüm yolunu, yöntemini göstermiştir, yaratmıştır..

Ya da, sizin kaybettiğiniz ne varsa,  Allah (cc) şayet, o şeyi hak ederseniz, yeniden size onu bulma, yaşama, o havayı, iklimi teneffüs etme, nimeti, hakkı, imkanını  veriyor. Yeter ki siz, o yolun samimi, dürüst, istekli ve de  yolcusu olun... 

Geçmişten takriben bundan (30, 40, 50) yıl önce, dostluk meclisleri vardı. Orada kumar oynanmaz, içki içilmez, kötülük, dedikodu, gıybet yapılmaz, sadece insanlık, insaniyet, hak hukuk, adalet, fakir fukaranın, yetimin yetemanın(eytam) sorun ve sıkıntıları konuşulurdu ve imkanlar dahilinde çözüm bulunmaya çalışılırdı... 

Yine o güzelim, dostluk meclislerinde, çaylar demlenirdi. Aynı zamanda yüreklerde demlenir, dinlenirdi. Sevgiler depreşir, yüreklerdeki kurumuş, çölleşmiş, çoraklaşmış olan, insana, dostluğa dair, kurumaya yüz tutmuş ümitler yeniden yeşertilirdi. 

Dostluk meltemi ve rüzgarları eserdi. Yetimin başı okşanır, fakirin yüzü güldürülür, ihtiyaç sahibinin ihtiyacı giderilir, küsler barıştırılır, kırgınlıklar giderilir, gerek bireyin, gerekse toplumun tüm yara, sıkıntı, sorunları çözüme kavuşturulmaya çalışılırdı... 

Yeniden, bu dostluk, kardeşlik rüzgarlarını estireceğimiz, bu ruhu, düşünce, duyarlılığı, özelliği, güzelliği, hasleti yeniden kazanıp, gündemimize alacağımız günler gelmedi mi? buna olan inancımız, ihtiyacımız, bugün dünden çok daha fazla ve elzemdir...

Bu gün, kendine duyarlı, şuurlu, bilgi sahibi, dava adamı, davetçi, vakıf insanı vb. gibi büyük isim ve ünvanları yakıştıran, bu vasıflarda ki(!) mücahit ve mücahide abiler, ablalar, amcalar, kardeşler bırakın Gazze’yi, Filistin’i, Arakan’ı, Suriye, Yemen, Mısır’ı(!)vb. ve buralardaki sorun ve sıkıntıları gündemine almayı, yanı başındaki kapı komşusuna, iki yüz metre uzaklıktaki, kırk yıllık dava kardeşi, arkadaşına hasta sormaya, taziyeye, sohbete dahi (ki en kolayı) mecali, dermanı, ruhu ve de duyarlılığı olmayan, bu tür özellik, nitelik ve hassasiyetini yitirmiş olan bir kişiden, ne bu millete, ümmete, cemaate, cemiyete dost, yardımcı, kardeş, yoldaş olur, velhasılı böylesi insanlarda hiçbir şey olmaz... 

Egosu tavan yapmış, her zaman ön koşul olarak, kendi çıkar ve menfaatini öne süren, çıkar ve menfaatinin söz konusu olmadığı hiçbir ortam, plan, proje ve programda gözükmeyen, ben-merkezci, nefsini ve menfaatini merkeze alan, dünyevi haz ve hız peşinde koşan, gündeminde yüce değer ve ölçü namına hiçbir şey girmeyen, adeta sıfırı tüketmiş, nisa(kadın), masa(makam), kasa (para), gibi sınavlarını verememiş, kişilerden ne dava adamı, ne dost, kardeş olur nede böylesi insanlarla yol yürünür...(!)

Muhabbet etmeye, arkadaşına, kardeşine, okul arkadaşına, sokak, mahalle, hatta aynı binada oturduğu kapı komşusuna, dava arkadaşına, otuz beş kırk yıldır, aynı dava üzere, yürüdüğünü iddia ettiği, dostlarına bile taziyeye, cenazeye gitmeyen, arayıp sormayan, dostunun(!)(sözde kırk yıllık) evinin yolunu dahi bilmeyen, insanlardan dost olur mu? 

Bizler, sadece işin edebiyatıyla, dilimizin ucuyla, geyik muhabbetiyle, dostlar alışverişte görsün, kabilinden bir tavır ve tutumla,(samimiyetten uzak) Allah'ı(cc) (haşa)ikna edeceğimizi sanıyoruz? 

Allah(cc) sadece, samimi duygularla, halisane niyetlerle kurulan dostlukları kabul ediyor ve onlara yardım edeceğini bizlere  bildiriyor...

Yeniden, halisane, sağlam, Rabbimizin standartlarında, yine O'nun(cc) rızasına uygun, dostlukların oluştuğu, günler ve iklimlerde buluşmak, bulunmak ümit, temenni ve de duasıyla... 

Selam ve dua ile...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR