Geçen Perşembe akşamı Osmaniye’de (13 Ağustos) bir düğünde idim. Düğün, kır düğünü olarak nitelendirilen açık havada yapılan bir düğündü.
Korona virüsle mücadele tedbirleri kapsamında düğüne katılanların maskeli olmaları, mesafe ve temizlik kurallarına uymaları, İçişleri Bakanlığının genelgesine göre olmazsa olmaz ve salon sahibinin uygulaması zorunlu tedbirlerdi.
Saat 19.00’da başlayacağı davetiyelerde ilan edilen düğün, saat 20.00 sularında başladı. Gelin ve damat tarafları önce ayrı ayrı, sonra tüm davetliler sahneye kadınlı erkekli oyuna davet edildiler. Aman Allah'ım o da ne… sahneye gelen ve oyuna başlayan yüzlerce insanın sadece yüzde 20'sinde maske var, sosyal mesafe ise sıfırdı.
Sanki devlet adamları, Sağlık Bakanlığı, bilim kurulu boş konuşmuşlar, boşa tedbirler alıp bu tedbirlere uyulmazsa korona virüs bulaşır dememişler. Ya da onlar Türkiye insanına değil de uzaylılara hitap etmişler. Maske yok, mesafe kuralı yok, temizliğe dikkat eden hiç yok. Sunucunun talimatıyla korona virüse ve devlet yetkililerine “Hadi canım sen de, şaka mı yapıyorsun.” dercesine sanırım 2 saat kadar göz göze diz dize sahnede kaldılar.
Düğünü idare eden sunucu bir ara şöyle duyuru yaptı. “Sayın misafirler bir polis memuru geldi, ihbar yapılmış, lütfen biraz mesafeli olalım.” Sesin geldiği yöne baktığımda bayan bir polis memuresinin sunucuya bir şeyler söyleyip hızla oradan uzaklaştığını gördüm.
Sanki polis memuru benden duymayın ama; hakkınızda bu düğünde devletin korona ile mücadele tedbirlerine uyulmuyor diye şikayet var. Ben bunu söylemeye geldim, siz de beni görmediniz, bildiğinize devam edin, ben gidiyorum der gibi bir tavır sergiledi.
Sahi devletin başındaki Cumhurbaşkanı ile Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanı ve bilim kurulu üyeleri neden devamlı ikaz ederler ki, korona virüsten korunmak için maske takın, sosyal mesafe ve temizlik kuralına uyun diye. Düğünlerde, asker uğurlamalarında, cenaze ve taziye ziyaretlerinde, camilerde cemaatle namazlarda bu kurallara uymak zorunludur ve polis de bu konudaki kuralsızlıkları denetlemekle görevlidir. (İhbarı bildirip oradan ayrılmakla değil.)
Bunca duyuru, ikaz ve hatırlatmaya rağmen zorunlu olarak ilan edilen kurallara düğünlerde, asker uğurlamalarında, cenaze ve taziye ziyaretleri ile piknik alanları, plajlar ve diğer toplu bulunulan alanlarda uyulmuyorsa “Devlet söz dinletemiyor, vatandaş devletin emrini dikkate almıyor, devlet vatandaşına söz dinletemediği içinde korona virüsten koruyamıyor.“ algısı toplumda hızla yayılmaya devam ediyor. Üstelik valilerin, belediye başkanlarının, emniyet müdürlerinin denetim yapmalarına rağmen.
Unutmayalım, devletin tedbirleri es geçilip dikkate alınmayınca değil, ona uyulup gereği yerine getirilince anlam kazanır ve işe yarar.
Devletin de tedbirleri kararlılıkla uygulayarak genel sağlığı koruma sorumluluğu vardır.
Selam ve dua ile
