Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


DEVLET İŞVEREN DEĞİL, DENETÇİ OLSUN

Ahmet Taş'ın yeni yazısı;


 

Gençlik yıllarımızda ülkemiz ve insanımız için en büyük tehlikenin Komünizm olduğu bize anlatılırdı.

Komünizmin merkezi ise 1917'de Bolşeviklerin kanlı bir darbe ile ülke yönetimine hâkim olduğu Rusya idi. Daha sonraki yıllarda Rusya ve çevresindeki ülkeler demir perde ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği diye anılmaya başlandı.

Bize anlatılanlara göre Komünizmin uygulandığı ülkelerde aile mefhumu yoktu. Bir yolu ile dünyaya gelen insanlar devlete bağlı bakım yurtlarına alınır, orada yetiştirilirdi.

Bakımı, eğitimi, işe girmesi, meslek sahibi olması hep devlet eliyle olurdu. Ayrıca özel mülkiyette olmaz her şey devletin olup işveren devletti.

Cumhuriyetin ilk yıllarında bizde de devlet yatırımları fazla ve her şey devlet tarafından planlanır ve yapılırdı. (Sümerbank, Seydişehir Alüminyum, Karabük ve İskenderun demir çelik fabrikaları gibi) Sanayi kurumları, Devlet Demiryolları, Devlet Hava Yolları, Denizcilik İşletmesi gibi kurumların tamamı devlet tarafından planlanan, kurulan ve işletilen kurumlarımızdı.

Zaman içinde özellikle 1950'li yıllarda çok partili hayata geçilmesi, 1980 darbesinden sonraki Turgut Özal’ın Anavatan Partisi iktidarında özelleştirme girişimleri başladı. Devlet, bazı yatırımları özel sektöre devretmeye, birçok hizmet ve yatırımı özel sektör eliyle yapmaya başladı, iyi de etti doğrusu.

Bu sayede atıl durumda kalıp ülkeye katma değer üretmez hale gelen birçok fabrika ve tesis verimli çalışmaya, ülke ekonomisine katma değer üretmeye, işsiz insanlara istihdam kapısı olmaya başladı.

Bugün hiç kimse Karabük ve İskenderun Demir Çelik fabrikalarının, Seydişehir Alüminyum tesislerinin Sümerbank’ın yerine kurulan tesislerin, özelleştirilen köprülerin, limanların, yolların zarar ettiğini söyleyemez.

Son zamanlarda devlet devamlı kamuya eleman almaya başladı. Bunun sonucu sınavlardan şikayetler, mülakatlardan şikayetler, kamu personelinin denetimsizlik ve iş göremezliğinden şikayetler aldı başını gidiyor.

Keşke diyorum devlet işveren olmaktan çıksa, sadece ülke için stratejik öneme sahip olan istihbarat, güvenlik, kültür gibi alanlar dışında hizmet alanlarını denetimi kendinde kalmak şartı ile özelleştirse daha iyi olmaz mı? Böylece hem  özel sektör gelişir hem verimli bir hizmet alanı ortaya çıkar hem de nasıl olsa devlete kapağı attım diye görevini aksatan imamdan öğretmenine, sağlık çalışanından daire memurlarına kadar birçok kamu görevlisinden duyulan şikayetler ortadan kalkmış olur. Zira insanoğlu boş bırakmaya gelmiyor, hayatta boşluk kabul etmiyor.

Sonuçta istisnalar dışında devlet işveren, iktidarlar da iş ve işçi bulma kurumu olmaktan çıkmalı, konuyla ilgili şikayetlerden kurtulmalıyız.

Selam ve dua ile

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR