Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


DENETLİYOR, TAKİP EDİYOR MUYUZ?

Ahmet Taş'ın yazısı;


 

İnsan olarak aile hayatımız, iş hayatımız, toplum hayatımızda yaşadığımız hayat gereği sorumluluklarımız, haklarımız ve beklentilerimiz vardır.

Gerek aile gerekse meslek hayatımızda plan ve programlarımız vardır. Bu plan ve programa uygun olarak şahıs ve yönetici olarak amaçlarımızı buna uygun olarak icraatlarımızı yaparak amaçlarımıza ulaşmak isteriz.

Eskiden matematik hesaplarında bir kural vardı yapılan işlemin doğru olup olmadığını öğrenmek için sağlaması yapılırdı. Böylece yapılan işleminin doğru olup olmadığı kontrol edilir. Bir işlem hatası var ve sonuç doğru bulunamıyorsa düzeltme, böylece yanlış sonuç olmaktan kurtulma yoluna gidilirdi, yani boşa emek verilmesinin, zarar etmenin önüne geçilirdi.

Buna bir nevi denetleme mekanizması da diyebiliriz. Gerçek olan durum denetlenemeyen, sonucu takip edilmeyen her iş, her icraat eksiklerle, yanlışlarla, zararlarla israfla sonuçta haramla dolu olmaya mahkumdur.

Cumhurbaşkanı, il başkanlarının, belediye başkanlarının, milletvekillerinin karşısına geçer canhıraş sesini yırtarcasına talimatlarda bulunur gönüllere girin, halkın içine girin, onları ziyaret edin diye talimatlar yağdırır. İl başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları kendi yakın mesai arkadaşları dışında halkla, sivil toplumla tanışmayı, onları ziyareti düşünmezse

Siyasi parti başkanları kendi milletvekilleri il ve ilçe yöneticilerine halka yakın olun, onlarla tanışın, iyi kötü günlerinde yanlarında olun der, onlar salon dışında bunu unuturlar gereğini yapmazlarsa

Belediye Başkanı halktan gelen talepleri alt birimlere ulaştırır, caddelerin, kaldırımların, kurumuş ağaçların, işgal edilen kaldırımların, millete açıkta kanserojen gıda satan esnafın engellemesini ister, alttaki başkana selam işime devam derse

Vali, kaymakam, hizmetlerin yürümesi, huzurlu bir toplum hayatının gerçekleşmesi yatırımların vaktinde bitirilmesi için talimat verir, alt birim talimatın değil, bildiğinin gereğini yaparsa

Sivil toplum yöneticisi kararlar alır, icracı üye ya da görevli gereğini yapmaz keyif çatarsa

Diyanet İşleri Başkanı merkezi ezan ve vaaz kalktı der, il ve ilçe teşkilatları başkana selam merkezi ezana, imamların sadece namaz kıldırma memurluğu yapmasına devam derse

Dolayısı ile bin bir emek ve masraf ve yapılan toplantılar da alınan kararlar ve verilen talimatlarını uygulanıp uygulanmadığı sık olarak takip edilip denetimi yapılmaz yani sağlaması yapılmazsa, devlet olarak hükümet olarak yerel yönetimler olarak sivil toplum ve aile olarak emeklilerimize yazık olur, milli servetimiz büyük zarara girer,  günah sahibi oluruz

Eski yıllarda bazen Cumhurbaşkanımız ummadık zamanda fakir fukaranın ziyaretine gider taksi duraklarında simit çay ziyaretlerine katılırdı. Belediye başkanlarımız, valilerimiz tebdili kıyafet umulmadık zamanda halkın içine girerler selam verirler, onların nabzını yoklar, sabah namazı sonrası caddeleri gezer eksik kalmış yerleri kontrol ederdi. İktidar partisinin il başkanı ummadık zamanda halkın içine girer sivil toplum kuruluşlarını ziyaret eder tanışır, birlikte çay içer dert dinler muhabbet ederdi. Ne oldu bilmiyorum ama son yıllarda bunları göremez olduk.

Önceki halleri ile hem vatandaşı tanımış hem dertleri dinlemiş veli nimetleri sayılan onları göreve getiren vatandaşın nabzını tutarak icraatlarının da yerine gelip gelmediğini yani talimat salonda mı kaldı yoksa gereği icra edildi mi sağlamasını yapmış oluyordu.

Şunu asla unutmamak lazım; ne ekersen onu biçersin. İnsanları adam yerine koyarsan adam yerine konarsın, denetlemezsen, sağlamasını yapmazsan gelecek felaketlerin vebali ve sorumluluğu yetkililerin üzerine olur.

Ne diyelim Allah basiretimizi artırsın, aklıselim olmayı nasip etsin.

Selam ve dua ile

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR