Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


CAMİLER DOLSUN, SELAM YAYILSIN

Yazarımız Ahmet Taş'ın "yeni" yazısı...


Cami, mescit, namazgah, ulu camii, camii kebir, mescid-i cuma bu isimler tarih boyunca Müslüman toplumun ibadet mekânı olarak kullanılan yerlere verilen isimlerden bazılarıdır.

İslam’ın şartlarından biri de namaz(Salat) dır. Cenabı Hakk'ın ve onun peygamberinin övgü ile bahsettiği bir ibadettir. Bedenle yapılan bir ibadet olup günde beş vakit ve 40 rekattır. Bunun dışında müsait vakitlerde nafile olan farklı namazlarda vardır. Namazın terki uyuma unutma ve cenk, anları dışında yok olup vaktinde kılınması da tavsiyedir.

Namaz, fert olarak kılınabilmekle birlikte cemaat olarak kılınması Peygamberimizin tavsiyesidir. Cemaatle namazlarda yukarıda saydığımız cami, mescit ve diğer isimleri olan mekanlarda kılınır. Camiler, mescitler Müslümanların bir araya gelerek ibadet ettikleri, istişare ettikleri, birbirinden haberdar olup toplum hayatı ile ilgili kararlar aldıkları mekanlardır da. İslam tarihinde ilk mescit Medine'deki Kuba mescidi olup daha sonraki ise Medine merkezindeki Mescid-i Nebevidir. İslam tarihinin ilk yıllarından bugüne beldelerde cami, mescit İslam'ın sembolü olmuş ve özellikle minareli mescitler o yerin İslam beldesi olduğunun nişanesi olmuştur.

Camileri hayırseverler ve o bölgenin ileri gelenlerinin teşviki ile aralarında para ve malzeme toplayarak ilgili insanlar yaptırıp hizmete koyarlar. Cami ve mescitler yapıldığında yapılan en güzel dua Allah içini doldurmayı nasip etsin, cemaati bol olsun duasıdır.

Son yıllarda ülkemizde ve ülkemiz dışındaki İslam coğrafyalarında şehir ve köylerde çok sayıda cami yapılmakta ve Müslümanların hizmetine sunulmaktadır. Ama ne yazık ki çoğunluğu hayırsever insanlarımız tarafından yapılıp insanlığın hizmetine sunulan camilerimizin doluluk oranı oldukça zayıf kalmaktadır. Yani öksüz ve mahsun camilerimiz. Bu da son yıllarda özellikle gençlerimiz arasında namazdan niyazdan uzak bir hayatın yaşanmaya başlamasıdır. İmam Hatip öğrencilerimizde bile namaz kılma oranının istenilen seviyede olmadığını düşünürsek olayın vahameti daha iyi anlaşılır sanırım.

Diyanet, Milli Eğitim, sivil toplum el ele verip geliştirilecek proje ile halen var ve çalışır olan namaz platformunu da yanına alarak geliştirilecek projelerle namaz seferberliği başlatılmalı. Özellikle namazın önemi, cemaatle namaz ve camide namaz her yönüyle toplumun (kadın-erkek, genç-yaşlı, sağlam özürlü) her kesimine en güzel üslupla anlatılmalı. Bin bir emekle ve hayallerle yapılan güzelim mescitlerimiz hem Bayram ve Cuma Namazlarında hem de diğer vakitlerde dolup taşmalıdır. Camilerin, mescitlerin tarihte Müslümanların hem ibadet hem de tanışma, görüşme, problemlerine çözümün merkezi olduğunu hatırlarsak buna ne kadar da ihtiyaç var değil mi. Öyleyse ne duruyoruz haydi Bismillah diyelim.

SELAM VERMEZ Mİ OLDUK

İslam’ın şiarlarından biri de Müslümanların birbirine selam vermesidir. Allah'ın selamı rahmeti bereketi üzerine olsun, selam verene karşı onu alanda aleykümselam, senin de üzerine olsun anlamında güzel bir  duadır.

Son yıllarda belki pandemi döneminde ortaya çıkan içe kapanma, toplumdan uzak kalmanın da etkisi ama daha çok sosyal medya kullanımı ve ferdi yaşamanın yaygınlaşıp camiden, cemaatten uzak kalmanın etkisi olabilir. İnsanlar birbirlerine selam vermez oldu. Apartmanda komşu komşuya, çarşıda pazarda esnaf, tanıdık selam kültürünü unutmaya başladı. Hele yolda giderken tanımadığı vatandaşlara selam vermez oldu insanımız.

Bu davranış şekli insanımızın birbirine olan güven duygusunu zayıflamasına muhabbetinin azalmasına, cemaat ve cemiyet olma özelliğinin kaybolmasına, ülfet ve muhabbetin ortadan kalkmasına sebep olmaya başladı.

Ne yapmalı, bu konuda diyanet teşkilatına büyük sorumluluk düşüyor. Milli Eğitim ve sivil toplumu da yanına alarak camilerden başlayıp okullar, çarşı Pazar, toplumun her kesimine dalga dalga yayılan selamlaşma kampanyası başlatılabilir. Vaazlar, hutbeler, konferanslar, paneller ile selamı ve selamlaşmanın önemini toplumun her kesimine ulaştırılır diye düşünüyorum.

Dinimizin tavsiyelerinden birinin de aranızda selamı yayın olduğunu, selamın Müslümanın Müslümana güzel bir duası olduğunu hatırladığımız da böyle bir kampanyaya ne kadar ihtiyaç var değil mi. Üstelik her yıl hatırlatıp tekrarlanarak.

Selam ve dua ile

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR