Geçen haftalarda Konya ili Meram ilçesi Üçpınarlar Mahallesi'nde korkunç, korkunç olduğu kadar da toplumu üzen, vicdan sahibi insanlarımızı düşündüren bir katliam yaşandı.
Aynı köyde yaşayan bir vatandaş Dedeoğulları ailesinden yaşları 65 ile 30 arası değişen 7 kişiyi evlerinin önüne tehditle toplayıp arada çıkan tartışma sonucu kurşun yağmuruna tutarak katlediyor.
Aralarında Mazlumder yöneticilerinden oluşan ekibin de bulunduğu birçok sivil toplum kurumu ve gazeteci, jandarma ve emniyet yetkilileri dahil devlet yetkilileri her biri kendi görev alanları çerçevesinde olayla ilgili inceleme ve araştırmalar yaptılar yapıyorlar.
Evleri bir duvarın arkası ve önü olan Keleş ve Dedeoğulları aileleri arasında ilk tartışma ve kavga 2010 yılında yaşanmış, yani 11 yıl önce. 2020 ve 2021 de yine kavga yaşanmış karakolluk olup birbirlerinden davacı olmuşlar. Şu anda cezaevinde yatan aile üyeleri var. Olayın içyüzünü araştıranların bir kısmı, saldırganın husumetli oldukları eve katliam yapmak için gelmediğini, kendileri hakkında şikayeti geri almaları için aileyi korkutmaya çalıştığı ama üzerine yürününce korkudan peş peşe silahını ateşleyerek büyük bir katliamın katili olduğunu belirtiyorlar.
Sonunda 7 vatan evladı katlediliyor, katliam kararını mahkeme değil katil kendisi veriyor. Katlettiği insanlar duvarın öbür tarafındaki komşuları. Aman Allah'ım nasıl bir ruh hali ki bu cinayeti işletiyor.
İnsan sormadan edemiyor Konya gibi Türkiye'nin ortasında bir şehir, şehrin merkezi ilçelerinden birinin mahallesi, bu mahallede İki komşu aile arasında bir kedi yüzünden başlayan tartışma, husumet ve sonunda düşmanlık, davalık olma yargılama ve hapse düşme olayları. Dile kolay 11 yıl önce başlayan iki aile arasındaki husumetin sona erdirilmesi için ( Gerekirse ailenin birini başka bir yere taşıma dahil) Valilik, Kaymakamlık, Jandarma teşkilatı, muhtarlık, İlçe Müftülüğü köyün imamı bir girişimde bulundu mu? Bulunmadıysa bir yanlış, bulunup çözemedi ise ayrı bir yanlış değil mi.
Allah aşkına bu saydığım kurumlar 7 kişi katledilince mi harekete geçmeliydi, 2010 yılında olay başlar başlamaz müdahil olmalı değiller miydi.
Yazık çok yazık, eğer daha fazla üzülmeyelim canımız daha fazla yanmasın, insanımız bir hiç uğruna öldürülüp kara toprağa düşmesin diyorsak yukarıda saydığım valilikten kaymakamlığa, müftülükten köy imamlarına, sivil toplum kurumlarına ve vatandaşlarımıza kadar herkesin çevremizde olup bitenlere duyarsız kalmaması, neme lazım yerine bana lazım anlayışı ile insanlarımıza ve problemlerine sahip çıkması gerekiyor. Bu konuda devlet kurumlarının vebali sivil kuruluşlardandaha fazla olsa gerek. Konya'daki vahşi katliamda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Selam ve dua
