Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Musab Aydın


BİZİM TOPRAKLARDA BİR YUSUF HİKAYESİ

Musab Aydın; ZEMBİLFİROŞ


                                   

“TUZAK”

İkindi vaktiydi, güneşin kavurucu sıcaklığı henüz geçmemişti. Silvan (Fargin) sokakları çok tenhaydı. Konağın avlusu da terası da Silvan’ın sokakları gibiydi, kimseler yoktu. Sanki Ğatûn ortalıkta kimse bırakmamıştı, tıpkı Züleyha’nın yaptığı gibi. Sokaklara da konağa da bir ıssızlık hakimdi. Alnından boncuk boncuk ter dökülüyordu, ne yapacağını nasıl bir çıkış yolu bulacağını bilemiyordu. Zembilfiroş, “Ah Züleyha, ah Züleyha sen bütün saraylara mı tuzak kurdun?” dedi. Dervişi hatırladı, “Şeytan ne görünmez bir cindir, ne de bir insan. Şeytan damarlarında dolaşan kan gibidir evlat, onu ruhunda taşıma.”  demişti bilge derviş. Haksız da değildi, nice insan bin bir meşakkatle Hacca gider, şerrinden korunmak için üç gün Mina’da şeytanı, (temsili şeytan sütunlarını) taşlar. Fakat benliğinde gizlenen şeytanları alıp getirir de bir ömür haberi olmaz. “Ey genç adam benliğinde şeytanı taşıma” diye mırıldandı Zembilfiroş.

 

Ğatûn genç adamı tutkuyla izliyordu. Şeytan damarlarında kan olmuş dolaşıyordu. Onunla konuşurken ikna etmenin yollarını düşünüyordu. Bir avcı gibi planlar yapıyor ve ince hilelerle avına yaklaşıyordu. Hani “Kafasında kırk tilki dolaşır” derler ya, Ğatûn’nun bedeninde kırk şeytan dolaşıyordu da, biri varlığını bir diğerine hissettirmiyordu. Bir elini ipekli elbisesine atıyor biraz çekiştirerek sağa dönüyor, diğer elini yüzüne dükülen kahkülüne atıyor, şuh bir gülücükle sola dönüyordu. Bedeni de, söz dinlemez gönlünün elinde pespaye bir duruma düşmüştü. Ama bunu fark edecek yerde değildi aklı. Gönlünde alevlenen şehvet ateşi bütün bedenini sarmıştı. Sözün kar etmediği makamdan ayrılmak istemeyen Gatûn, ipeksi sesi ile öten bir bülbül gibi şakımaya başlamıştı. Sözün gücüne inanıyordu, kelimelerini kah bir mızrak gibi kah bir ok gibi fırlatmaya başladı avına doğru.

Xatûn :

Kuro sêlka vir de bîne

Delikanlı sepetlerini buraya getir

Mîr dixwaze te bibine

Mir (Bey) seni görmek istiyor

Buha buha ji te bistîne

(Sepetlerini) Pahalı fiyata satın alacak

Lawiko ez brîndar im

Genç adam ben yaralıyım

Zembilfiroş’un kalbinde bir savaş başlamıştı. Hayat imtihandır, bazen de tuzaklarla doludur. Lakin şeytanın kurduğu en tehlikeli tuzak şehvet ile olanıdır. Bu yüzden  “İnsanoğlu için imtihanların en zor olanı şehvet ile olanıdır” demiş eskiler. Bazen aklı duygularına teslim olacak gibi oluyordu. Zihni de kalbi gibi meylediyordu kurulan tuzağa. Fakat ölümü, çürümeyen cesedi hatırlıyor ve  güç kazanıyordu. Hem duygularına karşı hem de Ğatûn’a karşı yeniden amansız bir direnişe geçiyordu. Ama işinin kolay olmadığını da iyi biliyordu. Böyle olunca Allah’a sığınıyor ve dervişin nasihatlerini hatırlıyordu. “Herkesin kuyusu farklı evlat demişti derviş, bir de nasıl düştüğü. Şayet birileri tarafından ihanete uğramış ve kuyuya düşürülmüş isen oradan kurtulman da kolay olacaktır. Nefsinin ve arzularının peşinden sürüklenerek düşmüşsen kuyuya işte o zaman işin daha zor olacaktır. Arınmadan kurtulamazsın oradan, arınmak için ise uzun bir zamana ihtiyacın olacak” demişti. Gatûn’un düşüreceği kuyudan uzak durmalıyım, düşeceksem bir zindana kendi rızamla, isteğimle düşmeliyim, tıpkı Yusuf gibi diye düşünüyordu Zembilfiroş. “Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettiği şeyden daha sevimlidir” (Yusuf/33) diyen Yusuf Peygamberin yolundan yürümek bana düşer ey nefsim demişti. Sonra Ğatûn’a şu mısralarla cevap vermişti, kafese hapsedilmiş bir keklik gibi.

Zembîlfiroş:

Xatûna min a delale

Benim güzel (saygı değer) Hanımım

Min bîhîstî Mîr ne li mal e-

Ben duydum ki Mir (Bey) evde değildir

Bazara’m bi malê helal e-

Benim pazarlığım helal mal iledir

Xatûnê ez tobedar im-

Xatûn (Hanımefendim) ben tövbeliyim

Delalê ez tobedar im-

(Saygı değer) Güzel ben tövbeliyim

Zembilfiroş, edep erkan biliyordu. Mir’in evde olmadığını bu sebeple içeri girmiyeceğini söylüyordu. Helal rızık peşinde ve töbekar olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ancak Ğatûn da pes edecek gibi görünmüyordu.

                                                                                                               “devam edecek”

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Murat yiğit
5.03.2020 20:36:44
Devamını dört gözle bekliyoruz

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR