Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


BİZ YETİM KALMIŞ ÜMMETİN ÇOCUKLARIYIZ

Yazarımız Aziz Darıcı'nın "yeni" yazısı...


Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. Tarihimiz gözyaşı ve kanla özdeş kılınmıştır. Hep hüzünlüdür bir yanımız. Hep suskun bırakılmış bir yanımız. Yüreğimiz nasır tutmuştur acıdan. Bedenimiz burada, ama aklımız bir yerlerdedir. Acılarının peşinden gitmiştir, bir de derin derin düşünmekten. O yüzden "Deli'dir. Ne yapsa yeridir"e çıkmıştır adımız. Gözlerimiz gördüklerinin dehşetinden haya eder olmuştur. Ellerimiz dua için semada asılı kalmıştır. Alnımızda secde izi, seccade alnımız... Boynumuz büküktür Hak'tan yana. O yüzden tevazuu kardeş bilmişiz. Sırtımızda ağır yük. Yola koyulmuşuz. Ecelimize giderken namerde "Eyvallah" demeden geçip gitmesini bilmişiz.

Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. Hz. Peygamberin şahsında ilk hüznü Hz. Hatice'de yaşamışızdır. Hüzün yılımız erken başlamıştı. Nereden bilecektik her yılımız hüzün yılına dönüşecek. Yasımız hiç dinmeyecek. Taziyemiz, gelen gidenimiz hiç bitmeyecek. Uhud'da bir "Aslan" yere yıkılıyordu. Hüznümüz daha da derinleşiyordu. Orada deşilen Hz. Hamza'nın ciğeri değildi. Orada parçalanan, çiğnenen, hürmet edilmeyen Hz. Peygamberin, ümmetin, insanlığın vicdanıydı. Kin ve nefret yine galip gelmişti. Savaşın bile ahlakı yerle yeksan edercesine...

Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. Yiğitler aramızdan gidince sadece bedenleri gitmiyordu. Hz. Ebubekir ile "Sıddık"lığımız gitti. Hz. Ömer ile "adalet"imiz gitti. Hz. Osman ile "haya"mız. Hz. Ali ile ahlakımız, ilim kapımız, savaş meydanlarımızdaki cesaretimiz, Ehlibeyt'e olan saygı ve sevgimiz gitti. Hz. Peygambere verilmiş olan sözlerimiz, Akabe’de yaptığımız biatlarımız,  Kur'an'la olan bağımız gitti. Asabiyet yüzünden, güç ve iktidar hevesinden Hz. Peygamberin bize bıraktığı İslam'ın mirası gitti. Ne çabukta izzet ve şerifimiz gitti. Giden gitti de... Ne kadar ucuza gitti. Oysa bu değerler o kadar da ucuz değildi!

Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. "Müslüman yalan söylemez" demişti Hz. Peygamber. Bir yalana; sözünde durmamayı, ihaneti, hileyi de ekledik. Hz. Ali'ye yapılanlardan ders almamış güruh, onun evlatlarına da yapacağını yaptı. Hz. Hasan'ı can evinden vurdular, zehirlediler. Hz. Hüseyin'e yapılanlara yeryüzü ve gök yüzü bile haya etti. Hz. Peygamberin güllerini bir bir yere serdiler. Olmadı üzerinde tepindiler. Güç ve iktidarlarına kurban olarak "Ehlibeytti" seçtiler. Kerbelâ 'yı bize yaşattılar ya... O günden bugüne "Her yer aşura her yer Kerbelâ"... O günden beri susuzluğumuz hiç dinmedi. Dudaklarımız suya hasret, su Hüseyin'e...  Artık her günümüz "Her yer aşura her yer Kerbelâ"...

Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. On iki İmam kıyamları ve dökülen kanlar. Emevi ve Abbasi zulmü. Mezhep, meşrep kavgaları. Osmanlı sarayındaki zevk û sefa. Batı için, Batı'lı olmak için dökülen onca kanlar. Tarihimizde daha taze, aklımızdan çıkmayan zulümler. Hizaya dizilen mazlumlar. Çiğnenen onca namus. Kirlenen onca insanlık. Temiz kalacağını zannettiğimiz gelecek. Elimize ne geçti ki bir daha ne geçecek. Mazlumların bedduasından başka...

Biz yetim kalmış ümmetin çocuklarıyız. Tarih bizden bahsederken kalemi titrer. Nutku tutulur. Denizler derya olsa bu acıları yazmaya yetmez dercesine. Lakin tarihi yazan eller. Eller ellerinden tuttukları metalar. Peşinden koştukları dünyalıklar. Tükettikleri tüm kadim değerler. Çiğnenen insanlık onuru... Nerede kaldı edep, haya, erdem... Çok mu uzakta artık hak, hukuk, adalet. Kaldı mı ki ilim, irfan, hikmet.

Sabrınız varsa aşağıdaki sözleri yazan Muaz Ergü Hocamı dinleyelim. Belki bize de bir pay düşer.

"Güzel ülkem Türkiye(!)(ümmetim-bana ait) aklı, fikri, zikri olanların cehennemi. Gönül diliyle konuşanların da... Hakikati, gerçeği, doğruyu arayanların cehennemi. Yalana teslim olmayanların da... Ekranlarda tartışma programı adı altında piyasaya sürülen toplu hipnozlara inanmayanların cehennemi. Samimiyeti başka sermayesi olmayanların da... Sosyo/ekonomik istatistiklere nesne olmamak için diretenlerin ve direnenlerin cehennemi. Üçkâğıt ekonomisinin kirine batmak istemeyenlerin de... İddialarının, ideallerinin peşinde koşanların cehennemi. İddialarını intibaka dönüştürmeyenlerin de... Vicdanın, vicdanı olanların, her şeyin ötesinde ve dışında vicdanının sesine kulak verenlerin cehennemi. Yazılana, çizilene, gösterilene inanmayan ve döndürülen dolapların bilincinde olanların da... Her şeyin sanki bir maskeli balodan fırlayıp geldiğini görenlerin, insanların yüzlerce maskesi olduğunun farkına varanların cehennemi. Yapaylığın, samimiyetsizliğin cirit attığını müşahede edenlerin de...

Bu memleket konuşurken yüksekten atanların, ego şişirenlerin, her mikrofona boyundan büyük laf edenlerin, istihbarat artığı gazetecilerin cenneti. Konuşurken mangalda kül bırakmayan ama eyleme gelince sıvışanların da... Hiçbir şey yapmamayı ama duracakları, seslerini yükseltecekleri yeri iyi kestirenlerin, sürekli fotoğraf karelerine girenlerin, hangi köşede yer almaları gerektiğini iyi bilenlerin cenneti... Kimin yanında durması gerektiğini iyi kestirenlerin, hangi karede görünmesi gerektiğini çabucak çözenlerinde... İster dindar olsun isterse seküler, ister Kemalist ister Anti-Kemalist, ister tarikatçı olsun isterse cemaatçi, her zaman ve zeminde inandığı öğretilerin özünü yitirip şekle, şemale, kıla, tüye tapınanların cenneti. Yozların ve yobazların... İncelikten, nezaketten, karşılıksız dostluktan, iyilikten ve güzellikten hoşlanmayanların cenneti. Kaba saba, ruhsuz dindarların da, dünyaperstlerin de... Boğulmak üzereyiz... Boğulduğunun farkına varmayan gafillerin cenneti. Yeri geldiğinde mücahit olanların da, yeri geldiğinde tüccarlığa terfi edenlerin de, maslahat icabı sağcı olanların da, ortam gerektirdiği için solcu olanların da, liberalliği kimseye kaptırmayanların da... İlericilik ve gericilik sarmalında kör dövüşü yapanların cenneti. İdeası değil ideolojisi olanların da... Evet, memleket yalanın, dolanın, hilenin, desisenin, şişirmenin, üfürmenin cenneti... Adaleti arayanların, gerçeği söyleyenlerin, gerçeğin yanında yer almak isteyenlerin cehennemi..." (Bir Büyük Rüyanın Çocuklarıydık Biz Kitabından)

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR