Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


BİLMEDEN OY VERDİK “ÇOK PİŞMANIM”

AHMET TAŞ'ın yazısı;


9 yıl önce yani 2011 yılında Fatma ŞAHİN'in aile Bakanlığı döneminde İstanbul'da imzalanan Türkiye'nin de taraf olduğu sözüm ona kadını koruma ve cinsiyet eşitliğini tesis etme bunun için imza atan devletlerin bu konuda farklı bakanlıklarda eğitim çalışmaları yapmayı taahhüt ettiği İstanbul Sözleşmesi'nin kabul edilme şekli ile ilgili iktidar partisi milletvekili Mehmet METİNER'in bugün konuyla ilgili beyanatında bir bölüm yazının başlığı.

Bugün sözleşmeye imza atan birçok Avrupa ülkesinin imzasını geri çektiği, taraf olmaktan vazgeçtiği gelecekteki toplum hayatı için tehlike gördükleri için böyle yaptıklarını bildirdikleri İstanbul Sözleşmesi ve onun kabulünden sonra çıkarılan 6284 sayılı yasa ne yazık ki sivil toplum kurumları, iktidar partisinin milletvekilleri, birçok basın yayın kurumu, cemaat ve kanaat önderlerinin ısrarla iptalini talep etmelerine rağmen sanki inadına imişcesine yürürlükte kalmaya devam ediyor. iktidar bu konuda kendi vereni ile mücadeleye devam ediyor.

Sözleşmenin yürürlüğe girme ve ona bağlı olarak çıkarılan 6284 sayılı kanun ile 10 yıla yakın bir süredir aileye meydana getiren karı ile koca birbirinin düşmanı imiş gibi bir durum ortaya çıktı. Devlet kadını korumaya alırken ailenin diğer parçası olan erkeği evden uzaklaştırarak onun gururunu, sığınacak yuvasını elinden aldı. Kadına sığınma evi yaparken erkek için ne yapacağını unuttu. Evden uzaklaştırılan, sığınacak yeri kalmayan bunu çevresine anlatamayan erkek, ya boşanmaya yada eşine ve kendisine düşman edilen çocuklarına hasım olmaya başladı, daha da ileri giderek boşanma davası ile yuvasını dağıtmaya başladı.

Kadının tek taraflı beyanı ile erkeği evden uzaklaştıran devlet uygulaması, erkek ve kadının birbirinden uzaklaştırılması ile bozulan aile yapısının tamiri için bir müessese oluşturdu mu? Ne yazık ki hayır aileyi koruma kanunu yerine kadını koruma kanunu ile erkeği kadının ve ailenin düşmanı ilan eden yasal düzenlemeler ne yazık ki kaş yapayım derken göz çıkardı.

Bu konuda yaşanan sıkıntıları basın yayın çevre ve sosyal medyadan takip eden evlenme çağındaki on binlerce gencimiz de kız erkek ne yazık ki evlenme cesaretleri kalmayınca nikahsız evlilik ve birlikteliklere yöneldiler. Devlet yetkilileri yaşlanan nüfusun yerini doldurmak için nikah törenlerinde yaptıkları 3 çocuk 5 çocuk tavsiyeleri boşta kalmaya hiç çocuğa dönüşmeye başladı.

Acaba diyorum hangi güç kendi tabanı da olan birçok sivil kurumun ısrarlı taleplerini, kendi milletvekillerinin dışarıya vurmadıkları kanaatlerini, 9 yıldan bu yana hızla artan boşanma, kadın cinayetleri, evlilik dışı birliktelikler baroların Allah'ın emrini açıklayan Diyanet İşleri Başkanına Allah'ın emrini yok sayan çıkışlarına rağmen hükümete etki ediyor da milletimizin başına bela edilen İstanbul Sözleşmesi'ni ayakta tutuyor, anlamakta zorlanıyorum. Ne diyelim Allah basiret, feraset, aklıselim ve milletin haklı taleplerinin icracısı olmayı nasip etsin.

Selam ve dua ile

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR