18.10.2018 Perşembe
Bülent ACUN
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi´nin davetlisi olarak 5. Kitap ve Kültür Fuarına katılmak üzere 11-12 ekim tarihlerinde Kahramanmaraş´taydım. Şiir ve şuur şehri bu güzel ilimizde dolu dolu rengârenk iki güzel gün geçirdim. O güzel günlerin izlenimlerine geçmeden önce bir kaç cümle ile Kahramanmaraş´ı nasıl gördüğümü ifade etmek istiyorum.
Kahramanmaraş bana göre yaşamak için çok ideal bir şehir zira kayıp olacak kadar büyük, sıkılacak kadar küçük değil... İkisinin ortasında bir şehir... Gelişmesini sürdürürken kimliğine kaybetmiyor.
Halkı kitap kültür sanat ve edebiyatla son derece barışık Kahramanmaraş için Anadolu´nun kültür havzası dense yeridir. Şehir her haliyle insana haz ve huzur veriyor. Mutfağı leziz ve zengin, insanı sıcak candan rahat ve dingin. Hasılı kelam Kahramanmaraş cıvıl cıvıl kıpır kıpır derli toplu her yönüyle yaşanabilir müstesna bir güzel şehir.
FUARDAN İZLENİMLER
Fuar alanının şehir merkezine biraz uzaklığı dışında her şey çok güzel. Fuar alanı oldukça geniş ve müreffeh bir mekân. Bundan dolayı yayınevleri de yazarlarda kitaplarda son derece rahat. Şehir halkı kitap ve kültür fuarını canı gönülden sahiplenmiş gözüküyor. Komşu il ve ilçelerden buraya adeta sel gibi insan akıyor. Maraşlılar bu fuara Anadolu´nun en büyük fuarı demekte haklı.
Bugünlerde Kahramanmaraş´a adeta yazar yağıyor. İbrahim kalın, Dursun Gürlek, İsmail Kara, İhsan Süreyya Sırma ve Abdullah Yıldız bu yazarlardan sadece birkaç tanesi.
Bendeniz´de iki gün 3´er saat Çıra Yayınları standardında Fecre Kurulmuş Cümleler kitabının imzası vesilesiyle kıymetli okurlarımla bir aradaya gelme imkânı buldum. Ankara İstanbul gibi metropol şehirlerde kendisini pek fazla hissettirmeyen kitap fuarları Kahramanmaraş, Adana, Malatya gibi şehirlerde kitap kokusunu şehrin tamamına yayarak şehre getirdiği hareket ve bereketi şehir sakinlerinin adeta iliklerine kadar hissttiriyor.
ŞEHRİNE ADANMIŞ ADAM YAŞAR ALPARSLAN
Kahramanmaraş 5. Kitap ve Kültür Fuarında tam bir şehir emekçisi çok kıymetli bir insanla tanıştım. Kendisiyle oturup hasbihal ettik. O güzel insan kendisini şehrinin ilmine, irfanına, kültürüne, sanatına, edebiyatına, sosyal hayatına tarihine tabiatına adayan değerli Yaşar Alparslan Hoca. Hoca herkese örnek olması gereken çok güzek bir hizmet yapıyor. Kahramanmaraş´la ilgili kadim zamanlarda yazılmış kitaplar gün yüzüne çıkarıp meraklılarının istifadesine sunuyor. Şehir ile ilgili yeni yazılmış kitaplar ve yapılmış doktora tezlerini sponsorlar bularak bastırıp çoğaltıyor. Böylece Kahramanmaraş sevdalısı okur ve yazarlar arasında muhkem bir kültür köpsürüsü oluyor.
Yaşar Alparslan Hoca bu usulle yüzü aşkın kitabın raflarda yer almasına vesile olmuş. 100. kitapta şükür kurbanı kestiriyor. Ne diyelim nice 100 kitaplara inşallah.
TEK BAŞINA BİR ŞEHİR SEBAHATTİN KALA:
Sebahattin Kala, kendisini kitap okumaya öğrenci yetiştirme ve sivil toplum faaliyetlerine adamış gönül insanı bir öğretmen. Cefakâr fedakâr samimi ve sadık bir dost, kendisiyle yıllardır tanışır hep kitap gündemiyle buluşuruz. Bir araya geldiğimiz vakit, saatlerce kitap konuşuruz. Her zaman olduğu gibi bu ziyaretimizde de sağ olsun iki gün boyunca yanımdan ayrılmamak suretiyle hem cömert bir misafirperverlik hem de şehri Maraş´ta rehberlik etti. Çalışmaları müstakil bir yazıya konu olacak kadar zengin olan bu dava adamının şehrinde gösterdiği üstün gayretler ana hatlarıyla şöyle: ?Hayra motor şerre fren? bildiği STK´ların kuruluş ve kurumsallaşmalarına öncülük etmek, çeşitli STK ve okullardan müstekil okuma grupları oluşturarak onlarla kitap tahlilleri yapıp sonrada o kitabın yazarıyla öğrencileri bir araya getirmek, STK´lar arasında adeta bir gönül köpsürü olarak onları koordine etmek, yurtdışından gelen misafir öğrencilere kucak açarak onlara nitelikli bir eğitim imkânı sunmak...
Kahramanmaraş´ta her kesim ve sınıftan insanlara gönüllü rehberlik etmek.
Şehre gelen şair yazar ve sanatçıları ilgili kimselerle buluşturulup tanıştırılıp kaynaştırmak. Evet, birçok ilde birçok STK´nın yapmadıklarını bu dava adamı fedakâr öğretmen etrafında kurduğu müstesna bir ekiple gerçekleştirmeyi başarıyor. Kendisi bu çalışmalarından dolayı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yılın öğretmeni seçilerek ödüllendirildi. Ödülünü Cumhurbaşkanımızdan aldı. Tanıdığımız kadarıyla o sadece yılın değil esasen yolun öğretmeni.
YEDİ HİLAL´DE MESELELERİMİZİ KONUŞTUK:
Sevgili Sebahattin Kala´nın daveti ve bazı STK başkan ve yönetim kurulu üyelerinin icabetiyle 11 Ekim 2018 Perşembe akşamı Yedi Hilal´de toplandık. Birçok STK´da kuruculuk, başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yapmış birisi olarak konuşmacı konukları oldum. Onlara dilim döndüğünce İstanbul´u anlatıp onlardan Kahramanmaraş´ı dinledim. İmkânları ve imtihanları ciyetiyle İstanbul ve Anadolu´yu bir hayli kıyas eyledik. STK´ların dünü, bugunü ve yarınına ilişkin düşüncelerimizi paylaşıp sorunlarımıza birlikte çözüm yolları aradık. Dertli arkadaşlarla gönül gönüle dertlerimize derman aradık. Vakti geçmeyen meselelerimizi masaya yatırarak meselesi olan dostlarla hoşca vakit geçirdik.
İSTİKBALE SESLENİŞLER
Kahramanmaraş´ta bulunduğum iki günlük zaman zarfında iki İmam Hatip okulunda öğrencilerle buluşurak onların şahsında istikbale seslenme imkânı buldum. Hem Hacı Kalay Kız İmam Hatip Lisesinde hem de Zekeriya Tanrıverdi Kız İmam Hatip Ortaokulunda gördüğüm manzara karşısında gözlerim yaşardı, umutlarım yeşerdi.
İmam Hatipler üzerinden başarısızlık ve umutsuzluk yaygaraları kopararak bu muhim projeye ket vurmaya çalışanlara esaslı bir hadi oradan çektim.
Okullar fevkalede nezih, temiz ve bakımlı, idareci ve öğretmenler heyecan dolu donanımlı.
Öğrenciler cıvıl cıvıl, azimli ve kararlı. İşte aydınlık yarınların ayak sesleri. Her iki okulda da öğrencilere hitap ettim. Onların seminerlerimi dikkatle dinleyip, iyice anlamlarından ziyadesiyle memnun kaldım. Özellikle Zekeriya Tanrıverdi Kız İmam Hatip Ortaokulu müdürü, müdür yardımcısı ve öğretmenleri programın verimli ve faydalı geçmesi için epey gayret sarfetmişler. Zannediyorum semeresini de almışlardır. Her iki okulda da öğrencilere şunları söyledim:
?Arkadaşlar başarı sadece yüksek puanlar çekerek nitelikli okullarda okuyup, prestijli makamlar elde etmek değildir, asıl başarı bütün bunların ötesinde ahlaklı olmak ve kendini bilmektir. Yere düşseniz bile inancınızı, ahlakınızı, iffetinizi, edebinizi asla yere düşürmeyin.
Unutmayın ki değerin peşinde koşmayan insanın değeri yoktur. Kitaptan, kalemden uzak duranların cehalet defterini dürer.
Hayatta gayeleri için akıl ve alınteri dökmeyenler ömür boyu gözyaşı dökmeye mahkûm olurlar. Artık nobel ödülleri almak için değil. Mevlana, Yunus, Itri, Dede Efendi, Mimar Sinan ödülleri vermek için çalışmalıyız.
Gençliğimizin temellerini sağlam atmazsak geleceğimizin binaları çürük olur.
İnsanın başarısızlılarından ders çakarabilmesi de büyük bir başarıdır!
Kaleme hâkim olan âleme hakim olur.
Çelik gibi bir imanla besmele ile yola çık.
Yolda emin adımlarla düzgün yürü.
Sağına soluna bakıpta doğru yoldan şaşma.
Başına gelen bütün musibetleri sabır kalkanı ile karşıla.
Bütün engelleri sabır ve aşkla aş.
Hak bildiğin yolda can-ı gönülden ram ol.
İyiliğini ve selamı yay. Kötülüklerin hepsini yoksay.
Kur´an ve sünnetin aydınlığında aydınlık ufuklara doğru koşar adım ilerle. Arkana bakma.
Başına başörtüsünden başka bir şey takma!
Yılmadan umutla çalış.
Başaracaksın, inşallah gözünün değil gönlünün gördüğü yere varacaksın!?
