Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Nezir ERGENÇ


BAĞNAZLIK AKL-I SELİMİMİ KÖR ETMİŞ YA DA AYNA AYNA SÖYLE BANA VAR MI BENDEN…

Nezir Ergenç'in "yeni" yazısı...


Yıl doksan beş diye hatırlıyorum. Ankara'dan geliyordum, gece üç civarında otobüsle Kayseri’ye indim. Eve giderken yol üstünde bir istasyonda yakıt alan bir arabanın etrafında altı sakallı genç- tanıdığım gençlerdi- yanlarına vardığımda hararetli bir tartışma yapıyorlardı. Beni gördüklerinde tartışmayı kestiler.

 Teklifim üzerine beni de alıp eve kadar birlikte gittik. Yolda ısrarlarım sonucu konuyu anlattılar. Dedi ki Ahmet: Sen ve Mehmet Hoca Kayseri’de Şia propagandası yapıyorsunuz. Peki, dedim: Öyle bir şey yapmıyoruz; ama diyelim ki yaptık ne olacak? Ahmet dedi ki: Şia’nın itikadı bellidir- bozuktur- İtikadı bozuk olanın hükmü de bellidir! Dedim ki: Ne yani bizi öldürecek misiniz, bunu mu tartışıyordunuz?

Meğerse evde bu konuyu önce müzakere etmişler sonra da iş tartışmaya dönüşmüş; evde bitmeyince olay sokağa taşmış, ben de tesadüf etmişim. Ahmet, daha sonra İşid saflarında Irakta savaşırken Amerikalı askerler tarafından öldürüldü. Allah rahmet eylesin.

Bağnazlık, meseleyi din- İslam- bağlamında değil de kendi mezhebinin doğrularını din- mutlak doğru” kabul ederek karşıdakileri yargılamaktır.

Mehmet hoca ile birlikte yaptığımız bir seyahatte gecenin bir vaktinde hem namaz kılalım hem de bir çay molası verelim diye bir istasyonda durduk. Çayımızı içerken televizyonda -canlı yayın-Beşiktaş - Athletic Bilbao maçı ( 4 Kasım 2004) oynanıyordu. Bize çay veren 20’li yaşlardaki gencin maçı izlememesi dikkatimi çekmişti. Neden maçı hiç izlemiyorsun, yoksa futbol sevmez misin? diye sordum. Yok, dedi, aksine çok severim; ama ben Fenerbahçeliyim. Beşiktaş ezeli rakibimiz. Tamam, da dedim, maç Türkiye ile İtalya takımları arasında! Olsun, fark etmez! Dedi. 

Bir vakıfta oturmuş sekiz on kişi sohbet ediyorduk. Televizyonda bir parti lideri konuşuyordu. Yılların İslamcı'sı bir arkadaş: Bu adam görüntüye gelince tüylerim diken diken oluyor, dinlemeye tahammül edemiyorum, dedi. İşte bu, tam da "bağnazlık" denilen hastalıktır, dedim.

“En büyük benim babamdır”, çocuk bağnazlığıdır; babamdan başkasını bilmem; babalık değil de babamdır esas olan!

“ En isabetli yol benim imamımın- mezhebimin- yoludur” me’mun bağnazlığıdır; Din, inanç değil de mezhebimdir  önemli olan! 

“En güçlü ve bilge lider benim liderimdir” tebaa bağnazlığıdır; Fikir, proje değil de Liderimdir gerçek olan!

“ En doğru, en ehil ve liyakatli benim partimdir” taraftarlık bağnazlığıdır; siyaset, devlet değil de partimdir beni yolda kılan!

“ En üstün olan benim kavmimdir” kavmiyetçilik bağnazlığıdır; insan, insanlık değil de benim kavmimdir değerli olan!

“ Hakikat benim bildiğimdir” bilgiçlik bağnazlığıdır; bilgi değil de benim bildiğimdir doğru olan!

...

Allah bana doğru düşünme, akletme, hikmet ve adalet üzere olma fıraseti versin ve beni bu bağnazlıktan kurtarsın! Ondan başkasının da kurtaracağı yok zaten!

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR