Milliyetçi Hareket Partisi 2 Nisan 1923 günü Mustafa Kemal’in muhafız Alayı Komutanı İsmail Hakkı Tekçe tarafından yaralı olarak yakalandıktan sonra kafası kesilerek öldürülen ve sonrasında hakkındaki asılarak idam edilme kararının yerine gelebilmesi için TBMM’nin önünde ayaklarından asılan Topal Osman’ın itibarının iadesi için meclise bir kanun teklifi verdi.
Topal Osman hakkında bugüne kadar onlarca kitap yüzlerce yazı yayınlandı. MHP zihniyetinde olanlar için kahraman, birçoklarına göre ise zalim ve gaddar katil bir çete reisi.
Herkesin fikri kendine.
Ancak bizler için Topal Osman, Gazi Meclis’in (1.TBMM’nin) İslami kanadının lideri ve en kültürlü kişilerinden biri olan Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in katili. (Bizim laikçiler için İslamcı eşittir gerici! Ali Şükrü Bey’in Harp Okulu’nu bitirmiş bir subay olarak yıllarca Londra’da kalmış olması ve mükemmel İngilizce bilmesi, Ankara’nın en olumsuz şartlarında bile Tan Gazetesi’ni çıkarabilmesi yeterli değil!)
Mustafa Kemal ile en fazla çatıştığı konu özellikle Lozan Anlaşması ile İngilizler tarafından TBMM’ye dayatılmak istenen maddeler.
Bildiğiniz gibi Gazi Meclis olarak adlandırılan 1.TBMM Lozan Anlaşmasını imzalamadı. Ali Şükrü Bey başta olmak üzere birçok milletvekili Lozan Anlaşması’na muhalefet etti; Misakı Milli Sınırları içindeki Musul, Kerkük, Süleymaniye, Duhok ve Erbil’in verilmesine karşı çıktı.
Ali Şükrü Bey, İsmet Paşa‘nın hariciyeci olmadığı için Lozan’da acemice işler yaptığını ve TBMM‘nin kendisine verdiği yetki sınırlarının dışına çıkarak müzakereleri sürdürdüğünü savundu. Lozan’da devam eden müzakerelerin durumu hakkında TBMM‘ye açıklanan resmi bilgiler ile dış kaynaklı haberler arasında çelişkileri dile getirdi.
Bu tartışmalar sürerken Ali Şükrü Bey, 27 Mart 1923’te ortadan kayboldu; 3 gün sonra kardeşi aranması için Bakanlar Kurulu’na başvurdu. Ali Şükrü Bey’in cesedi, Ankara’nın Mühye köyü civarında bulundu; boğularak öldürüldüğü anlaşıldı.
Ali Şükrü Bey’in hain ve kalleşçe öldürülmesi Meclis’i ayağa kaldırdı ve ‘Katil Çankaya’da’ sloganları atıldı.
Cinayeti araştırmak üzere kurulan komisyon, Mustafa Kemal’in koruması Giresunlu Topal Osman’ın, hemşerisi Trabzonlu Ali Şükrü Bey’i sohbet için evine çağırdığını ve sonrasında da boğarak öldürdüğünü tespit etti. Topal Osman’ın tutuklanması için harekete geçildi.
Teslim olmayı kabul etmeyen Topal Osman, kendini korumadığı hissiyle Mustafa Kemal’den hesap sormak için Çankaya Köşkü’nü bastı. Mustafa Kemal tedbiren Köşkü terk ettiğinden amacına ulaşamadı.
Bu kargaşa içinde1 Nisan 1923 günü bir oldu bitti ile Gazi Meclis feshedildi ve erken seçim kararı alındı.
Topal Osman1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece yaralı olarak ele geçirildi ve başı kesilerek defnedildi. Ali Şükrü’nün katillerinin meclis önünde asılması teklifi yasalaşmış olduğu için Topal Osman’ın başsız cesedi sonradan mezardan çıkarılarak Ulus Meydanı’nda ayaklarından darağacına asıldı.
Haziran ayında yenilenen TBMM seçimlerinde İstiklal Marşı yazarı Mehmet Akif Ersoy dahil tüm muhalif milletvekilleri tasfiye edildi ve ancak bundan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanabildi.
24 Temmuz’da Lozan Anlaşması imzalandıktan sonra İngilizler 6 Ekim’de bir tek mermi bile atılmadan İstanbul’dan çekildi.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.
27 Mart ile 29 Ekim 1923 arasındaki 6 aylık dönemde yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek 100 yılını belirledi.
Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’dan beri Milliyetçi-Muhafazakar (İslamcı)- Kemalist ve Devletçi ittifakından oluşan bir paradigma ile yönetildiği hepinizin malumu.
2002’de halkı cendereye almış ve iflas etmiş paradigmayı değiştirmek için geldiğini söyleyen AK parti bugün nerelerde!
Merak ettiğimiz Ak Parti’nin daha nerelere kadar savrulacağı!
İnşallah iş Topal Osman meselesinde tüy dikmeye kadar varmaz!
Kaynak: Farklı Bakış
