Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Aile mi o da ne?

Çekirdek aile, geniş aile, modern aile, çağdaş aile, muhafazakâr aile, özgür aile, baskıcı aile, koruyucu aile vs. tanımlamalarla aileye farklı roller biçilmektedir.


Aile günümüzde üzerinde en çok konuşulan konulardan birisi olarak gündemimizi meşgul etmektedir. Aile hakkında o kadar çok ön sıfatlar var ki herkes kendi anlayışına, ideolojisine göre tanımlamaktadır. Bunun için aile hakkında tartışmaya girmeden önce insanların hayata bakış tarzlarını bilmemiz gerekmektedir.

Çekirdek aile, geniş aile, modern aile, çağdaş aile, muhafazakâr aile, özgür aile, baskıcı aile, koruyucu aile vs. tanımlamalarla aileye farklı roller biçilmektedir.

Kadem´in aileye ve kadına bakışını ve İstanbul Sözleşmesini bu açıdan ele aldığımız zaman bazı konular yerli yerine oturacaktır diye düşünüyorum.

Tartışmaların temel sebebi, her kesim kendi anlayışı doğrultusunda bir değerlendirme yaptığında, bunun genel geçer bir yasa olmasını istemesinden kaynaklanmaktadır. Çağdaş ve modern olarak tanımlanan ailelerin temel yaşam felsefesiyle muhafazakar ve dindar denilen ailelerin yaşam felsefesi farklılık göstermektedir. Bu farklılığı görmezden gelerek yaptığımız değerlendirme birbirimizi suçlayıcı bir yaklaşıma neden olmaktadır.

Bir ailede çocuğun büyüklerinin yanında sigara içmesi ayıpsanırken bir başka aile de çocuk ailesiyle birlikte içki (rakı, bira, viski) içebilmekte ve normal karşılanmaktadır. Bir ailede kız çocuğunun erkeklerin yanına çıkması yasaklanırken diğer ailede plajlarda kız erkek karışık mayolu, bikinili bulunulmasında bir sakınca görülmemektedir.

İnsan algıdır. Ailede büyük bir algı merkezidir. Çocuklar yetiştikleri aileden gördükleri veya çevrelerinden aldıkları kültürle hayatı değerlendirmektedir. Çocuk kendisi için nasıl bir algı oluşturulmuşsa hayatı öyle görmektedir.

Doğru veya yanlış bu algılarla alakalıdır.

Aile mi o da ne? Sorusunu cevaplamaya algı üzerinden devam ederken, her kültürü kendi içinde ele almak gerekir. Bana göre doğru olan bir başka kültüre göre yanlış veya bana göre yanlış olan bir başka kültüre göre doğru olabilir. İnsanları ve toplumları yargılamadan önce bu algı operasyonlarını dikkate almak gerekir diye düşünüyorum.

Cinsler arası evlilik gerçekleştirerek oluşturulan aileler de dünya üzerinde süratle artmaktadır. Bu bana göre, inancımın, kültürümün, geleneğimin ben de oluşturduğu algıya göre çirkin bir davranıştır. Ve aynı zamanda sapıklıktır. Ben bu tanımlamaya yetiştiğim muhitin, ülkenin, ailenin, kültürün etkisiyle yapmaktayım. Ama bu evliliklerin normal karşılandığı toplumlarda yetişen insan için bu tür yaklaşım meşru bir birlikteliktir.

Bununla ilgili hayatımda ilginç bir anektod vardır. Bir öğrencim, Lut kavmini anlatırken kullandığım ifadeden yola çıkarak bana sitem etti. Lut kavmi için ?Yaptıkları çirkin ve kötü bir davranış? demiştim. O da bana; ?Hocam sizin gibi geniş düşünen bir insanın buna çirkin ve kötü demesini inanan anlamıyorum. Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?? demişti

Bu soru ilk önce bana garip gelmişti. Çünkü o güne kadar bu olayı normal karşılayan biriyle karşılaşmamıştım. Şaşırdım ve o şaşkınlıkla, bu algımın temel nedenini dile getirdim.

?Ben Müslümanın. İslam bu tür ilişkiyi çirkin, kötü, edepsiz ve çirkin olarak değerlendirmektedir. Ve benim de bir Müslüman olarak bunu normal karşılamam mümkün değil? dedikten sonra bunun nedenini de kısaca açıkladım.

Varlığın devam etmesi için üremenin olması kaçınılmazdır. Bu tür birlikteliğin insanlığın geleceğini tehlikeye atacağını ve neslin çoğalmasını engelleyeceğini dile getirdim. Bir de hayvanların, bitkilerin, ağaçların da bu tür bir anlayışla hareket etmesi durumunda hayatın duracağını dile getirdiğimde eş cinsel evliliğin çirkin oluşunu o da mantıklı olarak değerlendirdi.

İşte bu ve benzeri olaylarda ?Aile mi o da nedir?? Sorusu daha da bir anlam ifade etmektedir diye düşünüyorum. Ben Müslüman olduğumu söylüyorsam bir başkasının benim aile yapımı kendi bakış açısından yola çıkarak gerici, çağdışı, yobaz olarak nitelemesi doğru değildir. Aynı zamanda ben de bir başkasının ailesini oluşturduğu kültürden dolayı ahlaksız, namussuz olarak değerlendirmemeliyim.

Dünya üzerinde o kadar çok aile tipleri ve farklı gelenek, kültür var ki birbirini anlaması mümkün değildir. O halde biz kendi kültürümüz ve değerlerimiz çerçevesinde bir aile anlayışını nasıl ele alabiliriz onu düşünmeliyiz.

Şu an bütün ailelerin ortak sorunu küresel kapitalizmin kıskacında sadece tüketim çarkının birer dişlisi olarak görmesidir. Bu sorunları da ilerleyen yazılarımızda ele alabiliriz.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR