Diyanetin Din İşleri Yüksek Kurulu sorulan bir soru üzerine fetva yayınlamış.
Soru şu şekilde; “Ticarette kâr haddi var mı?”
El cevap: “İslam dininin, alım satım akitlerinde kesin bir kâr haddi koymadığı, bunu piyasa şartlarına bıraktığı”
“Konuyla ilgili olarak Allah resulü, fiyatlar artmaya başladığında kendisinden bu duruma müdahale etmesi istendiğinde şöyle buyurmuştur, ‘Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben sizden herhangi birinin malına ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle o kimsenin hakkını benden ister olduğu halde, Rabbime kavuşmak istemem."
Şimdi diyanete sormak lazım, bütün bu zamları Allah mı yoksa insan mı yapıyor? Suçlu Allah mı? Allah’ın yeryüzünü bütün insanlar için döşek kıldığını, herkese rızkını gönderdiğini ebetteki biliyoruz. Ticarette kar haddinin olduğunu da biliyoruz. Ticaret ve kar haddi kısmında bir sorun yok. Fakat burada zamları tayin edenin Allah olduğunu söylemek ve böyle bir iddiada bulunmanın büyük bir vebal olduğunu düşünüyorum. Üretim dengesini, eşit paylaşımı bozmaya yönelik her türlü politikayı uygula sonra da zamları Allah tayin ediyor de. Yok öyle yağma!
Burada şunu görüyoruz; Halkın malını çalıp çarçur etmeyi, her türlü hırsızlık, yolsuzluk, uyuşturucu ticaretini, adam kayırma, ihale kapma, bir avuç azgın azınlığın şehirlerin kaymağını sinsice midelerine indirmesine, tarıma elverişli alanları betonlaştırmaya meşrulaştırma kılıfını giydirmeye yönelik verilen fetvadan başka bir şey değildir.
Hedef; kitleleri uyutmak, uyuşturmak kuru ekmekle şükrettirmek ve sonrasında ise yıllar yılı sistematik ve planlı bir şekilde sömürmektir.
Yaşasın fetvalarınız!
