Yoğunluklu olarak Afrika kıtasında ve dünyanın birçok bölgesinde insanlar açlıktan ölüme terkedilir. Kapitalist dünyanın gözü önünde milyonlar açlıktan ölür…
Hem de çoğu çoluk ve çocuk.
Evet! Sermayeyi elinde bulunduran güçler sömürdükçe sömürmeye devam etti.
Bununla sınırlı kalmadı ve daha çok para hırsı ile soğuk ve sıcak savaşlarla mazlum ve mustazaf halkların kanları yıllarca aktı ve akmaya devam etti.
İşte Ortadoğu ülkeleri ve bölgemizde cereyan eden hadiseler birer canlı örnek.
Emperyalist ve sömürgeci dünya ne ahlak tanıdı ve ne de vicdan sahibi oldu.
Sömürdükçe sömürmeye devam etti.
Halkı Müslüman olan beldeleri yerle bir etti.
Bunu bazen direkt olarak bazen de yerli taşeronlarının eliyle yaptı.
Dünya küfür sisteminin dünyamız üzerinde yaptığı tahribatların haddi hesabı yoktur.
Müslümanların kanlarını içe içe dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kendi zevkü sefaları için sömüren emperyalist güçler bu günlere geldi.
Allah’ın kanunlarını hiçe sayarak tabiatta büyük yıkımlara hem maddi hem de manevi alanda büyük tahribatlar oluşmasına sebep oldu.
Büyük katliamlara imza attı.
Müslüman dünya ise bütün bu olanlara seyirci kalmayı tercih etti.
Müslüman dünya ilim, bilim, felsefe, düşünce, fikir, neslin ıslahı dünyanın imarı v.b diğer konularda ilerleme sağlayamadı gelişme gösteremedi.
İslam dünyasında fikir ve düşüncenin gelişiminden duyulan korku beraberinde tüketimi ve taklitçiliği getirdi.
Adına islam dünyası dediğimiz ülkeler üretmeyi değil tüketmeyi tercih ederek kuru bir taklitçiliğe doğru evrildi ve uyumayı tercih etti.
Evet! Dünya kör, dünya sağır idi bunca masum bebek ve çocuklar ölürken.
Ve İnsanlık hem cinsini boğazlama noktasına geldi.
Bebekleri vahşice parçalayıp etini yiyecek kadar canavarlaştı.
Dünya duyarsızlaştı.
İslam alemi dediğimiz ülkeler ise seyre daldı kendini ve neslinin geleceğini unutacak hale geldi.
Şu an dünyanın başı belada bir korku ve endişe almış başını gidiyor sonunun nereye varacağı ise belli değil.
Dünya toplumları virüsle mücadelede yetersiz kalmaktadır.
Bu virüs ebola gibi sadece fakirlere değil zengin fakir ayrımı yapmamakta herkese bulaşmaktadır.
Görünen yüzüyle ayrım yapmamakta ve adaletli davranmaktadır.
Kim ki maddi ve manevi kirliliklerden sakınır ve temizliğine dikkat ederse ilahi yasalara ve toplumsal kanunlara uyar tedbiri elden bırakmazsa bulaşma ihtimali daha düşüktür.
Aksi hareket eden olursa şayet onlara bulaşma riski daha yüksek olur.
Evet! Şu an Dünya’da birlik beraberlik yardımlaşma dayanışma sesleri duyulmakta.
Bu insanoğlunun ne kadar aciz ve çaresiz olduğunun göstergesi değil mi?
Bu, insanlığı bizi ve sizi terbiye edebilecek mi acaba?
Adaleti yeryüzüne tesis edebilecek mi?
İzleyip göreceğiz.
İleride farklı olabilir ama şimdilik adaletli bir havaya olan ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu hissediyorum.
Hepimizin adalete ihtiyacı var.
Umarım bu ilerisi içinde iyi olur.
Dünyamızın her zaman barışa ve insanca yaşamaya ihtiyacı var.
Virüsler bizi doğrultmadan biz doğrulalım.
Onlar bizi adalete uzatmadan biz adalete uzanalım.
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım.
İnsanlığın sesi ve vicdanı olalım.
Bakalım bu virüs dünya’da adaleti tesis edebilecek mi.
Eğer adaleti tesis edemezse bilin ki bu virüs başka bir virüstür.
