Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


İsmail Hakkı Güleç


HASSASİYETLERİMİZ

İsmail Hakkı Güleç'in yeni yazısı


                      

Hassasiyetlerimiz; hususimizdir. Hassasiyet demek; dikkat demek, rikkat demek, hususiyet demek, her konuda hassas olmak, öz, özne, duyarlı olmak demektir.

         Bir insan hassasiyetini yitirmişse her şeyini yitirmiş demektir. Kuyumcu hassasiyeti gibi; en ayrıntılı bir hassasiyet… Çok değerli şeyler çok hususidir. Bizim için bir insan olarak hususi olan şeylerimiz vardır.

         Bir insan hassasiyetlerini yitirmişse şayet geriye ne kalır! Has olmak, hassas olmak…

         Yetimler hususunda hassas olmak, namazda, oruçta, hac da, cihat da, kul hakkında hassasiyet.

         Kardeşlikte, sevgide, ilgide, şefkatte, dostlukta, düşmanlıkta hassasiyet...

         Eskiden çok daha hassastık; sözünde durma da hassas, imanda, itikat da, ihlasta, itaat da, irfan da hassasiyet!

         Evet değerli olan her şeyde; var gücüyle hassas olmak, ilgi, sevgi, özen göstermek!

         Ey insan! Her şeyini yitir ama sakın imanını, ihlasını, kardeşlik, isar, izan, takva hassasiyetini yitirme!

         Ey insan! değerlerine sahip çık, onlara özen, ihtimam, ihlas, itminan ile sahip çık!

         Davan senin her şeyin sakın ona karşı gevşek davranma, ona olan hassasiyetine dikkat et!

         Ey insan! Asil bir duruşun olsun duruşunda has ol, hassas ol. Mazlum, mağdur, yetim, garip gureba, yetim yetema hususunda daha bir hassasiyet göster.

         Ey insan! Şunu iyi bil ki hassasiyetin ana merkezi kalptir. Kalbinin bozulmamasına dikkat et, onu koru, ona ihtimam göster.

         Ey insan! Özellikle ibadetlerinde, amellerinde, sosyal yaşamında, ticaretinde, memuriyetinde çok hassas ol.

         Ey insan! Kalbindeki hassasiyet duygusu asaletinden, imanından ve vicdanının derinliklerinden gelen bir duygudur.

         Ey insan! Şuna karşı da hassas ol; şeytan, nefis, çevre ve dostları senin hassasiyetlerini yıkmak, yok etmek, dejener etmek, deforme etmek, değersizleştirmek, etkisizleştirmek, içini boşaltmak için seninle var güçleriyle uğraşacaklar, savaşacaklardır.

         Ey insan! Özellikle aile hukukunda hassas ol, onların her şeyiyle ilgilen, sevgi, ilgi, şefkat, merhamet, adaletten şaşma. Onların maddi manevi ihtiyaçlarını gözet.

         “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” (66/Tahrim, 6)

         Ey insan! Kul hakkı konusunda çok çok hassas ol, kimseye haksızlık zulüm etme. Şayet işverensen işçi haklarında çok hassas ol, yok işçiysen işini tam ve eksiksiz yapma hususunda çok hassas ol.

         Ey insan! Öncelikle dava kardeşlerine karşı çok çok mütevazı ol, onlara kol kanat ger, onları üzme, onları terketme, Allah (cc) için onları sev, onlara karşı hassas ol.

            “Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliğinden korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır.” (59/Haşr, 9)

         Ey insan! Diğer mezhep ve din saiklerine, taraftarlarına karşı anlayışlı, hoşgörülü ol. Onları ziyaret et. Sorunlarıyla ilgilen velev ki; onların inançlarına katılmasan bile; onlar senin dininde olmasa da insaniyette kardeşin.

         Ey insan komşuluk konusunda, hususunda çok hassas ol. Koşularınla iyi, vasat, makul dostluklar kur. Onları ihmal etme, ziyaret et, sorun ve sıkıntılarını dinle, onlara acı, şefkat ve merhametle davran.

         “Cebrail bana komşu hakkı hususunda o kadar tavsiyede bulundu ki, az kalsın mirasçı onu mirasçı bırakacak sandım.” (Müslim birr ve sıla 42)

         Ey insan! Özellikle diğer canlılar, hayvanlar, doğa, çevre konusunda son derece hassas ol. Onların yaşam hakkına saygılı ol. Onları sev koru. Senin var oluşun onların varoluşuna bağlı.

         Davamızda ve davetimizde hassasiyet! Davet günlerimiz bitti, nefesimiz tükendi, mecalimiz kalmadı, ruhumuz öldü, canımız istemiyor! Yorulduk! Yıprandık, çünkü çok çalıştık, uzun bir dinlenmeyi hak ettik! Tembelizm hastalığı bizi sardı, dünyevileştik, bireyselleştik.  O işleri başkalarına havale ettik kurtulduk! Yerine risksiz, bedelsiz, kolay, basit, dünyevi işlerimiz oldu. Çok kazandık! Ama dünyayı, kadını, makamı, parayı! Bunlarda karar kıldık, mutlu olduk, yetindik! Ahiret mi, Allah’ın (cc) rızası mı onu unuttuk erteledik, öteledik Allah (cc) muhafaza. Amelimiz, eylemimiz, okuma, davetimiz azaldı, bu konulardaki hassasiyetlerimizi kaybettik yerine yeni hassasiyetler keşfettik, icat ettik.

         Davet, cihat, şehadet mi çoktan unuttuk bu kavramları! Yerine nisa, masa, kasayı keşfettik! Onlarla karar kıldık yetindik! İnsanlarla kim uğraşacak o işler daha zahmetli! Bize zahmetsiz, kansız, cansız, bedelsiz bir hayat lazımdı!

         Hicret mi; malı, mülkü, evladı iyali de kim terk edecek yerine yerli, yerleşik hayatı tercih ettik

         Maalesef son yıllarda bu tür hassasiyetlerimiz yara aldı, yıprandı, erozyona uğradı, yok oldu. İnsan bozuldu, çevre bozuldu, insani olan ne varsa hepten kayboldu. Bu konulardaki hassasiyet, özellik, nitelik ve niceliklerimize yeniden kavuşmak dileğiyle, dostlar. Selam ve dua ile..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR