İnsanlık tarihi aile ile başladı.
İnsanlık ailesinin ilk temellerini hazreti Adem ve Havva validemiz atmıştır.
İslam ve insanlık tarihinde aile, insanlığın ve toplumların gelişmesinde önemli bir yer tutar.
Çünkü aile demek, düzen demektir, yaşam demektir.
Aile toplum demektir, devlet demektir.
İşte bu nedenledir ki bugün yeryüzündeki bazı güç odakları aile yaşamımıza kast ederek bizleri yıkmaya çalışmaktadırlar.
Bunlar bizi kendilerine düşman seçerek, bizim en sağlam sığınağımız olan aile yaşamımızı yok etmeyi hedeflemişlerdir.
Evet!
Hikâye edilir ki: Büyük şeytan, bir gün bütün şeytan yardımcılarını topladı ve onlara;
-“Sizden her kim yeryüzünde, benim adıma, fitne fesad çıkartıp büyük şeytanlığı yaparsa, ben onu çok büyük ödüllerle ödüllendireceğim. Aynı zamanda onu kendime yakın edeceğim.” dedi.
Bütün şeytanlar, bildikleri ve kendilerince en büyük şeytanlıklarını göstermek için ve de büyük şeytana yakın bir şeytan olabilmek için yeryüzüne dağıldılar.
Ve şeytanlık maharetlerini sergilemeye başladılar.
Bir müddet sonra görevlerini yapan bütün şeytanlar gelip, büyük şeytanın huzuruna gelip toplandılar.
Büyük şeytan:
-“Söyleyin bakayım! Hanginiz benim adıma şeytanlığı en büyüğünü yapabildi?
Ve hanginiz bana yakın olmayı hak etti?
Ve hanginiz sınavı kazandı ”diye sordu.
Şeytanlar, yaptıkları şeytanlıklarını anlatmaya başladılar:
-Biri Savaş çıkarttım. Onlarca, yüzlerce insanın ölümüne sebep oldum.
-Bir diğeri: “Ben ticaretle uğraşan herkesle uğraştım. Onların içine mal sevgisi ve hile yapma sevdası koydum. Herkes ticarette birbirini aldattı.
Büyük şeytan hepsini dinledi. Fakat bu anlatılanlardan hiçbiri büyük şeytanı memnun ve mutlu etmeye yetmedi.
Yapılanlardan hiçbirisini, ‘Baş şeytan yardımcılığı sınavı’nı kazanmak için yeterli görmedi.
Büyük şeytan da bu duruma çok üzüldü ve başını önüne eğdi.
Derken hemen dizlerinin dibinde boyun eğen ve kendisi gibi üzüntülü olan şeytana baktı.
-“Sen de kimsin? Niçin bir şey yapmadın? Veya ne yaptın?” dedi.
O şeytan dedi ki:
“Ben ailenin içine girdim. Kadın ile erkeğin arasındaki bağı kopardım. Karı-kocanın arasını bozdum. Onları birbirine düşürdüm. Evdeki birlik ve beraberliği bozdum, aileyi dağıttım.
Dağıttım ama aile küçük bir şey, dağılsa ne olur ki? Bunca büyük işler yapanların yaptıkları karşısında benim yaptığım da bir şey mi? İşte bundan dolayı anlatmadım…” der.
Büyük şeytan duydukları karşısında gözleri birdenbire fal taşı gibi açıldı. Yerinden fırladı o şeytanın boynuna sarıldı ve:
“And olsun ki; Yeryüzünde şeytanlık adına en büyük işi, en büyük şeytanlığı sen yapmışsın!
Baş şeytan yardımcılığı sınavını da sen kazandın!
Şeytanlık adına seni kutluyorum!
Ve artık, sen benden en büyük ödülü almaya hak kazandın.
Bundan böyle benim en yakınım, baş danışmanım ve baş yardımcım sensin.” dedi. (alıntı)
Evet ‘Yeryüzünde şeytanlık adına en büyük şeytanlığı sen yaptın.’ dedi
-Çünkü; Sen aileyi parçaladın!
Diğer şeytanlıklar zaten çorap söküğü gibi bu yaptıklarının peşinden gelir.
-Yeryüzünde insanlık yaşamı da bozulur.
-Barış, huzur, sükûnet de yok olur.
-Fuhuş, fücur çoğalır, namus, iffet de yok olur.
-Ticaret, adalet, hak, hukuk, sevgi, saygı da yok olur.
-Çünkü, bütün bunların kökü ve kaynağı olan aile yaşamı ifsat oldu bozuldu, aile kutsiyeti kalktı,
Şeytanın işi budur. Varlığımızın ana unsuru olan aileyi yıkmak.
Ailenin yıkılması demek toplumun yıkılması demektir,
Toplumun yıkılması demek devletin yıkılması demektir.
Toplumların ve devletlerin varlığı ve geleceği aile yaşamına bağlıdır.
Unutmayalım ki gelecek ve yarınlar aileye sahip çıkanların olacaktır.