Geçen pazar günü(1.8.2021) Mazlumder Kayseri Şubesinin düzenlediği Sultan Sazlığı (Kuş Cenneti) gezisi için bir gezi ekibi ile beraber yolculuk yaptım.
Yeşilhisar civarında tarlada çalışan vatandaşlara selam vermek için kısa bir molamız oldu. Mola sırasında arazi sahibi vatandaşımız arabamıza gelip selam verip hoşgeldiniz dedi. Biz ona kolaylıklar dileyip bereketli olsun işler nasıl deyince önce teşekkür etti ardından şunları söyledi “6000 TL ücret veriyorum bizim insanımızdan çalışacak adam bulamıyorum. Allah Suriyeli ve Afganlılardan razı olsun. Onlar sayesinde tarlalarımızı ekip hasadı yapıyor, hayvanlarımızı yetiştirebiliyoruz.”
Vatandaşı arabamıza davet edip aynı cümleyi tüm gezi ekibimize duyurmasını istedim, sağ olsun beni kırmadı aynı cümleyi bir defa daha tekrar etti. Vatandaş yerli insanımızın tarlada çalışmayı istemediğini, hayvanların bakımı ile ilgilenip hayvan ürünleri üretiminde görev almak istemediğini, kendisi veya kendisi gibi çiftçilik ve hayvancılık yapan müteşebbis insanımızın da zorunlu olarak ülkemizde sığınmacı olan Suriyeli ve Afganlı insanlardan yararlanmak zorunda kaldığını söyledi
Sahi son günlerde çoğunun da ülkemiz topraklarına son yüzyılda geldikleri zannedilen muhacir insanlarımızdan olan siyasetçi, basın mensubu ve sivil toplum dahil toplumun farklı kesimlerinden olan yabancı karşıtlığına önderlik yapan insanımızın içinde kaç tanesi çiftçilikle kaç tanesi mandıracılıkla kaç tanesi atölyesi olup işçi bulmakta zorlanan sanayi dalları ile uğraşıyor. Bu insanlarımız sanırım saydığım meslek dallarında uğraşıp üretim, imalat ve hasat sıkıntısının ne olduğunu görseler partileri için puan getireceğine inansalar da sığınmacı karşıtlığına tenezzül etmezler.
Allah insanımıza, idarecilerimize, siyasetçilerimize toplumun içine girip onun durumunu yakından görmeyi, halini anlamayı, samimiyet ve istismar etmeden onun derdine sahip çıkma, istismara tenezzül etmeme basiretini nasip etsin. Çiftçi vatandaştan da ders almak nasip olsun onlara.
Selam ve dua ile
