“20'li yaşlar challenge akımı sosyal medyanın gündeminde. Sosyal medyada gündem olan 20'li yaşlara ait fotoğraf paylaşımı akımına 30 milyondan fazla insan katıldı. Challenge (meydan okuma) akımı başta Instagram/facebook olmak üzere sosyal medya mecralarında devam ediyor.”
Bu meydan okuma ciddi anlamda tahlil edilmeyi hak ediyor. İlahiyatçılar, psikologlar, psikiyatrlara ve sosyologlara görev düşüyor. Elde kalan ve arşivden çıkarılan; kâğıt bir fotoğrafla meydan okuma ruh halini incelemek gerekiyor.
Challenge yani meydan okuma. Kim kime meydan okuyor? Kim neye meydan okuyor? Kim ne ile yani hangi sahip olduğu güç ile hangi güce karşı meydan okuyor? Sanırım elimizde ahlaki ve bilimsel bir veri yok. Ayrıca meydan okumayı gerektirecek bir neden de yok.
Bazıları “20’li yaş challenge/meydan okuma” girişimini veri hırsızlığına yorumluyor. Olabilir. Olmayabilir de. Ama aslında burada sorgulanması gereken şey insana ne kattığı ve ne kazandırdığıdır.
20’li yaşların birkaç katına sahip olanlar ve ellerinde kalan renksiz, solmuş ve yıpranmış fotoğrafları ile ifade etmek istedikleri hali yorumlamak lazım. Ama nasıl? Çünkü her bireyin bir ruh hali var. Bir meydan okuyuşu var. Bu meydan okuyuşun zamana mı, töreye mi, kutsallara mı, aşka mı? Nasıl yorumlanmalı?
Ahlak ve bilimsel veriler ışığında bakıldığında geçmişe meydan okumak söz konusu olamaz. Sosyo-psikolojik ve tarih bilinci içerisinde bunu kabul etmek mümkün değildir. Eğer birileri çıkar ve bu bir meydan okumadır diyecek olursa; klinik bir vaka ile karşı karşıya kalınması söz konusudur.
Keskin zekâsını yitirmiş normale dönmüş veya unutkanlığı başlamış bir akıl; görme yetisi zayıflamış bir göz; kasları zayıflamış ve kemik erimesi başlamış bir beden; üzüm siyahımsı saçları gitmiş pamuklaşmış bir saç; değil koşması düz yolda yürümesi sorunlu hale gelmiş bacaklar; makyajı olmasa hortlağa dönüşmüş bir yüz; uzamış kulaklar, kırışmış alınlar, sarkmış çeneler; bu halde iken meydan okumak öyle mi?
Evet, 20’li yaşlar meydan okuması bir projedir. Veri depolama projesi olabilir. Ama asıl hayal satma projesi. Tükenmişliği kanıksatma projesi. Oyalanma projesi. Zaman çalma projesidir. Projeyi ortaya koyanlar için önemli ama katılımcılar için “saçmalık” projesi. Hani Kur’an okuyanlar bilir. Tekasur suresi. O sure ölüleri ile öğünmenin anlamsızlığını anlatır.
Bu yaklaşımlardan sonra bir proje sunmak elbette zorunlu hale geldi. Her yaş grubunun katılacağı bir proje “İki Günü Eşit Olan Zarardadır” projesi. Bu projeyi İslam coğrafyasına sunalım.
