Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Zülfü yare dokunmayan, sözümün gerçekten meclisten dışarı olduğu bir yazı…

Fehmi Koru, Hindistan Başbakanı Narernda Modi'nin, popülizimin etksi ile güçlenmeye çalıştığını, ama pandemi sürecinde süreci iyi yönetemediğinin altını çiziyor.

Zülfü yare dokunmayan, sözümün gerçekten meclisten dışarı olduğu bir yazı…

“Zülfü yare dokunmak” deyimi uzun uzadıya anlatılması gereken bir ters durumu yansıtır. Genellikle istemeden ağızdan çıkan ve önemli kişileri gücendirmesi mümkün sözler için kullanılır.

Eğer gücendirecek sözünüzü etrafta bundan etkilenecek kimseler varsa da söylemek niyetindeyseniz, konuşmanıza “Sözüm meclisten dışarı” diye başlarsınız.

Nezaket bunu gerektirir.

Bugün yazacağım konunun kimseyi gücendirmesi gerekmez. Sonuçta bize hayli uzak bir ülkede olup bitenlerden bahis açacağım.

Hindistan’dan…

Kalabalık bir ülke Hindistan; nüfusu 1 milyar 300 milyon. Halkının çoğunluğu Hindu olsa da, bir yönüyle dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ikinci ülkesi durumunda. [En kalabalık Müslüman ülke 270 milyon nüfusuyla Endonezya.

“Dünyanın en kalabalık demokrasisi” diye kimsenin aksini iddia edemediği bir ünü de var Hindistan’ın…

[Yıllar önce ülkenin edebi değeriyle de tanınan şair başbakanı Atal Bihari Vajpayee tarafından davet edilip gittiğimde, röportaj öncesi ve sonrasında ilgilenme nezaketi gösteren devlet görevlileri ülkelerinin bir arada yaşamanın formülüne sahip olmasıyla övünmüşlerdi. Başbakan Vajpayee de, görüşmemizde, Türkiye’ye iletilmek üzere aynı mesajı vermişti. Yeni Delhi’deki büyükelçimiz Hasan Göğüş’ün aynı sofrayı paylaşmamız için davet ettiği ülkenin öndegelen aydınları, ırk, inanç, sosyal statü ve gelir düzeyi bakımından çeşitliliği bol Hindistan’ın demokratik yapısının, arada hoş olmayan bazı olaylar yaşansa bile, en büyük değer olduğunu vurgulamaktan geri durmamışlardı.]

Demokrasi Hindistan’da bir süredir tehdit altında. Demokratik seçimlerle iş başına gelmiş Başbakan Narendra Modi, en geniş seçmen kitlesini teşkil eden Hinduların nabızlarına göre şerbet vererek siyaseten ayakta kalma becerisini gösteriyor. Ne zaman zorlansa, seçmen kitlesinin en kaba şoven hislerini okşayıcı yeni bir politik girişimde bulunarak, popülerliğini sürdürmeyi başarıyor.

Buna “Başarıyordu” demek gerekiyor.

Kovid-19 onun da politik sonunu getireceğe benziyor.

Tıpkı, kendisiyle aynı ‘popülist’ çizgide buluşan Donald Trump’ın, dört yıl boyunca izlediği benzer politik çizgiyle halkın yarıdan fazlasını arkasında toplamayı başarmasına rağmen, virüs konusunda sergilediği gevşek tavır yüzünden az farkla seçimi kaybetmesi benzeri bir akıbete uğrayabilir Modi.

Lideri olduğu Bhratiya Janata Partisi (BJP) en güçlü olduğu bölgelerde yapılan seçimleri kaybetmiş bulunuyor.

Çok kalabalık mitinglerle güç gösterisi yapması da pek bir işe yaramadı. Tersine, seçim kampanyası sırasında uğradığı 50’ye yakın yerden bütün ülkeye yayılan korona vakaları yüzünden, bugün dünyanın salgınla baş etmede en fazla zorlanan ülkesi görünümünde Hindistan.

Günlük ölüm sayısı 3 binin üzerinde. (Nüfusun 1.3 milyar olduğunu bir daha hatırlatırım.)

Benerci nihayet başardı

Batı Bengal’de kendisiyle yarışan muhalif parti seçimi açık ara kazandı. Yerel partinin başında Mamata Banerjee adında bir kadın politikacı var. Modi kendi taraftarlarını mitinglerde tepeleme hale getirmekten çekinmezken, Bn Banerjee (Benerci okunur), miting düzenlemedi, seçmenlere “Benim birinci önceliğim sizin sağlığınız, evinizde oturun, hastalığa yakalanmayın” tavsiyesinde bulunmakla yetindi.

Ve seçimi Bn Banerjee kazandı.

[Nazım Hikmet’in “Benerci Kendini Niçin Öldürdü?” başlıklı uzun bir şiiri vardır. Orada Benerci isimli bir Hintli devrimcinin hem ülkesinde İngiliz emperyalizmine karşı yürüttüğü, hem de çevre baskısıyla kendi içinde yaşadığı mücadeleyi anlatır. Muhbir olmakla suçlanır Benerci; aslı astarı olmayan bu itham yüzünden intiharı düşünür, sonra mücadelesinin yara alacağı endişesiyle vazgeçer. Yaşlanana kadar da mücadelesine devam eder. Bn Banerjee Nazım Hikmet’in şiirleştirdiği liderin soyundan olmalı.]

Bugün Hindistan, Modi’nin aksine bütün iddialarına rağmen, salgında kaybedenler kulübü üyeleri arasında. Hastanelerde yer yok; hastanelere kabul edilenler oksijensizlikten hayatlarını kaybediyor. Vaka sayısı hiç düşmüyor, her gün 350 binin üzerinde vaka var. Aşılamada dünya sonuncusu Hindistan.

Kendisini dünya liderleri sıralamasında en başlarda gören Modi şu günlerde ülkesini yardıma muhtaç hale getirmiş durumda. 

Modi başbakan, tabii yanında onu ‘dünya çapında lider’ göstermeyi görev bilen bir kadrosu var. Gözden düşen lideri yeniden seçim kazanır hale getirmek de onlara düşüyor. Buldukları çare aslında çare değil: Muhaliflerin sesini kısmak

Zaten yasakçı bir tutumu vardı Modi’nin partisinin, ülkenin özellikleri sebebiyle yaptıklarına itiraz için fazla ses çıkmıyordu; şimdilerde yasakların kapsadığı alan olağanüstü genişlediğinden yapılanlar dikkat çekiyor.

Facebook, Instagram, Twitter Modi’nin partisinin hedefinde.

Yasaklar devekuşunun başını kuma gömmesi gibi

Teknoloji bakanlığı “Bazıları toplumda panik yaratmak için sizi kullanıyor” açıklaması eşliğinde sosyal medya firmalarından muhalif mesajları sansürleme talebinde bulunuyor. Başarılı da oluyor. Kalabalık kullanıcı grubu yüzünden firmalar talepleri karşılıyor. [Hindistan’da sansürlenen mesajlar dünyanın her yerinde görülebiliyor.

Sosyal medya Hindistan’da yalnız muhalif politikacılar tarafından kullanılmıyor. Yakınları hastalanan kişiler sevdiklerinin ihtiyacı olan sağlık malzemelerinin teminini talep etmek, tedavi masrafları için yardım istemek için de sosyal medyaya başvuruyor.

Wall Street Journal gazetesi sansürlenen bir Twitter mesajının anamuhalefet partisi sözcüsü Pawan Khera’ya ait olduğunu bildiriyor. Khera, kısa süre öncesine kadar kontrol altına alınmış korona salgınının, iktidar partisinin teşvikleriyle kutsal Ganj nehrinde yapılan bir dini gösteriye katılmak üzere gelen milyonlar yüzünden azdığı iddiasını paylaşmış.

[Benzer bir olay geçen hafta İsrail’de çok sayıda insanın ölümüne yol açarak yaşandı. Dini bir ziyaret yeri haline dönüşmüş Meron dağı eteklerindeki bir kabir etrafında toplanmış müritler, sıkıştıkları dar alanda izdiham yaşanması yüzünden hayatlarını kaybettiler. 50’den fazla kişi öldü, çok sayıda da yaralı var. Her yıl yapılan ve onbinlerce dindar Musevi’nin katıldığı kabir ziyareti bu yıl böyle bir felakete yol açtı. İsrail yeni seçimden çıktı, ama hükümet kurulamıyor. Yorumcular, olayın ‘Netahyahu’suz hükümet’ kurulmasına yol açabileceğini düşünüyor.]

Hülasa-i kelam (bu, ‘konunun özeti’ demek) Hindistan’da işler Modi için iyi gitmiyor. 

Neredeyse her gün Türkiye yazıp duruyorum, oh nihayet, yazmak için zülfüyare dokunmayacak bir konu bulabildim.

Yine de, “Sözüm meclisten dışarı” demeyi ihmal etmeyeyim.

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz