Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Yeniden Kürtleri konuşmak zamanı...

Nuray Mert, Kürt meselesinin, yeniden konuşulması gerektiği üzerine düşüncelerini yazdı.

Yeniden Kürtleri konuşmak zamanı...

Artık Kürtlerin adını ağıza almak çok zor, çok tehlikeli bir iş oldu, oylarını alanlar bile adlarını zoraki telaffuz ediyor. Tabii ki ?Kürtler? diye aynı düşünce ve siyasal eğilimde olan tek bir kitle yok. Ama ?Kürtler?, ?Kürtvatandaşlarımızla derdimiz yok, onlar bizim kardeşimiz´ deyip kestirilip atılacak bir mevzu değil. Bu ülkede yaşayan Kürtlerin çoğu hangi siyasi görüşte olursa olsun, artık adlarıyla sanlarıyla anılmak istiyor. ?İyi Kürtler? sınıfına girmek için yokmuş gibi sayılmaya razı olmak bu çağda olacak şey değil. Diğer taraftan, kim ne derse desin ?Kötü Kürtler?in de siyasal bir ağırlığı, toplumsal bir derinliği var. Tüm bunların hepsine ?Kürt meselesi? diyoruz ve hala işin içinden çıkmış değiliz. ?Barış süreci? denilen umut kapısı kapandı. Sonrası malum, sonrası ?dehşetengiz? bir sessizlik; ?iktidar ittifakı?nın izlediği siyaset bu, ama böylesi derde derman değil.

Daha kötüsü, muhalefet siyasetinin Kürtlerden bucak bucak kaçması,  muhalefetlerini sessizlerin sesi olmak değil, sessizliğin şansı üzerine kurması. Yok, haksızlık etmeyelim, bu ortam iktidar ittifakının ?Kürtlere yakın duranı yakarım´ siyaseti üzerinden oluştu. Diğer taraftan, Kürtler adına siyaset yapanların, demokratik siyaset üretme konusundaki zaafları da bu değirmene az su taşımadı değil. Ama herkesin suçu bir diğerine atmasının kimseye faydası yok, bu ülkede Kürtler var, Kürt meselesi var ve her şeye rağmen bunu konuşmaktan imtina etmeyen bir muhalefet zeminine gerek var. Ancak bu zemini kurmanın yolu, HDP dışındaki muhalefetin katı milliyetçilik sultası ile baş edebilmesi. Bu ülkede milliyetçilik ve onun ikiz kardeşi ulusalcılık; kim Kürtlerin hak ve özgürlüklerine dair adım atarsa onu yıpratmak için sarıldıkları kolay siyaset aracı. Muhalefetin barış süreci esnasında, çorbaya tuz atmaktan kaçınmasının nedeni de bu, iktidar partisi ile ittifak etmeden önce MHP ile sıkı fıkı olmasının da izahı bu.

Tam da bu nedenle, iktidar ittifakının siyaset çizgisi değişince, muhalefettekiler ?Neden barış sürecini devam ettirmiyorsunuz?? demediler, ?Terörle mücadelede yanınızdayız? deyip milliyetçilikte yarış etmeye giriştiler. Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için oy verdiler, sonuç Kürt siyasetçilerin hapsi boylaması oldu, yine gık diyemediler. Bu arada CHP´li Muharrem İnce´nin hakkını yemeyelim, hem dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı oy kullandı, hem Başkanlık seçiminde aday olunca, onca baskıya rağmen Selahattin Demirtaş´ı cezaevinde ziyarete gitti, yine de kimseye yaranamadı, CHP´nin solcusu, sağcısı kendi adayının aleyhine çalıştı, Kürt siyaseti o jestin hakkını vermedi, o da ayrı mevzu.  

Analizin devamı... 

Kaynak: independentturkish.com

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER